21

172 11 4
                                    

Hellüüü

Hoş geldinizzz💅🏻💅🏻

Yine ben yine geç saatte bölüm😪

Ulan bu nasıl hava gündüz çok sıcak gece soğuk. Ülkenin havasının bile psikolojik sorunları var, bipolar.

Neyse iyi okumalarrr

Lütfen yorum da yapınn görünce çok mutlu oluyorum oy ve yorumlarınızı🥺

"Abi valla ben de görmedim kim yaptı."

Yalan, gördüm ama görmez olaydım...

"Kızım nasıl görmediniz! 2 dakika cama çıksanız görürdünüz zaten!"

"Abicim, sence korkumuzdan o aklımıza geldi mi?" Diye sitemle konuştum ardından ekledim. "Ayrıca ben direkt silaha atıldım yine... Sanki bilmiyonuz benim silah aşkımı. Sonra bi baktım kaçmışlar. Kesin o Serkan veled-i zin- yani şey o bebe yapmıştır."

"10da 10 ilişki eşittir Esin ve silahı, silah ve Esin kalp,kalp,kalp." Evren'in mırıldanmasıyla alttan alttan güldüm ama Ceyhun abim görse kızardı büyük ihtimalle. Bikavs (because) bir tık suçlu olabiliriz. Ama bir tık, hihihihih.

Pis cadı, al sana kazan.

'Cadı kazanınaa fırlattt, her şeyi bir bir yaaakk, asabi hallere gerek yok aaayyy' içimde oynayan periler durun.
Ulan içses aklıma getirdiğin şarkıya bak.

Ben değil senin o her kelimeye şarkı uyduran beynin getirdi.

"Madem bilmiyon çocuğa da suç atma hele. Tamam ararım camcıyı gelir halleder. Hadi süpürün şu camları da. Dikkat edin bir yerinize bir şey olmasın."

Diyip odadan çıktı. Evren'e yaklaşıp fısıldayarak ama sinirle konuştum.

"Ya bunun burda ne işi var offf!"

"Ne bileyim ya. Ben konuşup geleyim bekle." Gitmeye yeltendiğinde kolundan tuttum.

"Sen bekle, ben göstereyim dünyanın kaç bucak olduğunu o şerefsize, Allahın köpeği! Ne demek ev basar gibi gelmek! Delikli Can Simidi! Hata bende niye yapmadıysam daha önce bu konuşmayı? Akılsız Esin. Sık bacağına yamulsun pezo!" Söylenirken bir yandan da eşofmanımı giyiyordum. Bikavs eve geldiğim gibi pijama giymiştim.

Evrenin bir anda kahkaha atmasıyla inanamazca ona baktım. "Bir de gülüyon mu deli?"

"Kanka delikli can simidi ne?" Daha çok gülünce bir an düşündüm. Harbi lan! Çok mantıklıydı ama he.

"Kanka haksız mıyım? Hiç güven vermiyor, bir işe yaramıyor, kalitesiz, seviyesi düşük... Daha ne olsun? Delikli cansimidi gibi işte. Ayrıca ismiyle de uyumlu."

"Taam taam hadi git, öldür oni, güveniyorum sana yamult o delikli can simidini!" Diyip kahkaha attığında ben de gülmüştüm.

Öhm neyse ciddiyet.

Tam kapıdan çıkacakken silah aklıma helince geri döndüm. Savcılıkta daha cicim yıllarımdı ve gerçekten silahım ve ben birbirimizi çok seviyorduk. Canım silahım.

Bunları düşünürken silahıma harbiden büyük bir sevgi patlaması yaşayarak onu öptüm. Sanırım silahıma aşık olmuştum.

"Deli ya." Diye arkamdan gülen Evren'i boş verip odadan ve ardından sessizce evden çıktım. Yani pencereden...

Evren de eminim cama çıkmıştır bile.

Bizim odanın olduğu kısıma geldiğimde yanılmadığımı anladım. Evren camdaydı ve delikli can simidi de buraya doğru geliyordu. Gitmemişti beynini karıncalara bile yediremediğim. Evren'e gözümle içeri girmesini işaret ettiğimde girmeyip duyacağın şekilde fısıldadı.

"Abartma lan çocuk muyuz biz." Tek kaşımı kaldırıp cevapladım ben de.

"Evet hâlâ bebeemsin sen benim aşkkişkom." Diyip gizliden bir öpücük atmamla, 'eridim' bakışları attı ve elini kalbine koydu ama tam bu sırada Mertbacak Delikli Cansimidi geldi.

He neden mi böyle diyoruz çocuğa?

Bu veled-i zina'nın anasıyla babası düşünmüş düşünmüş baya bi düşünmüş sonra da çocuğa Mertkol Can adını vermiş. Simit kısmı da soy adından geliyor, Hamurcuk. Ben de dedim simit diyelim kaşarla iyi gider. Etrafında da bol bol var maşallah.

Yani anlayacağınız üzere kendisini de takıldıklarını da hiç sevmem. Cibiliyetsiz herif!

Evren'im, saf kekim de bir ara kanmıtşı bunun masum bir şey olduğuna. Ama hatanın neresinden dönsek kârdır diyerekten dönmüştü. Tabi bu dönek Cansimidi yerinde durmuyordu orası ayrı.

"Lan sen bizim başımıza bela mısın?" Üstüne yürümemle birkaç adım geri attı. Biliyo tabi sinirimi, şerefsiz köpek! Onun yüzünden ağzım da bozuldu bak. Yoksa ben hanım hanımcık bir kızdım...

Ben küçük biirrr kızııımm, zararsızııımm zaraaarsızıım...

Silahı çıkartıp gözlerimle işaret ettim.

"Ne istiyon andaval herif, vurim mi seni şurda he?! Allahın gerzeği!"

  Resmen yılların sinirini çıkarıyordum. Yıllardır takıktı bu çocuk Evren'e. Denyo herif!

"Sen nasıl insansın ya! Sevene saygın yok mu hiç? Senin yüzünden ayrıldık zaten."

"Ne sevmesi ya ne sevmesi? Sen değil misin kızdan ayrıldıktan sonra da peşinden koşup yıldıran, sülük gibi bırakmayan? Seven yerini de bilir haddini de. Ayrıca seven insanın aldatacağını da düşünmüyorum. Ama sen ve senin gibiler başka yerleriyle düşündükleri için. Yüz vermeyince başkasına. Sonra 'geri dönerim, zaten o beni seviyor,affeder.' oldu paşam başka?"

Susup kalmıştı dediklerimden sonra. Çünkü haklıydım. Sayısız arama mesaj ve takipten sonra şikayet etmiştik uslanmadığı için.

Sanırım azcık egolanabilirim bu konuda çünkü bu pis insanazor zengindi ve parayla yırtamamıştı savcı olduğum için, heheheh.

Tamam şimdi indir kıçını aşağı, üşütürsün.

"Şimdi defol git. Bir daha gelirsen yalanlarını dinlemem yılların sinirini atarım üstünde, yürü!"

Gittiğinden emin olduktan sonra arkamı dönüp eve ilerlemeye başladım. Böyle tiplere hiçbir zaman boyun eğmemek gerekiyordu, ha bir de anca tehtid işe yarıyordu. Hoş(!) çoğu karşısındakini küçük gördüğü için umursamıyordu ama bu biliyordu benim dediğimi yapacağımı. Zamanında baya nasiplenmişti sinirimden.

Urfalı bir aşiretin ilk erkek çocuğu olmanın getirdiği bir şımarıklık ve kendini beğenmişlik vardı üzerinde. E tabi arkasında sürekli birilerinin olması da rahat rahat gezmesini sağlıyordu. Ama ben Evrenimi kimseye yedirmezdim. O göz yoktu bende.

Hem Boranım varken delikli can simidi kimmiş ayol?

Eve girip odamıza ilerlediğimde Evren de çoktan kıyafetleri dizmişti.

Göz göze geldiğimiz an gülmeye başladık. Zaten nerde Evren ve Esin orda komedi anasını satayım!

  Bir süre sonda sakinleştik ve telefonlarımızla ilgilenmeye başladık. Evren videomu çekmişti ve sinirden dediklerim çok komikti. Ya da biz yan yana olduğumuz için öyle geliyordu.
Saate baktığımda 1'e geliyordu.

"Evroş ben gidiyor." Diye devrik bir cümle kurup ayaklandım.

"Nereye lan? Daha geleli gün geçmedi bi dur."

"Köye." Dediğimde anlamıştı,yani mezarlığa gideceğimi.

Performans ödevlerini proje teslim haftası getirmemizi isteyen hocalar... Zalimsiniz.

Bu okul'un tatil olması işi bana yaramadı ya, daha çok uyuyasım var...

Neysee oy vermeyi unutmayınnn iyi haftalarr.

Yıldız IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin