Olga'nın Gözünden

25 12 23
                                    

Alfa, sizi eğer çağırdı ise törene mutlaka şık ve özenli olmanız gerekiyor. Çünkü; Pastel kurallarını biz üyelerinin çiğneme hakkı bulunmuyor. Vücudumu saran kırmızı elbisenin içinde kendimi mutlu bir insan olarak hayal ettim. Kurt adam olmak  göründüğü kadar ilgi çekici gelmiyordu artık bana.Bizler ise alfa ne söyler ise emrine eyvallah diye boyun eğmek ile sorumluyuz. Atılmış veya kovulmuş olmak Pastel adına yakışır olmaktan kaynaklanır. Ya sevilirsin. Ya silinirsin.

Annem ile babam daima aylık olarak onlara rapor veriyordu. Alfanın oğlunu etkilemek için Elsa ve Emma yarış yapacak. Şansları var mı ? Yüzde beş ihtimal var. Geri kalan yüzde diğer sürü üyelerine ait. Çünkü; babasının geniş çaplı bir davet verdiğine artık eminim. Bizi almaya gelecek araba henüz gözükmüyor. Annem ile babam oldukça gergin. Üşümeye başlamıştım. Annem hemen bana göz kırptı.
- Heyecandan titriyor musun ?
- Dondum burada. Düğünüm olsaydı geriye dönmüştüm eve.
- Kızım, uzun kol bir elbise aldım sana.
- Anne, göğüslerim gözüküyor. Uzun kol ama yakası açık. Rüzgar üflüyor bana.
Babam, ceketini çıkaracağı sırada nihayet araba bizim için gelmişti. Ne olacak ise olsun. Pijama gibisi olamaz. Rahat mı rahat hissediyorsun.

Arabada başka sürü üyeleri vardı ama kimse diğerine iyi eğlenceler dilemedi. Aksine ters ters bakışları gördüm. Alfanın oğluna bir eş aradığını mı duymuştu acaba annem ile babam diye düşündüm. Araba yolculuğu boyunca sürü üyeleri sadece kızlarına bakıyordu. Ve aynı replik tekrar ediyordu.
- Kızım, çok güzelsin ve dikkatli ol.
Alfanın gözlerinde hazine mi saklıydı ? Anladık, alfaya bakmak yoktu.
Ormanın diğer yakasında alfaya ait dönümlük arazinin girişinde kurtları gördüm önce. Güvenliği sağlamak ile beta üyeleri olduğunu bilmeyen yoktu. Kurtların alfadan sonra en yetkili kanadı betalardır. Araba durduğunda ışıklandırmaya baktım. Alfaya gelecek elektrik faturası oldukça kabarık olacaktı. Masaların üzerinde tatlı kurabiyeleri gördüm. Kırmızı rujumu unuttum.

Tatlı kurabiyelerin her çeşidi vardı. Üstelik en sevdiğim ananas suyu yine masada yerini almıştı. Patlamış mısır ve şekerlerin olduğu diğer kutulardan gözlerimi alamadım. Bolluğun ve sefanın başkenti alfanın evindeydim. Ye babam ye diye düşündüğüm sırada annem koluma girdi.
- Kızım. Abur cubur şeylerden uzak kalmayı unutma. Alfa gelmeden ikramlık alınmaz.
- Biliyorum anne. Açgözlülük etmem.
- Gözlerin farklı söylüyor. Ağzının suyu damlıyor sanki.
Cidden dudağımın kenarından su damladı.
Emma ve Elsa yanıma geldiğinde annemden kurtuldum. Elsa bana kolunda takılı bulunan siyah bilekliğini gösterdi.
- Alfa ailesi en çok siyahı seviyor diye duydum. Olga nasıl bir parça ?
- Zarif.
Emma ise kolyesinin ucunda bulunan siyah taştan söz etti. Alfadan önce sahneye garsonlar geldi. Sürü üyelerine servis başlamıştı. Emma gidip garsondan bize şarap aldı. İçmek istemediğimi söyledim ama kızlar ısrar etti. Annem ile babam görmeden bir bardak şarap içmiştim. Büyük pişmanlık duydum ama şarap mideme gitmişti.
Karşıdan bize doğru gelen iki erkeği tanıyorduk. Onlarda bizim okuldan arkadaşımız olan Will ile Eray'dan başkası değildi. İşte ne oldu ise o sırada oldu. Emma ve Elsa garip şeyler hissettiğini söyledi. Eş bağını bilirsiniz. Alfaya niyet geldikleri evde Will ve Eray ile eş olmaları kaderin cilvesi miydi ?
Will ve Eray ile görüntülü konuşmuştuk en son iki yıl önce. Eğitim için ikisinin yurtdışından bugün dönmesi beni biraz şaşırttı.
Elsa hemen Eray'ın dudaklarını buldu. Kurtlar dönüp bakmadı onlara. Will ise Emma'yı alıp götürdü yanımdan. Öpüşme bitince Elsa'da izin istedi benden.

Bekarlık sultanlıktır diye etrafıma baktım. Geçen garsondan bir bardak şarap ile çerez istedim. Bulduğun en tenha yere doğru ilerledim. Salıncağa oturdum. Olduğum köşeden kurtların neler yaptığına baktım biraz. Alfanın evinin tüm ışıkları yanıyordu. Annem ile babamı bulamadım. Fakat çok sayıda davetli masaları doldurmuştu. Ayakta duranlar dışında alfanın evinin salonunda yine insanlar gözüme çarptı. Şarap ve çerezi bitiriyorum. Tabak ile bardağı yere bırakıp çantamı açıyorum. Telefondan kitap uygulaması buluyorum. Ve bingo diye seviniyorum. Uygulamada yüklü kitaplardan biri  Tatlı Kız. Şiir kitabının üçüncü bölümünü okurken bir müzik sesiyle dikkatim dağılıyor. Çünkü; alfanın eşiyle geldiğini anlatıyor müzik. Herkes ayağa kalkıyor. En arkada kalır isem konuşmayı duymam.

Saçlarına yeni beyazlar düşen alfa Josh Lucas  konuşmaya başlamadan önce luna olan eşinin elini öptü. Karı ve koca baştan aşağıya beyaz giyinmişti. Josh Lucas, beyaz bir takım elbise giyiniyordu. Eşi ise gelinliğe benzeyen uzun bir abiye tercih etmişti. Gelinlikten farkı duvağının eksikliğiydi. Herkese bir kez daha adını ve konumunu söyleyip hoşgeldiniz dedi. Beni tanımayan dostlarım olabilir diye ekledi. Daha sonrasında ise neler söylediğini duymak istemedim. Klişe olarak Pastel isminin geleceğini anlattı.
Hepimiz biliyorduk sürünün tarihsel gelişimini. Ayrıca ben bu sürüye kendimi ait hissetmeyi kurdumla tanıştığım gün bıraktım. Bazen bir dernek görüyoruz. Ona üye oluyoruz.
Ama faaliyetlerine katılmıyoruz. Sürünün üyeleri alkışlayarak hep bir ağızdan Alex Monday dediğinde kafamı çevirdim.
Çünkü; alfanın oğlunun kime benzediğini merak ediyordum. Neden ailesiyle yaşamayan genç bir erkek kurt olduğunu düşündüm.

Evin salonundan aşağıya iniyordu büyük ihtimalle. Misafirler eğilip onu selamlama yarışına girmişti. Babasının yanına doğru yürüdü. Kalabalıktan dolayı saçlarının siyaha benzer olduğunu sadece görmüştüm. Josh Lucas ise net olarak gözümün tam önüne geldiği sırada bir sürü üyesinin kıvırcık saçları ekranımı kapattı. Tamamen ne olduğunu görmüyordum ama sesi duydum. Çünkü; çıt çıkmıyordu.
- Oğlum Alex'i sürünün başına kan yoluyla getirmek her babanın gururu olmuştur.

Kan bağı töreninde alfa koltuğunu terk etmeden önce avuç içini hafifçe keser. Damlayan kan yeni alfanın yine kesmiş olduğu avuç içine mutlaka değer. Sonra Tanrıça adına lider olan alfa çöker diz. Kalktığında artık sürü onun himayesine aittir. Kan bağı asla bozulmaz.
Alfa Alex Monday'ı ancak kalabalık tebrik etmeye gittiğinde gördüm. Oldukça fit görüntüye sahipti. Babasının aksine simsiyah bir takım elbise tercih etmişti. Papyon ise beyazdı. Ayağında yine beyaz spor ayakkabı vardı. Uzaktan oldukça yakışıklı bir havası vardı.

Annem ile babam uzun süre alfaya dikkatli bakma diye evden çıkmadan beni uyardı. Fakat onu biraz daha süzmek istedim. Sanki o kadar insanın arasından beni ayırt mı edecekti ? Hem çok arkada kalıyordum. Önüme geçenler yüzünden bazen alfayı görmüyordum. Alex Monday'ı elbette önce babası ile annesi tebrik etmişti. Daha sonra aile yakınlarını olduğunu düşündüğüm kişileri gördüm. Hepsi beyaz giyiniyordu. Alfanın ailesi sağa geçmişti.
Beta kurtlar evin etrafından tebrik için gelmişti. Heyecanlı şekilde beta kurtlarda başıyla onu selamladı. Misafirlerin tek sıra halinde dizilmeye çalışmasına bakacak olur isem en iyi ihtimalle eve gece iki gibi dönmüş olurduk.

Alfa Alex Monday, her başıyla onu selamlayan üyeye tebessüm ediyordu. Bazılarının elini sıktığını gördüm. Eski alfa ise kargaşayı önlemek için çözüm bulmuştu.
- Oğlum Alex'i tebrik eden misafirleri spor salonunda vereceğimiz kutlama yemeğine benimle gelmesini isterim. Oğlum, izin veriyor ise elbette.
Alex Monday ise gülümseyip babasının elini tuttu.
- Babamın fikrini harika buluyorum. Davetlilerimin daha fazla beni tebrik etmesine gerek yok. Hepimiz aç olduk bence.
Spor salonuna doğru kalabalık ilerlemeye başlamıştı. O sırada annem ile babamı gördüm. Josh Lucas ve Alex ile birlikte ailem gülüyordu. Kafamın içinde babamın sesini duydum.
- Beyaz çiçeğim,yanımıza gelir misin ?
Böylece kaderimin bana oynadığını oyunun rolünü kabullendim.
Alex Monday'ın gözlerine temas etmeden saygıyla eğildim.
- Tebrikler alfa.
Bana, Alex Monday yerine babası cevap verdi.
- Olga. Sürüye tekrardan döneceğini annen söyledi bize. Tebrik ediyorum kızım. Seni aramızda göreceğimiz için şanslı hissediyorum.
Gözlerimi doğrudan anneme çevirdim.
- Sakın pot kırma. Hırsızlık olayın polise yansıdı. Kitabı çalmadan önce düşünceli olacaktın kızım.

OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin