34

103 9 7
                                    

Hellüü

Geçenki instagram kısmıyla ilgili şey fark ettim. Esin ve Rüzgar'ın fotoğrafına bizim abicikler de yorum yazmışlar. O fotoğrafı Esin anlattıktan sonra paylaşılmış gibi düşünelim hihihih

İyi okumalar...

Bir şeyler saklamak istemiyordum onlardan, soran olsaydı daha önce de söylerdim ama şimdi konu açılmışken söyleyebilirdim sanırım. Gerçi daha önce dediğim bu sabah ya neyse.

Okey de keşke Rüzgar'a da haber verseydin Esin.

Veririz veririz bir şey olmazzz.

"Kim bakmış lan!" Diye bağıran Barkın abimle yerimde sıçradım. Gerçi pek de bağırmış gibi değildi. Sadece sesi gür çıkmıştı. Eh askerliğin de verdiği şeyle de şey olunca ben de şey oldum, şey işte... Off aman!

" Abi ne bağırıyorsun yaa!" Diye çığırdım birnevi. Sonra da elimi tekrar Hande yengemin karnına koyup, " Sen korkma halacım ben burdayım."

Asaf abim alayla, " Sence sen kendini koruyabilecek misin de benim yavruma ben burdayım diyorsun? Hem babası varken sen ne alaka, çubuk kraker." Diyip saçımı karıştırdı.

"Sensin be çubuk! Halayım ben hala, gerekirse canımı verir yeğenlerimi korurum. Ayy aşklarım benim, Evren'im geldi aklıma bak, arayayım odaya çıkınca."

"Ya bir durun dağıtmayın hele konuyu. Kim bakmış sana, dökül." Aren abimcim sen de neymişsin ya.

Odadakilere kısaca göz gezdirdim. Barkın abim yüzünde gülümsemeyle bakıyordu ama hemen toplayıp o da ciddi bir hâle büründü. Babam düşünceli bir şekilde yerdeki halıya bakıyordu. Asaf ve Aren abimleri söylememe gerek yok sanırım.

Salona Bestenin ellerinden tutarak gelen Ekin ve annem ile kadro tamamlanmıştı.

"Sevgilim tabii kii." Uzattıkça uzatıyordum ama bana ne canım.

"Ne sevgilisi." Dedi annem ve Ekin,

"Kızım isim versene." Dedi onlarla aynı anda Barkın abim.

"Niye napacaksınız, tanışacak mısınız yoksaa." Diye muzipçe konuştum, hihihihih.

Annem ve Ekin şaşkın şaşkın bakıyordu. Ekin durumu çakmış kaşlarını çatarak bakıyordu. Nasıl hem şaşkın hem de kaşları çatık oluyorsa artık.

Bir anda annem gözleri parlayarak yanıma gelip oturdu. Kolumu cimciklediğinde inleyip anlamaz gözlerle ona bakıyordum.

"Ne demek benden önce bu hergelelere söyleyeceksin! Ayıp değil mi kızım!? Aşkolsun." Diyip benim hep yaptığım gibi dudak bükmüştü.

Kıkırdayıp sarıldım ve kulağına, "Detayları onlardan önce sana anlatacağım annecim. Birazcık uğraşmak istedim sadece." Dediğimde ikna olmuştu sanırım.

"Babacım, boşver anneni şimdi. Hadi söyle güzelim, kimmiş bu hergele?" Yia babam ister de söylemez miyimmm? Eriyorummm.

Ama babacımcım annem de seni eritecek birazdan he. Ne demek boşver anneni? Sen sıçanzi sıvayanzi.

"Rüzgar babacım." Diyip gülümsedim. Ben gülümseyince o da gülümsedi ama ardından ne dediğimi idrak etmiş olacak ki yüzü anlamaz bir hâl aldı.

"Hangi Rüzgar?" Annem babama kalmadan şaşkınca sormuştu. Hihihih

"Sonay olan, Rüzgar Arven Sonay."

Ortamdaki birkaç saniyelik sessizlikten yararlanarak odama kaçmak için ayaklanıp hızla kapıya yöneldim. Fakat kapıda elinde meyve tabağıyla ağzı bir karış açık bize bakan Arın buna engel olmuştu.

Yıldız IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin