16. BÖLÜM || KABUL EDİYORUM

89 3 2
                                    

• Oy vermeyi unutmayın aşklarrrr 😊 😊 😊
___________________________________________

Ayağa kalktım ardından ise etrafta gözlerimi gezdirdim. Herkes Zeynep hanım ve bana bakıyordu. Aldırış etmeden ağır adımlarla yürümeye başladım. Telefonu cebimden çıkartıp saate baktım.

00.56. 

Geç olmuştu ve ben time haber vermemiştim.

WhatsApp' a girip timin grubuna baktım.

456 mesaj vardı.

Mesajları okumadan aramalara baktım.

67 cevapsız çağrı,  Alparslan
24 cevapsız çağrı,  Aydar
12 cevapsız çağrı  Kerim
15 cevapsız çağrı, Poyraz
25 cevapsız çağrı, Furkan
18 cevapsız çağrı, Bulut

Vs. Beni neden arıyorlardı ki. Bu time geleli toplasan 2 ay olmuştu. Neden bu kadar alışmışlardı.

Timden olduğun için olabilir mi. Ah bir de tek kız olduğun için.

Necmiye. Neden bu kadar haklısın.

EYVALLAH,

EYVALLAH BİZDEN.

Necmiye ile daha fazla düşünerek konuşmadan ayağa Alparsla'nı aradım.

İkinci çalıştan sonra açtı.

" Neredesin sen. İyi misin? Neden haber vermeden gittin," dedi. Tam ağzımı açmış konuşacağım derken tekrar konuşmaya başladı. " Konuk at geliyorum. Bak hala cevap vermiyorsun. Sana diyorum. Ecel sana diyor-," diyemeden sözünü kestim.

" Asker sus. Atacağım konuma gelin," dedim ve telefonu yüzüne kapattım.

Konumu Alparsla'na atıp banka oturdum.

Ufka bakıyordum. Düşünüyordum. Ben hak etmiş miydim ki.

Yeni bir aileyi,Yeni bir timi, Sevgiyi hak etmiş miydim. Ben özçelik olmaya layık mıydım.  Ben Bora timinin komutanı olmaya layık mıydım. Değildim. Ben hiç bir şeye layık olamayacak kadar farklı biriydim. Peki Zeynep hanım. Mehmet bey. Onların çocukları. Belki beni isteyeceklerdi.Belki de istemiyorum diyeceklerdi. Ne olursa olsun onların kararlarına saygılı olmalıydım. Peki benim kararlarım. Ölümle lanetlenmiş ECEL KORKMAZ'IN KARARLARI NE OLACAKTI.  Onun kararları sadece rütbesini taşıdığı yerde geçerli olurdu. Ki bu bile benim etrafımdakilere zararlıydı. Eski tim arkadaşlarım zaten benim kararım yüzünden şehit olmamışlar mıydı.

Omzumda hissettiğim el ile hemen arkamı döndüm. Gördüğüm yüz ile şaşırdım. Tanımıyordum ancak Zeynep Hanım'ın oğlu olduğunu varsayıyordum.

"Oturabilir miyim," dedi. Kafa salladım. Onu takmayıp tekrardan karşımda ki dağlara baktım. Bir nevi evime.
,,,,,
Düşündüm, o dağlar ne kadar temiz görünse bile kaç türk vatandaşının kanına bulanmıştı da bizim haberimiz yoktu.

"Sen karıştırılan kız olmalısın," dedi .

Kafamı salladım.

"Peki bizimle yaşayacak mısın," dedi .

"Bilmem," dedim. Ne diyebilirim ki.

" Gelmeyi istiyor musun," dedi.

Neden sorduğu soruların cevaplarını bilmiyorum.soruyordu . Aslında var ama emin değilim. Ne yapacaktım ben. İki seçeneğim vardı. Alparsla'nı dinleyip onlara bir şans verecektim. Yada kendi bildiğimi yapacaktım.

KOD ADI : KABUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin