Son Şafak

49 13 28
                                    

Yeni şehir ve yeni bir hayat.
Asla kolay olmamıştı.

Busan'a taşınalı 3 ay oluyordu.Bu sürede Wooyoung ve Yunho'nun karnı kocaman olmuştu.

Çünkü bebekleri 8 buçuk aylık olmuştu.

San ve Mingi küçük bir kafe açmıştı.Evlerinin önünde küçük bir tarla vardı,San ve Mingi tarlaya bir sürü Ekin ekmişlerdi.Bu sayede doğal beslenebiliyorlardi.

Hongjoong ise Busan'daki merkezde çalışmaya devam ediyordu.Evleri biraz uzak olsa bile sorun etmiyordu.Herşeye değerdi.

Sabahın ilk ışıklarıyla uyandı Yunho.Yüzünü yıkadı ve üstünü değiştirdi.Sessizce Mingi'yi öptü ve tarlaya çıktı.

Sancıları çok fazlaydı ama yine de durmadı ve salatalıklardan toplamaya başladı.Tişörtüne 6-7 tane salatalık topladiktan sonra mutfağa gitti ve onları bıraktı.

Tekrar bahçeye çıkıp tarlaya giderken olduğu yerde durdu.Başı dönmeye başladı.Hızla gözlerini kapattı ve yere çöktü.Mingi henüz uyanmamisti ve Wooyoung'un mutfakta olduğunu çıkan seslerden anlayabiliyordu.

Anlık gelen sancı yüzünden Yunho acıyla bağırdı.Wooyoung onu duymamıştı.Sancilar artmaya başlayınca panikle Mingi'ye seslendi.

-Mingi!Uyansana lanet olası!

Ne kadar bağırsa da Mingi'den ses yoktu.Başı iyice dönmeye başlamışken Seonghwa'nın yanına geldiğini hissetti.

-Yunho,iyi misin bebeğim?

-Sancım var..

San ve Mingi küçük bir kafe açmıştı.Evlerinin önünde küçük bir tarla vardı,San ve Mingi tarlaya bir sürü Ekin ekmişlerdi.Bu sayede doğal beslenebiliyorlardi.

Hongjoong ise Busan'daki merkezde çalışmaya devam ediyordu.Evleri biraz uzak olsa bile sorun etmiyordu.Herşeye değerdi.

Sabahın ilk ışıklarıyla uyandı Yunho.Yüzünü yıkadı ve üstünü değiştirdi.Sessizce Mingi'yi öptü ve tarlaya çıktı.

Sancıları çok fazlaydı ama yine de durmadı ve salatalıklardan toplamaya başladı.Tişörtüne 6-7 tane salatalık topladiktan sonra mutfağa gitti ve onları bıraktı.

Tekrar bahçeye çıkıp tarlaya giderken olduğu yerde durdu.Başı dönmeye başladı.Hızla gözlerini kapattı ve yere çöktü.Mingi henüz uyanmamisti ve Wooyoung'un mutfakta olduğunu çıkan seslerden anlayabiliyordu.

Anlık gelen sancı yüzünden Yunho acıyla bağırdı.Wooyoung onu duymamıştı.Sancilar artmaya başlayınca panikle Mingi'ye seslendi.

-Mingi!Uyansana lanet olası!

Ne kadar bağırsa da Mingi'den ses yoktu.Başı iyice dönmeye başlamışken Seonghwa'nın yanına geldiğini hissetti.

-Yunho,iyi misin bebeğim?

Yunho, Seonghwa'nın sesini duyduğunda, başı hala dönüyordu ve sancıları dayanılmaz bir hale gelmişti. Gözlerini açmaya çalıştı ama başaramadı.

"Seonghwa," diye fısıldadı, sesi titriyordu. "Yardım et bana."

Seonghwa panikle dizlerinin üzerine çöktü ve Yunho'nun yüzünü incelemeye başladı. Yüzü bembeyazdı ve ter içindeydi.

"Bebeğim," dedi Seonghwa endişeyle. "Sanırım doğum sancıları,doğum her an başlayabilir."

Yunho'nun kalbi göğsünden fırlayacakmış gibi atmaya başladı. Daha doğuma çok zaman vardı! Bebeği henüz tam olarak hazır değildi.

A Love in the Shadow of the City || YunGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin