"Yunho-yah."
Yunho duyduğu sesle hemen arkasına döndü.Mingi'nin sesi olduğuna emindi,tekrar başına gitti Mingi'nin.Fakat hareket,en ufak ses bile yoktu.Yunho derin bir nefes verdi.Daha sonra odadan çıktı.
Saniyeler dakikaları,dakikalar saatler,saatleri günleri günler ise haftaları kovalıyordu.Tam tamına 1 ay olmuştu fakat ne bir gelişme ne bir gerileme olmuştu.Yoğun bakım ünitesinin soğuk ve steril havası, Yunho'nun endişeli bekleyişini daha da ağırlaştırıyordu. Saatler, günler gibi uzun geliyordu.Günler ise inadına oluyor gibi hızlanmaya başlamıştı.Mingi'nin yavaş ve düzensiz nefes alışları, Yunho'nun kalbindeki umudu azaltıyor, her geçen anla birlikte onu daha da karanlık bir çaresizliğe sürüklüyordu.
Ama sonra, bir mucize gerçekleşti.
Yunho tekrar 1 saatliğine ziyarete girmişti her zaman olduğu gibi.Saçlarını okşayıp tatlı şarkılar mırıldanıyordu hergün.Bugün de o günlerden biriydi.
"Gökyüzüne bak, yıldızlar nasıl da parlıyor,
Her biri bir hikaye anlatıyor, sessizce fısıldıyor.
Uzaklarda, bir yerde, bir umut ışığı yanıyor."Saçlarını okşarken hafif bir tınıda şarkısına devam etti.
"Yıldızlar kayarken, gözlerimizi kapatalım,
Bu gece, tüm kederlerimizi unutalım.
Sessiz çığlıklar içinde, birbirimize sarılalım,
Yıldızların ötesinde, yeni bir dünya kuruluyor."Yunho Mingi'yi alnından öptü ve ellerini okşamaya başladı.
"Karanlıkta bir yol bul, ışığa doğru yürü,
Her adımda, kalbinin sesini dinle, durma,yürü.
Yıldızların şarkısı, seni çağırıyor, duyuyor musun?
Yıldızların ötesinde, senin için bir yer var."Yunho'nun gözleri yine dolmaya başladı.Ama kararlıydı,şarkı bitmeden ağlamayacaktı.
"Ve şimdi, yıldızların altında, dans edelim,
Bu gece, tüm dünyayı unutalım, sadece hissedelim.
Sessiz çığlıklar içinde, aşkın gücünü anlayalım,
Yıldızların ötesinde, sonsuz bir aşk yaşanıyor."Yunho'nun sesi sonlara doğru güçsüzleşmeye başlamıştı.Mingi'nin yanaklarını okşuyordu hala.
"Yıldızların ötesinde, her şey mümkün olabilir,
Bir şarkı, iki kalbi birleştirebilir.
Sessiz çığlıklar içinde, aşkın sesini dinle,
Yıldızların ötesinde, seni bekleyen bir hayat var."Hayat var kısmında Yunho büyük bir umutla Mingi'ye baktı,kaşları hafif hareket ediyordu. "Biliyorum duyuyorsun,birtanem.Biliyorum Mingi.Hadi,lütfen Mingi.."
"Yıldızların ötesinde, kalbim seni çağırıyor,
Sessiz çığlıklar içinde, aşkımız yankılanıyor.
Gökyüzünde parlayan her yıldız, senin için bir dilek,
Yıldızların ötesinde, aşkımız sonsuza dek."Nakaratı bitirdikten sonra gözyaşlarını serbest bıraktı.Mingi'nin kokusunu içine çekip ağlamasına devam etti.Hiçbir şey istemiyordu,tek istediği Mingi'nin uyanmasıydı.
"-Seni seviyorum." dedi soluklanarak. "-Seni seviyorum,çok seviyorum Mingi deliler gibi seviyorum." Yunho Mingi'yi bırakmak istemiyordu.Ama zorlukla uzaklaştı.Biraz daha yüzünü inceledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Love in the Shadow of the City || YunGi
FanfictionMingi, şehrin karanlık kalbinde hüküm süren bir imparator gibiydi. Soğuk bakışları ve sert tavrıyla korku salan Mingi, yeraltı dünyasının en güçlü adamlarından biriydi. Geçmişi karanlık bir sır perdesiyle örtülmüş olan Mingi, acımasızlığı ve zekasıy...