Karanlığın ışığı

81 19 26
                                    

Mingi'nin hastanede yattığı süre boyunca Yunho, onun yanından bir an olsun ayrılmadı. Her gün, Mingi'nin uyanmasını umut ederek, onunla konuştu, şarkılar söyledi ve elini tuttu. Yunho'nun bu sabırlı bekleyişi ve sevgi dolu eylemleri, Mingi'nin iyileşme sürecinde büyük bir rol oynadı. Ve nihayet, Mingi'nin gözlerini açtığı o mucizevi an geldiğinde, Yunho'nun sevgisinin gücü, her şeyin üstesinden gelebileceğini kanıtladı.

Mingi'nin uyanışı, Yunho için sadece bir sevinç kaynağı değil, aynı zamanda ikisinin ilişkisine dair yeni bir perspektif sunuyordu. Mingi'nin hastanede yattığı süre zarfında, Yunho kendi duygularıyla yüzleşmek zorunda kalmış ve Mingi'ye olan hislerinin sadece yardımdan öteye geçtiğini fark etmişti. Bu duyguları kabullenmek, Yunho için kolay olmasa da, Mingi'nin uyanışı ona cesaret vermişti.Evet,itiraf etmişti.Sevgisini önceden dile getirmişti ama belki de bir anlık heyecana kapılarak söylemişti.Şimdi ise emindi,bu süre zarfında emin olmuştu.Kolay değildi ama olmuştu.

Mingi'nin gözlerini açtığı o an, Yunho'nun kalbindeki sevgi ve umut, her türlü korku ve endişeden daha güçlüydü. Ve Mingi'nin ilk sözleri, Yunho'nun bekleyişinin boşuna olmadığını gösteriyordu.

İlk öpüşmelerinin üstünden neredeyse 3 saat geçmişti.Taehyung onu tekrar kontrol etmiş,ateşini de kontrol ettikten sonra ilaçlarını verip Mingi'yi dinlenmesi için yalnız bırakmıştı.Yunho'ya odaya girmemesini tembih etti,iyice dinlenmesini istiyorlardı.Yunho ise mecburen kabul etmişti.Hastanedeki diğer işlerini halletmişti bu süre zarfında.

Saatler geçmeye devam etmisti.Yunho, hastane koridorlarında huzursuz adımlarla yürüyordu.Taehyung'un uyarılarına rağmen, Mingi'nin yanına gitme ihtiyacı onu odaya doğru çekiyordu.En sonunda dayanamadı,yavaş adımlarla Mingi'nin odasına doğru ilerledi.Kapıyı sessizce açtı ve içeri girdiğinde, Mingi'nin uykulu gözlerle ona baktığına şahit oldu.

"Sevgilim," diye fısıldadı Mingi, sesinde bir zayıflık ve derin bir sevgiyle. "Benim güzel sevgilim,hoşgeldin."

Yunho'nun kalbi hızla attı, şaşkınlık ve sevinçle doluydu. Mingi'nin sesini duymak, onun iyileştiğini ve kendisini hatırladığını görmek, tüm bekleyişinin değerini ortaya koyuyordu.Hele ki kendisine sevgili olduklarını fısıldaması...

Yunho gülümseyerek Mingi'ye doğru ilerledi.Yandaki boş koltuğa oturdu.Utanıyordu biraz da.

-Sevgilim mi..?

-Değil misin?Öpüştük bile.

-Ben bir teklif almadım ama..Kız evi naz evi derler.Kız olmasam da naz yapabilirim bence?

Mingi gülerek karşılık verdi ona.Hoşuna gitmisti Yunho'nun bu sözleri.

-Öpüşürken naz etmiyordun bebeğim.

Yunho aklına gelen anla kızardığını hissetti.Eliyle yüzünü kapattı.Tekrar anımsadı ilk öpüşmelerini;

"Yunho ve Mingi'nin ilk öpüşme anı, hastane odasının sakin atmosferinde gerçekleşti. Dışarıda dünya devam ederken, onlar için zaman sanki durmuştu. Yunho, Mingi'nin yanına eğildi, gözlerinde endişe ve umut bir aradaydı. Mingi'nin gözleri yavaşça Yunho'nun gözlerine kilitlendi, ve bir an için, her şey sessizleşti.

Mingi'nin dudakları, Yunho'nun dudaklarına nazikçe dokundu. Bu hafif temas, ikisi için de elektriklenme yarattı ve dünyadaki tüm karmaşa, o an için unutuldu. Mingi'nin dudaklarından yayılan ılık nefes, Yunho'nun yüzünü sardı ve onu daha da yakınlaştırdı. İlk öpücük, tereddüt ve merakla başladı, ancak kısa sürede tutku ve sevgiye dönüştü.

A Love in the Shadow of the City || YunGiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin