28-Unutama beni

96 11 7
                                    

Beennn geldiimmm

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🥺

Çok tutmayacağım sizi hadi iyi okumalarr.

Şuan saat sabah 10'du. Gerçi ne sabahı öğlen olacak neredeyse.

Adliyenin önüne geldiğimizde Rüzgar'a dönüp onu uyandırdım. Sabaha kadar o sürmüştü. Sonra da ben geçmiştim direksiyona.

Dün akşam hakkında ikimiz de çok konuşmuyorduk. Ben utandığım için konuşmuyordum. Sanırım o da ben konuşmadığım için konuşmuyordu.

Bu cümlede ne kadar çok konuşmak kelimesi geçti ya?

" Günaydınn." gülümsemem ona da bulaşmıştı. Gözleri kısık, uyku mahmuru bir şekilde gözlerime bakıyordu.

Gözlerine baktığımda gördüğüm bakış, ona neden bu kadar çabuk tekrardan güvendiğimi, zaten içimdeki sevginin açığa çıkarak daha da arttığını açıklıyordu.

Onun bakışları güvendi, sevgiydi, geçmişti ve şarkıydı. Her türlü şarkı uyuyordu. Hem ruhumu dinlendiren slow müzik hem deliler gibi gülüp eğlendiğim pop müzik hem kendimi bulduğum, ağlasam da rahatladığım melankolik müzik ve daha niceleri...

"En güzel günüm aydı." Nereye eriyoruz arkadaşlar.

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Başımı önüme çevirip,

"Şey," biraz duraksadım. "Adliyeye geldik de, araba sende kalsın. Ben taksiyle dönerim."

Tekrar Rüzgar'a döndüğümde hâlâ yüzündeki gülümsemeyle beni izliyordu.

Bana öylee bakmaa, anlayacaklarr. Esin'in repertuarı part bilmem kaç.

Ben de gülümsediğimde aramızda garip bir bakışma geçti. Sonra Rüzgar derin bir iç çekerek konuştu.

Araya girmek gibi olmasın ama siz niye bu kadar bakışıyorsunuz? Sen Usta Fu'sun o da mucize kutusu mu, hayırdır?

Onu bunu bilmem ama o mucize olabilir aşkımcım.

Iyy uçmuş bunun kafa gidiyorum ben. Feminist, erko düşmanı Esin neredesin?

Nered-Esin değilim ben xlwödşwöşxs

Bayılmaya gidiyom.

" Yok, asıl ben taksiyle dönerim. Senin işlerin var belli ki." Sonlara doğru adliyeye bakmıştı. Valla ben aynı durumda olsam -yani yeni uyanmış- aklıma hiiç etrafa bakınmak gelmez.

Sonuçta yeni uyanmışım, üstüne bir de Rüzgar karşımda bana gülümsüyor, wuuhuuu.

Başımı sallayarak reddettiğimde o da çok uzatmamıştı. Bir şey düşünüyordu ama ne düşündüğünü anlamamıştım.

"Sarılalım mı?" Ay ne dedi o ne dediiii? Ben daha şaşkınlık ve utangaçlıktan konuşamamış, ağzım bir karış açık ona bakarken o yaklaşıp sarıldı bana.

Hem onun hem kendi kalp atışlarımı hissedebiliyordum. Bir süre öyle kaldık. Gerçekten de kalplerimiz artık aynı atıyormuş gibi geliyordu. İkisi de çok hızlıydı. Hızlı ama uyumlu.

Bir anlık gelen dürtüyle hafifçe geri çekilip yanağından öptüm. Şaşkınlıkla geri çekildiğinde,

" İçimden geldi." Diyip hızlıca arabadan indim.

Ay nasıl yaptın Esin onu!?

Tam ilerleyecekken unuttuğum şeyler aklıma geldi. Utana utana arkamı döndüğümde Rüzgar'ı afallamış bir şekilde yanağını tutarken gördüm. Bütün utangaçlığım uçtu gitti. Yani birkaç saniye.

Yıldız IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin