Mingi'nin Tepkisi (M)

108 13 30
                                    

Yunho, başını yastığa yaslarken, midesindeki kramplar onu kıvrandırıyordu. Göz kapakları sanki tonlarca ağırlık taşıyormuş gibi kapanıyordu. Mingi, endişeyle sevdiği adamın yanına oturdu. Alnını Yunho'nun alnına yasladı ve endişeyle sordu, "Ne oluyor sana aşkım? Kendini iyi hissetmiyor musun?"

Yunho, zayıf bir sesle yanıt verdi, "Bilmiyorum... Midem bulanıyor ve başım dönüyor. Kendimi çok yorgun hissediyorum."

Mingi, Yunho'nun elini tuttu ve endişeyle nabzını kontrol etti. Hızlı ve zayıftı. Hemen ayağa kalktı ve panikle odada dolaşmaya başladı. Ne yapacağını bilemiyordu.

"Sakin ol Mingi," dedi Yunho, zorlukla nefes alarak. "Belki de sadece biraz üşüttüm.Yemekten sonra doktora görünelim, tamam mı?"

Mingi, bu sözlerine rağmen sakinleşemiyordu. Aklına bin bir türlü kötü düşünce üşüşmeye başladı. Ya Yunho'ya ciddi bir şey olsaydı? Ya onu kaybederse?

Gözünden bir damla yaş süzüldü ve Yunho'nun yanağına düştü. Yunho, Mingi'nin gözyaşını sildi ve onu sakinleştirmeye çalıştı. "Her şey yolunda olacak," diye fısıldadı. "Korkma Mingi."

Mingi, Yunho'nun sözlerine inanmak istiyordu. Fakat kalbi korkuyla doluydu. Sevdiği adamı kaybetme fikrine dayanamıyordu.
Mingi, Yunho'nun yanında sessizce otururken endişelerini bastırmaya çalışıyordu. Yunho'nun elini nazikçe tuttu ve parmaklarını onun parmaklarının arasına geçirdi. Yunho'nun zayıf nabzı, Mingi'nin endişelerini daha da artırıyordu.

Doktor muayenesi için randevu aldıktan sonra, Mingi mutfağa gidip Yunho'ya biraz çorbası hazırladı. Yunho iştahla çorbasını içerken, Mingi onu dikkatle izliyordu. Yunho'nun yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı, sanki sebebini biliyordu.Mingi anlamamıştı.

Yemekten sonra Mingi, Yunho'yu nazikçe battaniyelerin altına soktu. Yunho'nun alnına öpücük kondurdu ve fısıldadı: "Dinlen aşkım. Her şey yolunda olacak.Randevuya çok az kaldı ben mutfağı toplayıp geliyorum."

Yunho kafasını sallayarak onayladı onu.Mingi birkaç dakika sonra geldi ve üstünü giyinmeye başlamıştı.Yunho sevgilisinin çıplak bedeninde gezdiriyordu gözlerini.Randevuya gideceklerdi,kendini tutmalıydı..

"-Mingi..."

Mingi ona baktı.Yunho kollarını açmış,kendisini yanına çağırıyordu.Mingi gülümseyerek yatağa girdi ve öptü sevgilisini.

Yunho ellerini Mingi'nin çıplak sırtında gezdirdi.Ensesinden tutarak onu kendine daha da bastırdı.Ağzının içine doğru inlerken Mingi uzaklaştı sevgilisinden.

-Hastaneden gelince,güzelim.Bütün gün bizim zaten rahat ol.

Yunho sabırsızdı.Hormonları* onu zorluyordu.Kendini Mingi'ye sürtmeye başladı.Mingi inledi bu hamle karşısında,beklemiyordu bunu.Kafasini Yunho'nun boynuna gömdü ve öpmeye başladı.

"Sabırsız bebeğim benim."

Mingi Yunho'nun üstündekileri nazikçe sıyırdı.Açıkta kalan yerleri büyük bir tutkuyla öpüyordu.Yunho gece kısa bir şort giymişti,bacakları olduğu gibi Mingi'nin önünde duruyordu ve Mingi önündeki bembeyaz bacaklara izlerini bırakmak için sabırsızlanıyordu.

Ellerini sevgilisinin meme ucuna getirip sakince sıktı.Yunho'nun tek yaptığı ağlamak,sızlanmak ve gözyaşı dökmekti.Bu hareketler Mingi'nin deli gibi hoşuna gidiyordu fakat yaklaşık 1,5 saat içinde doktora gitmelilerdi.

Mingi Yunho'nun bacağından kısa şortu sıyırdı ve bacaklarını öpmeye başladı.Gözleri istemsizce Yunho'nun karnına gitmişti.

Yunho'nun karnı çok hafif şişmeye başlamıştı ve bu Mingi'nin gözünden kaçmamıştı.Yine de işine devam etti ve bacaklarına küçük izler bıraktı,tıpkı boynuna ve köprücük kemiklerine bıraktığı gibi..

A Love in the Shadow of the City || YunGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin