14-Kaza

355 12 16
                                    

Ay merhaba hoş geldinizzz💖

Çok tatlı, güzel bir bölüm oldu nereye ağlıyoruz?

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfennn🥺

İyi okumalarrr💅🏻


~Esin'in ağzından~

 Pişmanlık... Belki de insanın kendine yaptığı en büyük zulümdü. Ve ben bugün hayatımda hiç olmadığım kadar pişmanım. Keşke dedim tekrardan, keşke aramasaydım. Keşke merak etmeseydim. Keşke o telefonu elime hiç almasaydım...

Telefon açıldıktan sonra gelen karışık seslerden sonra kendimi burada bulmuştum. Bir hastanede, içimdeki pişmanlık ve keşkelerle.

 Hastane koridorunda bir koltukta oturuyordum. Ne zaman geldim,nasıl buraya çıktım, ne zaman oturdum bilmiyorum.

 Yanımda Boran ve Asaf vardı. Asaf zaten benimleydi o an. Boran'a da biz haber vermiştik. Daha doğrusu Evren telefonları açmayınca beni aramıştı, ben de eveleyip geveleyip anlatamayınca Asaf elimden almıştı telefonu, o da hemen buraya gelmişti.

 Gözlerindeki çökmüşlük, yüzündeki perişanlık çok belliydi. İkisinin birbirini sevdiğinden ben zaten emindim. Uzun zaman önce fark etmiştim. Birbirlerine olan kaçamak bakışları, hareketleri, jestleri... Her şeylerinden belli oluyordu. Benim yüzümden belki de...

 Kalbimdeki ağırlık bir kere daha ruhuma baskı yaptı. Evren; benim her şeyim, çocukluğum, gençliğim, sırlarım, hayallerim... 

Onu ne kaybetmeyi ne de kimseyle paylaşmayı istemiyordum. Ama yeter ki ona bir şey olmasındı.  Onun için her şeyimi verebilirdim.

 Gözlerimi yere sabitlemiş düşüncelerimle boğuşurken yanımdaki hareketlenme ile birkaç saniye ne olduğunu idrak edemesem de doktorla göz göze gelince hızla ayaklandım.

 "Evren Uğur'un yakınları siz misiniz?"

 "Ben halasıyım." Dememle bakışları daha çok benim üzerimdeydi. Ve ben ilk defa 'halasıyım' demekten nefret ettim.

Tedirgin bakışlar ile doktora bakıyordum.

 "Hasta geldiğinde çok kan kaybetmişti. Motorun bir parçası karın boşluğuna saplanmıştı" demesiyle içim burkuldu, yüzüm refleks olarak buruştu. "Fakat hastamız şanslıymış ki organlarına zarar vermemiş. Biz de rahatlıkla çıkardık. Fakat bir süre dikkat etmesi gerekecek. Bunun dışında sağ bacağında bir çatlak, sırtı ve kollarında da birkaç ezik vardı. Bu gecelik yoğun bakımda kalacak. Sonrasında duruma göre hareket edilecek. Geçmiş olsun." Diyip yanımızdan uzaklaştı. 

Gitmeden önce de daha sonra yanına uğramam konusunda birkaç şey söyleyip gitmişti. Tam dinleyememiştim, o an benim için önemli olan kapıdan çıkmakta olan yataktaki Evrendi.

Aradan 2 gün geçmişti. Evren normal odaya alınmış ve uyanmıştı. Ben de eve gelmiştim. Ona ve kendime kıyafet almalıydım. 

Şuan yanında Boran vardı. O yüzden daha rahattım. İyi ki vardı... Başka kime güvenebilirdim bilmiyorum.

Evet, artık yeni bir aileye sahiptim, hâlâ birbirimizi tam olarak benimseyemesek de, ama Evren onlara alışamamıştı, hissediyorum ama bir şey yapamıyorum. En çok da bu üzüyor. Bir şey yapamamak.

 Hızlıca birkaç kıyafet alıp banyoya ilerledim. Belki düşüncelerimden kaçmak, belki de daha da boğuşmak için...

Yıldız IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin