19.BÖLÜM

22 4 3
                                    

- Rüzgarcığım ?
*†*†*†*†*†*†*†
-Derken ? Gözlerim yuvalarından çıkıcakmış gibi büyüterek kıza baktım.
-Sılaa dedi Rüzgar huzursuzca ayağa kalkıp.
-Nasılsın tatlım görüsemedik ? Birbirlerine sarıldıklarında bende kıpırdanmaya başlamıştım.Bu hiç te hayra alamet değil bilin.Baktım kız yapıştı bırakmıyor aralarına girdim.
- Mira bende.
-Sıla dedi tarantula kollarını taze yarimden çekip bana uzatırken.İğrendirici bi ifadeyle elini sıktım.
-Otursana işin yoksa tabi.
Rüzgarın dişlerini sıkışı garibime gitsede sesimi çıkarmadan izledim.
-Yok canım işim ben kahve içmeye gelmiştim zaten madem çok ısrar ettin kıramam seni şekerim.
-Çok ısrar ettiğimizi hatırlamıyorum ama otur tabi.
-Anlamadım ?
-Yok bişey otur sen otur.
Aptalca suratıma sırıtıp masaya oturdu.
-Şekerim bana her zamankinden söyle ben bi lavaboya gidip geliyorum.
-Ha ne şey tamam.
Rüzgarın bu tavırları pek hoşuma gitmediği için çoktan suratımı asmıştım bile.Yanlız kaldıgımızda dik dik suratına bakmaya başladım.
-Evet Rüzgar dinliyorum canım ?
-Ya Mira bak direk söylüyorum lafı dolandırmıcam Sıla annemin şu bana uydurmaya çalıştığı kızlardan biri.
-Ne zaman ayrıldınız ? Sesim gayet soğuk çıkarken içimde öyle sogumuştu sanki.
-Biz yeni taşındıgınız sıralar.
-Peki kalk hadi.
- Niye ?
-O kızın yanında oturamazsın.
-Bu hoşuma gitti.
-Çok hoşuna gitmesin canım dikkat et ha.
Yerimden kalktım ve 4 kişilik masada karşı karşıya oturduğumuz yerden kaldırıp yan tarafıma oturmasını sağladım.Ardından kendimde sol tarafına oturdum.Karşı tarafta 2 kişilik yer vardı.Rüzgarın karşısındaki sandalyeye de poşetlerimi koyup yerime oturdum.Benim karşıma oturması artık kaçınılmazdı.Sıla denen kız sandalyelerde uzaylılar oturuyormuş gibi baktıktan sonra karşıma oturdu ve Rüzgara dönüp konuşmaya başladı.
-Sen iyimisin tatlım yorgun görünüyorsun ?
-Uykusuz canım uykusuz diye lafa atlayıp iletişime geçmelerini engelledim.
-Pardon da şekerim sen nerden biliyorsun da her lafıma atlıyorsun.
Kollarımı masada birleştirdim ve suratına yaklaşıp konuştum.
-Bende uykusuzum ordan biliyorum.
-Sizin aranızda bir şey mi var ?
-Mira benim kız arkadaşım Sıla diyerek bu sefer lafa giren Rüzgar olmuştu.
-Yeni kurban demek ?
-Sılaaa.
-Tamam tamam sustum...
1 saat sonra ;
Şuan bulunabileceğimiz en saçma yerdeyiz.Nerdeyiz ? Tabiki bizim evdeyiz.
-Yeni kurban derken ne demek istedi.
-Mira saçmaladı işte ne diye uzatıp huzurumuzu bozuyosun ?
-Kafan mı güzel senin dedim kollarının arasından çıkıp sikici bakışlarımı atarken.
-Ona takıp tartışmıcaz demi.
-Hayır onun yüzünden değil senin yüzünden tartışıcaz şekerimm dedim Sılayı taklit ederken.
-Abarttıgının farkına vardıgın kısma geçmek istiyorum.
-Abarttıgım falan yok benim en son ne zaman görüştün o orospuyla.
-Hatırlamıyorum.
-Çık dışarı Rüzgar.
-Mira yeter hatırlamıyorum işte ya.Ne zaman görüştüğümüzü hesaplamam mı gerekiyordu?
-Tamam işte yeter uzatmıyorum çık dışarı sonra görüşürüz.
-İstemiyorum.
-Tek başına burada otur o zaman.
Merdivenlere yönelip hızla yürümeye başladım.Daha kaç kız çıkıcak acaba gerçekten çok merak ediyorum.Odamın kapısına geldiğimde ayak seslerinden peşimden geldiğini anlamıstım.Kapının kolunu çevirdim ve kapıyı kapatmaya yeltendigim sırada Rüzgar kapıyı tuttu.
-Mira.
-Git demiştim.
-İstemediğimi belirttiğimi düşünüyorum.
Tekrar kapıya doğru hareket ettiğimde kolumu tutup iki bilegimi de başımın üstünde sabitledi.
-Beni yorma lütfen.Bu kelimeler ağzından dökülürken nefesinin dudaklarıma çarpmasıyla bedenim uyuştu.
-Seni seviyorum Mira çok seviyorum sadece seni istiyorum seni seviyorum güven bana senden sonra yanlış birşey yapmadım.
-Ha benden önce yaptın yani dedim gözlerimi kocaman açarak.
-Yok artık o uzun cümleden bunu cıkarmiş olamazsın.
-Çok kıskandım kıskanırım tamam mı sen benimsin o kadar o kızın ağzına yüzüne sıcarım.
-Biliyorum bitanem.
Bileklerimi bıraktığında hızlıca kollarımı boynuna sarıp yüzümü boynuna gömdüm.Kokusu huzur kaynağı resmen.
-Miraa.!
-YOĞHAMMINA LAN.Bana baban olmadığını söyle Mira. Gözlerini kocaman kocaman açtı.
-Babam değil.
-Şükürler olsun.Derin bir nefes aldı ve kapıya yöneldi.
-Dursana seni görecek !
Kısık sesle bağırdım artık nasıl oluyorsa.
-Baban olmadığını söyledin.
-Evet ama söylememi sen istedin bu doğru değil...Seni öldürecek..!  -Yardımcı olmuyorsun sevgilim.
-Üzgünüm.
Bu konuşma aramızda geçerken babamın ayak sesleri daha da yaklaşmıştı.
-Banyoya gir banyoya!
-Ya gelirse?
-Babamın benim banyomda ne işi var acaba Rüzgar ?
-Ne biliyim kızım ben.
-Banyoya gir Rüzgar.
-Tamam
Kapının çalınmasıyla olduğum yerde sıçradım.
-Miraaa
-Efendim babacım.
-Kızım müsait misin ?
-Evet gel.Kapıyı açıp içeriye girdi.Elindeki alet çantasının dikkatimi çekmesi ile ona tuhaf bakışlar atmaya başlamıştım.
-Sitede yüksek basınç su borularını patlatıyormuş tatlım vananı kapatmaya geldim.
-Haaa vanamı kapatmaya geldin yaniii.Bu saçma cümleden sonra babam gittikten sonra kendimi tekmelemeyi kafama yazmıştım.
-Evet.Banyo müsaitmi ?
-Ay Hayır yani şey evet de vanayı ben kapattım zaten.Yani tabi vanacı olduğumdan değilde zaten sende vanacı değilsin zaten vanacı diye bi meslek yok tabi bi de tesisatçı vanacı değil o ama konumuz bu değil tabii.Kısaca ben vanayı kapattım baba.
-Sen iyimisin kızım?
-İyiyim ama uyumam gerekiyordu birazcık izninle.
Bu sırada içerde yüksek sesle bir şey düştü.İçimden taze yarime söverken dışımdan saçmalamaya devam ettim.
-Kızım içerde birşey oldu.Bakmamı istermisin ? Diye sordu babam kapıya doğru bakarken.
-Kedidir o kedi.
-Ne kedisi kızım bizim kedimiz yok ki.
-Yani tabi kedimiz yok ama yani ben saç kurutma makineme kedi diyorum.
-Psikoloğu aramamı istermisin kızım ? 
-Ama alınıyorum bak baba.
-Tamam tamam çıkıyorum.
Kapı kapanır kapanmaz rahatlayarak yere çöktüm.Baktım Rüzgardan ses seda yok bende bakmak için kapının önüne dikildim.
-Rüzgar öldünmü lan ? Rüzgar iyimisin ?
-Mira yardım et yardım.
-Noldu ya ?
-Boru patladı lan boru patladı şu vanayı çevir.
-Ayy nereye çeviricem.
-Sağa çevir sağa.
Yüzünün ifadesini gördüğüm an gülmemek için dudaklarımı dişliyordum ellerini çeşmeye dayamış ıslanan yüzünü kollarının arasından korumaya çalışıyordu.Etraf sırılsıklamdı .Vanayı çevirir çevirmez Rüzgar küfürlerini havaya savurmuştu.
-Allahım kimin bedduasını aldım bilmiyorum ama allah onunda belasını verir umarım amına koyayım senin gibi tehsisatın ecdadını sikeyim ben...
-Sevgilim sakin ol ama çok çabuk yaşlanırsın böyle.
-Mira başlama lütfen yine bak sinirliyim bozuşmayalım.
-Tamam ya.Nasıl becerdin ki bunu sen ?
-Hazır girmişken elimi yıkıyım dedim suyu açar açmaz patladı.Benim suçum değildi.
-Biliyorum.Babam vanayı kapatmak için gelmiş zaten yüksek basınç falan diyordu.
-Şu site ne zaman normal standartlara giricek merak ediyorum yeminle.Bi taraftan tişortünün suyunu sıkıp diğer taraftan da tiksindirici bakışlar atıyordu.
-Bu böyle olmayacak.Tişörtü kaslı vücudundan sıyırıp atarken gözlerini benden ayırmıyordu tabii bende ondan.
-Seni ilk bunlarla etkiledim.Arsız gülüşünün eşliğinde karnındaki baklavalara baktı.
-Hiçte bile bi kere beni böyle şeylerle etkilemedin.
-Hadi ordan ağzını yerden jiletle kazıyarak topladın.
-Hayır canım yanlış görmüşsün sen dedim ve omuz silktim.
-Hıı öyle yapmışımdır kesin.
-Yani belki birazcık bakmış olabilirim.
-Biraz ?
-Şuan niye senin o muazzam kaslarını konuşuyoruz acaba buradan çıkman daha önemli degilmi ?
-Haklısın aslında benim o muazzam kaslarımı daha sonra detaylı ve uygulamalı tartışırız sevgilim.Yanağımdan makas alıp odama doğru ilerlerken tişörtü omzuna attı.Sanırım beynine kadar kızardım.Muazzam kaslarmış aptal saptal söylenerek odaya girdiğimde camdan aşşagı bakarak konuştu.
-Buradan atlayabilirim aslında.
-Asla olmaz ya birşey olursa ?
-Olmaz daha yükseklerden atladıgım oldu.Bu sırada bana döndüğünde banyoda fark edemedigim fakat şuan çok bariz ortada olan karnındaki ameliyat izini gördüm.Usulca yaklaşıp elimi ize koyup üzerinde parmaklarımı gezdirdim.
-Hala çok sızlıyormu ?
-Zorlarsam.İyiyim ben gerçekten merak etme.
-Özür dilerim böyle olsun istemezdim.Karnındaki elimi alıp dudaklarına götürdü ve yine parmak bogumlarımı öpmeye başladı.
-Beni sinirlendiriyorsun.Artık özür dileme ben senden gelen herşeye razıyım tamam mı ?
-Seni seviyorum.
-Seni çok çok seviyorum ama buradan atlama asla izin vermiyorum gerekirse seni yatagımın altında beslerim ha ?
-Sen varsan şömine de bile yaşarım nasıl ama.
-Şştt ben bi etrafı kolaçan edeyim burada bekle.
-Peki.
Taze yarimin kollarından sıyrılıp kapıya doğru ilerledim.Kapı koluna parmaklarımı yerleştirdigimde kendimi FBİ da çalışan bir ajan olarak düşündüm.Cidden komik olurdu.Kapıyı tam açmadan hemen aradan  çıkıp sağa sola baktım ve Rüzgara gelmesi için işaret verdim.Koridor da ilerlerken  Emirin pes attığını gördüm ve ona aldırmadan  yürümeye devam ettim çünkü o oyun oynarken 3.dünya savaşı odasında çıksa ruhu duazdı o da böyle bir varlık işte diye düşünerek ilerlemeye devam ettim.Tam kapıdan dönecekken babam karşıma çıktı.Bir an afallasamda bozuntuya vermemeye çalışarak babama baktım Rüzgara bakmaya bile çekiniyordum.
-Kızım uyuyamadın mı ?
-Baba biz şey yapıyoduk--
-Siz kim kızım.
Arkamı döndüm ve Rüzgara baktım demek isterdim fakat duvarla bakıştım çünkü Rüzgarı görmem gereken yerde göremedim.Babamı görüp saklanmış olmalıydı.
-Biz kim baba ben ben dedim.
-Biz dedin kızım.
-Ay demedim baba ya vallahi bak ben su içmeye iniyordum da bi su içiyim ben.
Koşarak odama giderken bi an şaşkınlıktan yürümeyi unutup yere çakıldım.Rüzgar hani şu benim sevgilim olan gerizekalı ben mal mal kendi kendime FBİ ajanlığı oynarken o da girmiş hani şu benim aptal olan maalesef ki kardeşim Emirle pes atıyor.Kapının eşiğine düşerken çıkan sesten dolayı ikisi de bana bakınca öyle bakışlar attım ki Rüzgar ayağa kalkıp yanıma geldi.
-Mira iyimisin ne yapıyorsun orda?
-Haaa çok iyiyim sorma ya canım sıkıldı da ben de biraz kapı eşiklerindeki karıncalarla Konuşayım dedim çünkü ben aptalım yani karıncalarla falan konuşuyorum Rüzgar.Nerdesin sen ben de seni arıyorum.
Son cümlemi kısık sesle söylemiştim ki Emir duymasın.
-Ben şey yani bilirsin erkekler böyle oyunları sever ya.
-Erkekler böyle oyunları sever agzımi yaya yaya Rüzgarı takif ettim ve arkasından tekrar devam ettim.Ya sus konuşma ya.
-Ayağa kalkmak istermisin ?
-Ben kalkarım canım sen hiç keyfini bozma artık kendin çıkarsın evden de.
-Ya mira özür dilerim bi an tutamadım kendimi işte.
-Neyse boşver ya.Benim biraz işim var sizde oyun oynuyosunuz saten sonra görüşürüz.
-Mira iyiyiz demi sevgilim.
-Ay evet dedim ya.
-İyi peki bak 2 gol yedim değerimi bil aşkım.Lan Emir hile yapma lan.Diye böğürerek odaya tekrar girince ağzımı bu sefer jiletle yerden kazıyarak başladım söylenmeye.
-Yemin ediyorum öküz ya hayvanat camış.
Odamın kapısının önüne gelene kadar söylendim.Ardından hemen kendimi yatağa bıraktım baya ekşınlı bi gündü sonuçta.
Herkese selam...Nasılsınız dicem cevap alamayacağım için sormuş gibi yapıp geçiyorum ve sadede geliyorum.Kimsenin hikayeyi okumadıgının farkındayım ve dolaylı yoldan da üzgünüm ): ama hikayeyi görenler var ve aralarında okuyanların da olduğunu umuyorum (inşallah doğru düsünüyorumdur.) Görenler ve okuyanlar emeğe saygı lütfen vote verin ve yorum yapın okuyanları çok çok öpüyorum. :) :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İLK AŞKIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin