15- Numara

301 11 11
                                    

Hellüüü

Nabersiniz?

Ben olmak yorgun...

Sınav haftası başladı hepinize başarılar dilerimmmm.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfennn.

karainci_50 'ye ithafenn 🥺💖

İyi okumalarr😚💞

"Alo?"

 Gerekli eşyaları aldıktan sonra hastaneye geri dönmüştüm. Şuan da sadece Boran ve ben vardık. Herkesi eve göndermiştim. Çünkü Evren böyle daha rahat ederdi. 

 İçeride Evren uyurken biz de onu izliyorduk. Sesli konuşmasak da Boran gözleriyle anlatıyordu her şeyi. Her ne kadar fark etmese de...

İkimiz de perişan olmuştuk. Farkında değildi ama dışarıdan bazı şeyleri o kadar belli ediyordu ki...

 Telefonumun kayıtlı olmayan bir numara tarafından aranmasıyla odadan çıktım. Adliyeden arıyor olabilirlerdi. Aceleyle telefonu açtım kapanmaması için.

 "Alo, Esin nasılsın?" Tahmin ettiğim kişi olma ihtimali kalbimde minik kıpırtılar yaratıyordu.

 "Rüzgar, sen misin?" Sesim şaşkın çıkmıştı. Numaramı verdiğimi hatırlamıyordum.

 "Evet benim. Evren'in kaza geçirdiğini duydum. Nasıl şimdi iyi mi?"

 "Evet, evet iyi çok şükür ama sen numaramı nerden buldun?" Şaşkındım, sesimden de belli ediyordum bunu açıkça.

"Birileri liseden sonra numaraları silmiş olabilir ama benim elim hiç gitmedi. Yani kimsenin numarasını silmeye. Sana özel değil, yani sen de özelsin de..." Aceleci bir şekilde son cümleyi eklemesine güldüm. Şapşal...

 Yüzümdeki gülümsemeyi fark ettiğimde duraksadım.

 Dur Esin. Orada dur. Yine olmaz. No aşk, no erko, no üzülmek unutma.

 "Neyse, eğer diyecek başka bir şeyin yoksa kapatmalıyım. Evren'in yanına dönmem gerek..."

Açıklama yapma esin YAPMA!

 "Yok, teşekkür ederim. Akşam uğramayı planlıyorum ama müsait misiniz?"

 İçimde neye teşekkür ettiğini sorgularken son dedikleriyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

 "Yok gelme!" Sonra ne dediğimi fark edip devam ettim. "Yani zahmet etme hiç buraya kadar. Biz de yarın öbür gün çıkarız herhalde."

 "Yok canım ne zahmeti. Neyse o zaman, ben seni tutmayayım daha fazla. Akşam görüşürüz, yani eğer sorun olmayacaksa?" Tekrar sormasıyla gülümsedim. Ya gelicem ya da gelicem diyordu yani. Şapşik şeyy

 "Akşam görüşürüz." Diyerek kapattım telefonu.

Ağustos ayının sonlarındaydık neredeyse. Ve buna tezat olarak hava bugün baya bir esiyordu, ya da ben öyle hissediyordum.

 İçeri girip sıcak havayı hissetmemle gerçekten üşüdüğümü anladım. Hoş ne ara bahçeye çıktığımı da bilmiyorum. Ellerimi kollarıma sardığımda kollarımın da gerçekten üşüdüğünü fark ettim. Fakat dışımın aksine için yanıyordu. Gülmek, yürümek, uyumak hatta su bile içmek istemiyordum. Buydum ben, moralim bozulunca böyle bütün beyin-vücut fonksiyonlarım yok olurdu.

 Öylesine düşüncelere dalmışken aklıma Boran'ın aç olabileceği geldi. Sabahtan beri bir şey yememişti. Dün de zorla yedirmiştim bir şeyler. Hoş aklım daha başımda olsaydı ısrar ederdim ama ben de ondan beter hâldeydim. Sadece çocukluğumdan kalma alışkanlıkla herkese destek olmak istemiştim. Herkesin yanında olup teselli etmek istemiştim. En çok benim ihtiyacım olmasına rağmen.

 Bu yüzden adımlarımı kantine yönlendirdim. Saat akşam 5'e geliyordu. Dolu olmasını beklemiştim ama çok da kişi yoktu. 4 tost ve 2 de kahve alarak asansöre yöneldim.

 Yukarı çıkıp aralık bıraktığım kapıdan girecekken yaşadığım şok ile gözlerim kocaman açıldı. Yüzümde geniş bir gülümseme peyda oldu. 

Elimdeki tepsiyi hemen odanın tam karşısında olan bekleme sandalyelerinden birine bıraktım ve telefonumu çıkardım ve hızlıca birkaç fotoğraf çektim. Fırsat kaçmaz valla, ileride bu fotoğraf ile çok darlarım, ayayayayayay çok mutluyum.

 Söz konusu fotoğraftan bahsedecek olursak; Boran, Evren'in elini tutmuş başını da eline yaslamıştı. Evren de resmen buna karşılık huzurlu bir gülümseme ile uyuyordu. Ayy şapşik aşık keklerim benim

 Herkese dönüp 'HANIM HANIM BUNLAR BENIM YAVRULARIM' diyerek bağırmak, mutluluğumu paylaşmak istiyordum. Ama rezil olma ihtimalim beni tutuyordu.

 Şuan çocuğu yürümeye başlamış anne gibi gururlu hissediyordum. 

Kahveleri ve tostları daha fazla soğutmadan şafak operasyonu yapar gibi odaya daldım. Tabii ki daha sessiz bir şekilde. Sonuçta güzel bebeğim uyuyordu. Ama bu Boran'ı boğmayacağım anlamına gelmezdi.

 Benim odaya girmemle Boran sıçrayarak gözlerini açtı ve birkaç saniye etrafına baktı, ne kadar yorulmuşsa uyuyuvermiş orada yavrucak.

Sen az önce bu çocuğun ağzına edicem demiyor muydun?

Sus içses haklıyım. Lütfen ama...

Uyku mahmuru gözlerini kısıp büyük ihtimalle 'ben burada ne yapıyorum' tarzı şeyler düşünüyordu. Sonra benimle göz göze gelince hızla yerinden doğruldu. Bu hızına tezat yavaş ve nazik bir şekilde Evren'in elini yatağa bıraktı, üstünü düzeltti ve ayağa kalktı.

 Ben senden razıyım evlat... Ama bir yere kadar. HAIN ŞERRO BENDEN HABERSİZ EVRENİME NASIL YAKLAŞIRSIN NE YAPICAKSANIZ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YAPSANIZA!

Boran kendine gelene kadar elimdeki tepsiyi odadaki küçük masaya koymuştum. Sakinliğimi koru-

"Ulan çocuk ne yapayım ben şimdi seni!" Diye fısıldayarak bağırıp , evet böyle yeteneklerim de var, kulağını tuttuğum gibi odadan çıkardım. Tek temennim Evren'in uyanmamasıydı ki kolay kolay uyanan birisi de değildi.

 "Ben seni böyle mi yetiştirdim? Yazıklar olsun verdiğim emeklere. Yani hani beni çok seviyordun ,hani ben senin gülündüm, hani ben senin baş tacındım, noldu bizim sevgimize kardeşliğimize-" diye drama Queen'lik yapıyordum. Reels bebeğim yine beynimde, formda aşkolaar.

 Tabii Boran ağzımı kapatmak suretiyle bunu bölene kadar... Ben de tabii durur muyum elini ıssırıp karnına da hafif bir yumruk atarak ondan uzaklaştım ve trip moduna girdim. Esin'im ben ayol! Evrenin yanında kala kala onun mükemmel ötesi özelliklerini almıştım. Bana yapılana bin katı ile karşılık vermek gibi (tabii bazılarına yapabiliyordum bunu...)

 "Tabii haklısın. Ben kimim ki, bana neden söyleyesin yani. Sustur sen sadece beni..."

Mahçupça gözlerini gözlerime dikti ve melül bakışlar atmaya devam ederken iki adım atarak bana yaklaştı. 

 Sonra bir baktım kollarındayım, bir de baktım gülümsüyorum. Üzüyordu ama gönlümü almasını da iyi biliyordu canım şıpşıpım. Ya da ben fazla salaktım.

Eheheh birkaç saatcik geç oldu kb.

Amcamgil taşınıyor neredeyse 2 haftadır onların eşyalarıyla vs uğraşıyoruz. Fırsat bulamadım bir türlü.

Umarım beğenmişsinizdirrr

Oy vermeyi unutmayınnn 🥺💖

Yıldız IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin