Olga'nın Gözünden

17 12 12
                                    

Sınır bölgesinde nöbet tutmanın tek iyi tarafı vardı. Beta kurtlarla artık biraz daha samimi oluyorsunuz. Beta kurtların komutanı Voly adlı bir sürü üyesiydi. Tüm betalar onun eğitim programı kapsamında toplanıp dağıtıyordu.
Gece nöbet tutan beta veya başka sürü üyesi ertesi sabah antrenman sahasına daha geç gelme hakkına sahipti. Yavaş yavaş antremanlara bende başlamak istiyordum.

Nöbet tutup yorgun uyuduğum gecenin sabahında kapıya tak tak diye vuran kişinin Jake olduğunu tahmin etmiştim. Beta kurtlardan biriydi. Onunla nöbet sırasında tanıştım. Kahvaltı sözü vermiştik birbirimize. Uyuyup kalırsın yarına ilk nöbet zordur dedi ateşin başında bana.
Uyanmaz isem kapıya tak tak vur sende Jake diye gülmüştüm. Onu bekletmek istemedim.
- Geliyorum Jake.
Yüzünde kocaman gülümse ile bana tabağı uzattı.
- Kahvaltıya gelmedin. Senin için özel bir tabak yaptırdım. Bolca sebze ve yumurta.
Onu içeriye davet etmeli miydim?
- Çok teşekkür ederim. Gelmek istemez misin ?
Jake boynunu büktü.
- Alfa, bizi bir aylık bir başka göreve gönderecek Olga. Sana veda etmeye gelmiştim.

Edinmiş olduğum arkadaşım Jake'den hiç ayrılmak istemiyordum.
- Nöbet sensiz olmaz. Ateşin başında sucuk gömme kimse yapmaz artık bana.
Jake elini çenesine götürdü.
- Gel benimle. Harika bir fikrim var.
- Böyle çıkamam dışarıya. Elbisemi giyinmek için senden bir süre istiyorum.
Jake beni asansörün yanında bekleyecekti.
Saçımı örgü yaptım. Papatyalı kırmızı elbisemi giyindim. Üşüme ihtimaline karşı siyah hırkamı odadan çıkmadan omzuma attım.

Jake, asansör zemin kata ininceye kadar bana iltifat etti. Sevgilin yoksa dönüşte şansımı denemek isterim dedi. Baş başa kahve içelim teklifinde bulundu. Ellerimiz yürürken birbirine değdi. Jake'nin siyah saçları ensesine değiyordu. İncecik kaşları ve uzun kirpikleri vardı. Buğday tenliydi. Kahverengi gözleriyle ışık saçıyordu. Bana bakarken sevimli şekilde gamzeleri yüzünde ortaya çıkıyordu.
Spor giysilerinin içinde kaslı kollarının görüntüsü onun beta kurt olduğunu anlatıyordu. Beta kurtların kaldığı binanın önünde birden fazla mangal vardı. Jake bana oturmam için koşup sandalye getirdi.
- Mangal bizim işimiz Olga.
- Babam çok yapardı anneme mangal.

Jake kollarını sıvadı. Mangal kömürü, odun, kağıt, çakmak getirdi. Odunlardan çıtır çıtır sesler çıkarken beta komutanını gördüm.
- Merhaba efendim.
Jake onu başıyla selamladı. Komutanın bileğinde kırmızı bir amblem vardı. Sürünün üst kademe yöneticileri böyle işaretler kullanırdı.
- Sevimli arkadaşın Olga olmalı. Jake, seni mangal yapmaya mı getirdi ? Bize güzel et pişirmelisin.
Nöbet için sınıra gittiğimde komutanı görmüştüm. Ağaçların arkasında olan bana attığı bakışı biliyordum. Sorun istemiyorum diye resmen emir vermişti.
- Olga adım. Gabriel ve Helen'in kızıyım. Et daha önce pek pişirmedim.
Komutan pek konuşkan değildi. İşleri olduğunu söyleyip bana gülümseyip geçip gitti.
Mangalın ortasında sucuk pişiyordu. Jake başka sandalye almıştı. Elinde yelpaze ile sucuğun daha iyi pişmesini sağlıyordu.
Alfayı ilgilendiren sucuk muydu yoksa ben miydim ?

Niye beta kurtların yanına gelmişti şimdi ? Sesini duydum önce ve sandalyeden kalkmadım.
- Jake. Komutan geldi mi ?
Yelpazesi elinde bulunan beta arkadaşım ayağa fırlayıp hazır ol pozisyonunda cevap verdi.
- Evet alfa.
Alfa, komutan ile konuşmaya gittiğinde Jake soğuk ter akıtmaya başlamıştı.
- Olga. Sen niye ayağa kalkmadın ? İtaat etmiyorsun sanki.
- Alfanın geldiğini duymadım. Sucuk güzel kokuyordu. 

Jake ile birlikte tepsinin üzerine pişmiş sucuk gömmeyi koyduk. Jake ekmek getirdi. Birlikte sucuk yiyorduk sadece. Dudağımın kenarına sucuk bulaşmıştı. Jake benden önce davranıp peçete ile dudağımın kenarını sildi. Camın kırılması ile ikimiz şok geçirdik. Ben sandalyeden düşecektim. Saldırıya uğradı sürü sandım. Jake ise üzerime atladı.
Oysa alfa camı dökmüştü aşağıya. Niye böyle davranıyor diye birbirimize soracaktık. Alfa Alex Monday koşarak yanımıza geldi. Bir eli kanıyordu.
- Beta Jake.
- Efendim.

Bakışlarında gördüğüm siyahlık belli şeyleri anlatıyordu. Ya beni kıskandığı için camı kırdı. Ya da onun deli deli ve biraz coşkulu huyları vardı.
Beta Jake'ye gitmesini işaret etti.
- Olga'yı babası bana teslim etti. Üzerine düşen görevi yerine getirmek için şimdi gitmelisin. Onunla bizzat ilgileneceğim.
Beta Jake arkamızda kalmıştı. Çünkü; kolumu alfa tutup beni hızlı adımlarla evine doğru götürdü.
Beta Jake döndüğünde ona teşekkür edebilirdim. Ama alfaya asla minnet duygum kalmadı. Yediğim sucuk daha mideme inmeden çıkmaya başlamıştı.
- Sarsıntı geçiriyorum. Midem sucuğu sindirmedi alfa. Beni niye çanta gibi taşımaya çalışıyorsunuz ? Anlamıyorum niyetinizi.

Alfa beni salonda bulunan koltuğa doğru bırakmadı. Eve girer girmez kucağına alıp mutfak tezgahına oturmamı sağladı. Giyinmiş olduğum elbisenin etekleri tuttu.
- Jake bu elbisenin altını merak ediyor sadece. Beni duydun. Niyetini biliyorum. Seninle yatacak. Sürüde kaç kızla yattığını sordun mu ona ? Taktik hep mangal yakmak ile başlar. Beta kurtlar yıllardır eşini veya sevgilisini böyle tavladı.
- Benim haberim yoktu alfa.
- Artık haberin oldu. Babana, kızına iyi bakma sözüm var.
Onun gözlerinde bana karşı şehvet gördüm. Ellerini elbisenin eteğinden çekti.
- Sürü içinde randevu vermek kimseye yoktur. Sevgili olmak isteyen dişi kurtlar benden izin alacak. Gelişigüzel birliktelikler istemiyorum. Cinsel yolla bulaşan hastalıkları biliyor musun ?

Ellerimi belime götürdüm ve alfadan izin almadan tezgahtan indim.
- Cinsel hayatım sadece kızgınlık döneminde beni zorladı. Dolunay etkisi bugünlerde zaten bizden uzakta. Beta Jake ile arkadaşlığımız için senden onay beklemiyorum.
Az önce alfaya ben karşı gelmiştim.
Elimi çektiği gibi dudaklarını bastırdı. Tenim yanıyordu. Kulaklarım kıpkırmızı olmuştu eminim. Dudağını çektikten sonra bana biraz daha yaklaştı. Elbisenin eteğini sıyırıp iç çamaşırıma dokundu.
- Jake seni ıslak mı ediyor?
Alfa niye böyle terbiyesiz şeyler söylemişti bana.
- Cevap ver bana kaltak.

Gözlerime dolan yaşlar yüzünden dudağım titredi.
- Jake.
- Titrek titrek konuşma.
Yanağıma doğru inen yaşlardan sonra cevap verdim.
- Bir kaltak arıyor isen biz değiliz alfa. Belki aramızda onun kim olduğunu sen daha iyi bilirsin. İzinsiz dudaklarımı öptün. Sapık sensin.
Ellerini bacağımdan çekti.
- Seks için pozisyon aramayacaktın Olga.
Nefesi yüzüme çarptı. Ama tekmeyi alfa benden yedi.
- Beni mutfak tezgahında hayal eden bir erkeğin konuşması olabilir ancak böyle düşük seviyeli. Tekmeyi kasıklarına attım. Özellikle cinsel organına sahip çık Alex Monday. Bakarsın pozisyon iptal. Seks olur sana yasak.
Takıntılı şekilde alfa yine beta kurttan bahsetti.
- Doruk noktasına seni Jake çıkaramaz.
Bir erkeğin diğeri ile sidik yarışı yapmasını sevmezdim. Kaltak diye hakaret eden alfa ile aynı çatı altında olmakta istemiyordum.
- Oda 153'ten bugün ayrılacağım. Altı ay boyunca alfanın seks oyuncağı olmam burada. Seninle biz aynı kürkten değiliz.
Alfa mutfaktan çıkıp salonda bulunan iki kişilik koltuğa yaslandı.
- Sürünün hapishanesinde suit bir oda yaparız Olga sana. İlla gitmek ister isen gece kaçmaya çalışırsın. Nöbetçileri geçebilecek misin ? Ya da beta Jake'nin infaz edilmesine gönlün razı mı ?
Tamir edilmesi mümkün olmayan yaralar açtı Alex Monday evinin mutfağında bana.
- İnfaz etmeniz için gerekçe görmüyorum.
- Hala kafan aynı. Olga sen hiçbir şey değilsin. Alfa kadar senin bir kez etkin yok. Kurdum senden devasa büyüklükte.
- Olabilir. Büyüklük değil yüce gönüllülük kalp kazandırır. Güç, zeka olmadan sözlükte yazan tek heceli kelimedir.
- Yeterli. Odana dön. Seni gördükçe sinirleniyorum. Ezik kalacaksın Pastel topraklarında.
Odama yürürken gülümsedim.
Söz veriyorum Ay Tanrıçası dedim sessizce. Bana alfa Alex Monday luna olarak diz çökecek. Onu parmağımda oynatmak değil hedefim. Luna olarak sürünün liderlik koltuğuna geçen kadın olacağım. Böylece önüne gelen kişiye kaltak suçlaması artık kimse yapamazdı. Bir kızla erkeğin arkadaşlığını luna olarak destekleyecektim hep.

OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin