A Love in the Shadow of the City || YunGi

Sevginin Gücü

-Şimdi,sen mi Mingi'den mi ayrılırsın yoksa ben seni mi öldüreyim?

-Ne diyorsun sen ya?

-Aptal mısın sen anlamadın nı yoksa,Mingi'den ayrıl diyorum.

-Bunu neden yapayım?

Yeosang gülümseyerek ona biraz daha yaklaştı.

-Çünkü,tatlım sevgilinin hapisten çıkması bana bağlı.

-O ne demek?

-İncheon Emniyeti Komiser yardımcısı,Kang Yeosang.Şimdi anladın mı bebeğim?

-Benden ne istiyorsun?

-Mingi'yi.

Cevap çok basitti ancak Yunho'nun ona hiçbir şeyi verme niyeti yoktu.Karsi çıktı sonuna kadar.

-Mingi seni isteseydi bana gelmezdi.

-Sen varsın diye bana gelmiyor.

Yunho cevap vermedi.Yeosang arkasindakilere Yunho'yu tutması emrini vermişti çoktan.

Yeosang'ın emriyle adamları hızla Yunho'ya doğru ilerledi. Yunho kaçmaya çalıştı ama çok geçti; Yeosang'ın adamları onu yakalayıp yere serdiler. Yunho'nun direnişi, adamların güçlü kolları arasında boşa gitti.

Yeosang, Yunho'nun üzerine eğilerek alaycı bir gülümsemeyle, "Mingi'yi bırakacaksın, yoksa buradan sağ çıkmak senin için bir hayal olacak," dedi.

Yunho acı içinde kıvranırken, Yeosang'ın adamları onu dövmeye başladı.Her vuruş, Yunho'nun Mingi'ye olan bağlılığını daha da pekiştirdi. "Mingi'yi asla sana vermeyeceğim," diye fısıldadı zorlukla.

Yunho'nun içinde karmaşık bir fırtına kopuyordu. Acı, öfke ve çaresizlik birbirine karışıyordu. Mingi'ye olan sevgisi, onu Yeosang'ın elinden kurtarmak için daha da güçlü bir şekilde sarmıştı. Gözleri Yeosang'ın alaycı gülümsemesine takıldı.Onu ezmesine izin veremezdi.

Yunho'nun kalbi hızla çarpıyordu. Mingi'yi düşünmek bile ona güç veriyordu. Onun gülümsemesi, gözlerindeki ışık, ellerinin sıcaklığı... Her anı, her dokunuş, onun için değerliydi. Mingi'yi korumak için ne gerekiyorsa yapacaktı.Boyun eğmeyecekti ama oradan çıkmasını sağlayacaktı.

Ancak Yeosang'ın adamları acımasızdı. Yunho'nun bedeni zaten yorgun ve zayıftı. Dövülmek, onu daha da güçsüzleştiriyordu. Ama Mingi için dayanmalıydı. Onun için her şeyi göze alabilirdi.Alıyordu da..

Yeosang'ın alaycı sözleri kulağından çıkmıyordu. "Mingi'yi asla sana vermeyeceğim," diye fısıldadı Yunho. Bu sözler, içindeki ateşi daha da körükledi. Mingi'yi kurtarmak için savaşmalıydı. Belki de bu, son şansıydı. Bir umut ışığı, Yeosang'ın tehditlerine rağmen kalbinin derinliklerinde parlıyordu.Herşeye rağmen kurtarabilirdi.Artık geri dönüş yoktu. Mingi'yi seviyordu ve onu korumak için her şeyi yapacaktı.

Yeosang'ın adamları onu bıraktığında olduğu yerden kalkmadı.Öylece kaldı yerinde.Kanlar süzülmeye devam ediyordu.Bir süre öylece yattıktan sonra kalktı ve lavaboya ilerledi.Kendi kendine pansuman yaptı.Bir duş aldıktan sonra sadece yattı.