Olga'nın Gözünden

16 12 13
                                    

Eve dönmek için ilkel şekilde avlanmak zorunda kaldım. Kar tanesi mecburiyet dedi bana. Kurt formuna dönüşüp civarda bulunan bir çiftçinin evine izinsiz girdim. Kurt olduğum için çiftçi ve ailesi benden korkup tüfek almaya gittiğinde insan formuna dönmüştüm.

Onlar ahırın içinde kurt arıyordu. Ben ise ekmek, bal, peynir, zeytin bulmanın sevinciyle çoktan mutfağı işgal etmiştim. Bir süre sonra çiftçi ve ailesinin ahırdan çıktığını duydum. Evin üst katına çıkıp pencereden atlarken kurt formuna geçmiştim.
- Kar tanesi çok güzel doyduk. Bize iki gün yeter.
İki gün evin arkasında bekledim. Ne Alex Monday gelmişti. Ne de diğerleri.
Olup biten şeyleri düşünmeyi beş gün sonra bıraktım.
Mutfakta bulunan halıyı bahar temizliği sırasında annem yıkamaya gönderiyordu.
Halıyı bahçeye serdiğim naylon sayesinde pırıl pırıl yıkadım. Halıyı asmak sadece zordu.
Biraz bahçede süzer diye suyu bekledim. Şans yağmuruna tutulmak mı ?

Halıyı yıkayıp dikledim. Gökyüzünden şimşekler bana selam söyledi.Halıyı sırtıma attım. Banyoya bıraktım. Balkonda yağmur suyu ile kirlenecekti. Ayrıca annem balkonun iki tanesini yok etmişti. Odasını az geniş bulmuştu. Büyümesi için balkonu odaya kattı. Misafir odasının balkonunu kapatıp çamaşırlık koydu.
Benim balkon ise sadece üç adımdan oluşuyor. Halı ile battaniye katlayıp havalandırmaya bazen yarıyor. Kırlangıç köşeye iki sene yuva yaptı. Dışkı yüzünden odam bit doldu.

Halıyı yıkayıp duş aldığım akşamdı. Yağmur yağıyordu tak tak diye çatıya. Ürkütücü olan sesi değildi. Kimsesiz hissi her tane ile sardı kalbimi. Ağlamaya başladım. Elsa ve Emma'ya mesaj atmak için elimi telefonuma götürdüm. Görevli olan annem ile babam iletişim kurmadı benimle. Onları arayıp zor duruma sokmak istemedim. Hep eşleriyle gitmişti ikisi. Romantik saatleri bölmeye çalışan bekar arkadaşı kimse istemez dedim.
Film önerilerine baktım. Sokakta bulduğu köpeği sahiplenen bir kadının başına gelenlerin anlatıldığı film tam bir saat kırk dakikadan oluşuyordu.

Bir film bitti diğerini açtım. Yetmedi. Dizi izledim. Saat ise tutkal ile yapıştı sanki. Gece yarısına üç saat daha vardı. Halı yıkamadan önce sipariş ettiğim pizzadan kalan iki dilimi yedim. Odamın penceresini açtım ve böylece yağmur taneleri avuçlarıma birikti biraz.
Pizzanın kutusunu mutfağa inip çöpe attım. Kapıyı kilitleyip arkasına sandalye koydum. Yağmurdan dolayı yabancı birinin eve girmesini istemezdim.

Odamın ışıklarını kapatıp yatağa uzandım. Zihnimi yağmur sesine bıraktım.
- Düşünmüyorum.
- Alfa Alex Monday ile ilgilenmiyorum.
- Mutluyum.
- Kimseyi özlemedim.
Son cümleyi odada duymadım. Sesimin yankısı iyi değildi.
- Annemi ve babamı özledim.
Sesimin tonuna şefkatli bir sarılma görüntüsü ekledi zihnim. Bir kurgu yazmak için ne gerekiyordu ? Aşık olunacak erkek karakter.

Alfa Alex Monday'ı sürünün alfası olarak yazar seçerdi. Onun kaba üslubu için alçı dökerdi. Peşimden aşkım, hayatım, güzelim veya bebeğim diye alfa koşardı. Şimdi özlemiş olurdu beni. Koşarak sürünün evinden bana geceyi yırtıp gelen yelesine ellerim dokunmak isterdi. Ama alfanın yelesinin rengini yazar biliyordu. Alex'i kurt formunda görmediğim için öyle ise arabası ile evimin önünde beklemesi daha hayırlı olurdu.
Yağmuru izlemek için perdeyi açardım. Alfa, arabanın içinden eğilip bana bakardı. Veya çoktan yağmurdan kaçıp kapıma vurmaya başlamıştı. Yazar benim için nasıl bir aşık rolü yazardı ? Alfa belime sarıldı veya onu görünce kelebekler uçtu mideme. Klişeden çıkıp kapıyı açar açmaz dudağına yapıştım ifadesi daha iyiydi. Alex'in dişleriyle beni işaretlenmesini istedim.

Vücudum düşünce ile yoğurup kıvam almıştı. Yatakta sağa döndüm yok. Sola döndüm olmadı. Isınmaya başlıyordum alfaya. Dişlerinin boynuma geçtiği sahne ile birlikte ıslanmış olduğumu anladım. Regl dönemi öncesi cinsel arzunun patladığı an olmalı. Yoksa onun eşi olmayı cidden istemezdim. Kaslı sırtını düşündüm. Vücudu gözleri yormayan bir şekilde kıvrımlı hatlarla kendini gösteriyordu. Spor yaptığı için kalçası alfanın benden daha dikti.
Bir erkeğin kalçasını mı kıskandım az önce ben sorusuna evet cevabını verdim.

Kalçasını sıkıp test etmek istiyordum. Alex Monday karakterini yazan kişi çayını çoktan püskürtmeye başlamıştı. Kafam yalnızlıktan dolayı olmayacak şeylerin kurgusunu yazıyordu. Elektrik finali yazdırmadı bana. Karanlıktan dolayı bir süre evi dinledim. Alt kattan veya çatıdan ses gelmiyordu.
- Ay Tanrıçası. Sesimi duyuyor musun ? Alex Monday ile geleceğimizi rüyada göster bana.

Sesimi Tanrıça değil elektrik firması duymuştu. Elektrik geldiğinde kalkıp odamın kapısı kilitledim. Zihinsel bağlantı yoluyla Vera'ya seslendim.
- Vera.
- Olga. Niye gittin sürüden ?
- Şimdi sırası değil. Jake iyi mi ?
- O seni düşünüyor. Sen ise onu. Yakında sürüde nikah masası kurulur. Alfaya seni istediğini söyledi. Neyse bizi duyan olur. İyi geceler Olga.
Jake, beni istediğini söyleyip hayatta kaldı. Alfa bana kartlarını açıyordu. Mor kart belliydi artık. Varsa kıskançlık yoksa yine kıskançlık.

- Benim için ıslandın dişli rakibim.
Alex Monday'ın sesiyle gözlerimi açıyorum. Yatağın dibinde ve elinde iç çamaşırımla bana gülümsüyordu.
- Sandalye vardı dış kapıda.
- Balkondan girdim odana.
Balkonun kapısına bakıyorum. Açık ve perdeyi rüzgar savuruyor.
- Niye iç çamaşırımla duruyorsun ?
- Dişimi görmek istedim yatağında. Hoşuna gitmek istiyorum. Senin seksi vücudunu düşünüp boşalıyorum her gece.
Onun sözleriyle benim vücudum yataktan kalkıyor.
- Yanıyorum alfa sana zaten. Çamaşırımı ver bana.
Alfanın eli doğrudan kadınlık organına gidiyor.
- Islak, kaygan, tatlı ve benimsin Olga. Sinir bozucu şekilde artık Jake rakibim oldu. Beta kurt ölmekten değil seni görmediği günlerden korktuğunu söyledi bana. Babam, aşka el kaldırma dedi. Onunla evlenecek misin ?

Eli yavaşça kadınlık organımı okşamaya başlamıştı. Yutkundum ve yatağıma kaçmak istedim. Alfa ise sağ kolunu belime doğru uzatıp aramızda sınır bırakmadı.
- Yapışmak istiyorum dudaklarına. Sürünün önünde. Kitaplarını okurken kadınım diye seni yalamak istiyor dilim.
- Kitap okuduğumu biliyor musun ?
Alex Monday eğilip burnuma öpücük kondurup gülüyor.
- Unutkan mısın böyle ? Kaçıp gittin. Odanda kitaplar vardı. Gördüm onları. Yakılmasını söyledim.
Alfanın göğsüne vuruyorum.
- Eşyalarımı benden izinsiz yakamazsın. Çek ellerini üstümden.
Alfa ise beni yakalamak istiyor. Tekme atıyorum. Gözümü açınca yorganı yatağın kenarında buluyorum.
Esneyip yataktan kalkıp balkonu açıyorum. Yağmur hafif hafif devam ediyor. Odamı topluyorum. Elimi ve yüzümü yıkayıp mutfağa iniyorum. Aç karnına bir bardak ılık su içiyorum. Telefondan yine sipariş vermek istiyorum ama olmuyor.

Yeterli bakiye kalmadığını görüyorum. İşte o sırada kafama sanki saksı düşüyor. Hapishaneye girdiğim gün telefonum yoktu. Jake ve Vera yoksa alfanın planının parçası mıydı ? Hafızamı zorlayan şeyler vardı. Annem ile babamın odasından doktorun numarasını buluyorum. Randevu alıyorum. Evden çıkarken yanıma çanta almayı yine unutuyorum.
Doktor Brook iki sokak aşağıda oturan bir kurt adam. Ona yaşamış olduğum anlara dair bazı şeylerin eksik veya mantık hatası ile dolu olduğunu anlatıyorum.
- Telefonunu en son nerede bıraktın Olga ?
- Hiç hatırlamıyorum.
Doktor bana sakinleştirici bir ilaç veriyor.
- Strese bağlı kaygı bozukluğundan olabilir. Yine böyle olur isen uzman bir arkadaşıma seni yönlendirmek zorunda kalacağım.
Eve dönüşte fırından simit alıyorum. Kaygı yüzünden ayaklarım titriyor ve kaldırıma oturuyorum. Annemi arıyorum ama telefonu kapalı. Babamın telefonu ise sekretere yönlendirdi beni.
- Baba. Eve dönmeniz lazım. Hafızam ile ilgili parçalar eksik. Ya da aklımı kaybetmeye başladım.



OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin