Son 15 Saniyeleri vardı. Oturduğum bankta arkamı dönüp baktım. (Uçarak) Koşarak buraya geliyorlardı. Kolumdaki saate baktım.
Son
5
4
3
2Son 1 saniye kala geldiler. İyiydi. Bu hanelerine +1 olarak yazılıyordu.
"Evet, şimdi burada daha yeniyim bu yüzden sizin güçsüz ve güçlü yönlerinizi öğrenmem gerek. Şimdi normal içtimadan biraz daha zorunu yapacağız. Sizden istediğim her zamanki gibi içtimayı yapmanız," dedim.
Birbirlerine baktılar daha sonra Alparslan, onlardan beklediğim ve herkesin kafasında ki olan o soruyu sordu.
"Bunları öğrenip ne yapacağız komutanım,"dedi.
'komutanım'
'komutanım'
'komutanım'Uzun zaman olmuştu birinin bana komutanım demesi. Her neyse şimdi değil. Sonra düşünürsün ecel.
Etrafıma baktım. Yanımdan geçen bir eri durdurdum. Ondan bir sandalye,defter, kronometre ve kalem istedim.
"Bunu sonra öğrenirsiniz Alp, şimdi ikişerli olun. Koşu yapacağız.
Eşleriniz,Bulut-furkan
Poyraz-kerim
Ben ve Alp"Şimdi ikişerli koşacağız. Bulut siz birinci, poyraz ikinci ve Alp biz de üçüncü ekipiz. Sırayla koşuyoruz," dedim. Ben bunları derken istediğim şeyler gelmişti. Sandalyeyi timi ve koşu alanını görebilecek şekilde koyduktan sonra oturdum. Defteri açıp herkesin ismini yazdım. Kronometreyi de elime aldıktan sonra bağırdım.
" Birinci ekip başla!," Kronometreyi çalıştırdım. Kafamı kaldırıp koşarken yaptıkları şeyleri inceledim.
Bulut koşarken çok nefessiz kalıyordu. Bu demek oluyor ki sigarayı fazla içiyor.
Furkana baktım. Sadece parkura odaklanmış koşuyordu. Yola hiç bakmıyor sadece ileriye bakıyordu. Bu demek oluyor ki dağda koşarken ölme ihtimali çok yüksek.
"Ekip dur. Buraya gelin," demem ile buraya gelmeye başladılar. " İkinci ekip başla," dedim.
İkisi de iyi koşuyordu. Ama kerim çok dalgındı. Böyle giderse düşecekti.
Poyraza baktım. Dönüş hareketlerinde yavaşlıyordu.
"KERİM! DUR VE BURAYA GEL,"diye bağırdım. Kerim aniden durmuş ve yön değiştirip buraya doğru koşmaya başlamıştı.
Yanıma geldiğinde nefes nefeseydi. Bu hiç iyi değildi. Bu çocuğun bir sıkıntısı vardı.
" EMREDİN KOMUTANIM, bir yanlış mı yaptım komutanım," dedi. Sesinde korku vardı. Çok mu bağırmıştım.
"Hayır, içtimaya odaklan. Kafanı boşalt. İçtimadan sonra odama gel," dedim. Kafamı çevirip Alparslan'a baktım. O da bana bakıyordu. Aklıma vurulduğum gün geldi. Ne demek istemişti ki. 'Seni daha yeni buldum' demişti değil mi. Bunu sonra ondan öğrenecektim.
Sıra bizdeydi. Kafamı sallayıp ayağa kalktım. Kronometreyi Bulut'a verdim. Alp ile yan yana geldim.
" Hazır mısın Alp," diyip buluta döndüm. Kafamı aşağı yukarı salladım.
" Ben daima hazırım, bu soruyu asıl sana sormak gerek ecel," dedi. 'pekala' der gibi başımı salladım.
Bulut ise o sırada başla komutunu vermiş ve bizde koşmaya başlamıştık.
Biraz koştuktan sonra binadan yarbay(!) bozuntusu gelmişti. Bu adam önceki görev yerimde çalışıyordu. Buraya mı atanmış.
Buraya doğru geldiğini görünce durdum.
"DİKKAT!," diye bağırdım. Yarbay bana doğru geldi ve elini omuzuma koyup okşadı. Ardından biraz daha yaklaşıp kulağıma fısıldadı.
WTF!
"Bugün odama gelsene. Eğleniriz," dedi. Bu herif bana demişti.
Sinirlerim tepeme çıktı. Biraz bekledim ama hala çekilmeyince kolunu tuttum ve ters çevirip bacağım ile vurdum. Ah! İşte o ses. Çok güzeldi.
Ne yapmıştım. Adamın kolunu kırmıştım. Buna rağmen uslu durmayıp bir de yüzüne yumruğumu geçirip,
" Piç herif! Sen kim oluyorsun da bana bunu söylersin ha. Orospu seni. Senin ağzına sıçarım lan. Pezevenk seni. Senin ebeni sikerim lan!," diye tabir-i caiz ise kükredim.
Şuan da bizim tim beni zorla tutuyorlardı. Etrafa baktım herkes bizim yanımızda duruyordu. Aralarından bir asker bağırdı.
"Dikkat albay," şuan buradaki herkes hazır ol da duruyordu. Ben dışında.
Albay yanıma gelip bana sinir ile baktı ve kulağıma sıçtı.
"Neden senden üst rütbeye vuruyorsun. Adamın kolu kırılmış. Bana nedenli bir sebep söyle yoksa askerlikten men edileceksin," dedi. Benim bu sözler üzerine gözlerimden alev çıkıyordu şuan. Askerlikten men edileceksin ne demek ya.
" Bana değil o pezevenk herife söyleyin komutanım bunları. Ona az bile oldu. Bana odama gel eğlence yaparız dedi. Piç herif," dedim. Bunu demem ile Albay arkasında yerde son müdahale yapılan yarbaya dönüp ayağı kafasına tekme atıp gitti.
Bende sinirle binaya koşarak girdim ve odama çıktım. Şuan tek istediğim uyumaktı.
Telefondan alarmı 06:00'a kurup uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOD ADI : KABUS
AksiEğlence amaçlı yazıyorum •|• Bir kadın, bordo bereli, timini şehit veren (ya da öyle sanan), ailesinden nefret eden, ailesine Sevgi görmeyen, intikam yemin etmiş, kan kardeşinin şehit vermiş biri; KDM. YÜZBAŞI ECEL KORKMAZ (ÖZÇELİK) Bir adam, bordo...