Mayıs ayının bitmesine sadece dört gün kaldı. Gözlerimi hastanede açıp beta Karen'in himayesine verildim. Alfa Alex'in hastaneden sürüye beni getirdiği gün yerde tam bir yarık oluştu.
Vera'nın katili bizimle yaşayamaz alfa sesleri yüzünden regl sancım yerini tansiyon düşüklüğüne bıraktı. Alex'in arabasından inmem ile bayıldım.
- Hanımefendi. Lütfen koşu bandını bırakın artık. Alfa sizi böyle görmesin.
Alfanın evinin misafir odasında kalıyordum. İki Pastel sürüsünün üyesi beni öldürmeye teşebbüs etmişti. Beta Karen'e canımı borçluyum. Koşu bandını bırakıyorum ve terlemiş olan atletimi istemiyorum.
- Karen. Duş alacağım.
- Alfa yatak odasından ayrılma dedi bana hanımefendi. Sizin ceset torbasında olmanız demek alfanın artık beni öldürmesi anlamına geliyor. Ondan dolayı giysilerinizi alıp banyoya gideceksiniz. Giyinip çıkarsınız.
Suyu açıyorum ve dolapta bulduğum avakadolu sabunu elime alıyorum. Vücudumun ter kokusunun gittiğine inanıp duştan çıkıyorum.
- Karen. Başka sabun istiyorum artık. Lavanta veya gül olabilir.
- Alfa size avakadolu sabunların çok yakıştığını söyledi. Kokuyu değiştirmek ister iseniz ona akşama söylersiniz. Beni karıştırmayın hanımefendi.
Olga yerine bana hanımefendi diye hitap etmesini alfa emretti ona. Pastel sürüsünün ileri gelen yaşlıları dün gece salonda toplandı. Beta Karen su almaya gittiğinde odamdan çıkıp onları dinledim. Benim haydutları çeken canavar olduğum konuşuldu. Alex ise yakında ailemizin geleceğinden söz etti onlara.
- Babam ve Olga'nın ailesi görevi bitirip çok yakında dönecek. Şimdi evlerinize gitmenizi istiyorum. Sınırda haydut saldırısı yok. Yellow'un kafası yüzünden hepsi bizden uzak kalıyor. Onun kafasını almaya gelen olmadı.
Haydut Yellow'un kafası aslında sürülere dair acımasız bir taktik yarışıdır. Bize bulaşan ölür. Bir kurt asla dört dönmez etrafında. Ona gelen saldırı karşısında ya can alır ya can verir.
Banyodan çıkınca odada hapis olmanın film gecesine dönüşmesine izin verdim.
- Karen. Film izlemek ister misin ?
- Hiç sormayacaksım sandım hanımefendi. Her gece radyo dinleyip uyuduğunuz için film açmıyordum. Kendimi zor tutuyorum.
Karen, film seçimini bana bıraktı ve mutfaktan fıstık ile çikolata almaya gitmişti. Kumandayı aldım ama bir türlü bağlantı internet ile kuramadım. Karen odaya geldiğinde kumandayı aldı elimden.
- Beta October ile Spring geçen haftasonu kurt adamların olduğu bir filme gitmişti. İzlediğini sanmıyorum. Şimdilik sadece sinema salonunda gösterime girdi. Fragmanını görmüştüm. Eğer film sitelerine yüklendi ise onu izlemeyi öneriyorum.
Sinemaya gitmek yerine kaçak film mi izleyecektik ?
- Kaçak yayın suçtur.
- Film siteleri onları para karşılığında satın alıyor hanımefendi. Hem böylece daha çok seyirci topluyor film. Yönetmeni kurt adam ise sürülerin bulunduğu tüm platformlarda ücretsiz giriş ile izlenmesine izin verecektir.
Yirmi dakika boyunca filmi aradı. Bulamadı. O sırada odanın kapısı açıldı ve Alex geldi yanımıza.
- Bugün nasılsın Olga ?
- Regl sancım geçti.
- Bitti mi ?
Alfaya yedi gün regl olduğumu söyledim.
- Bitmedi. Söyledim sana yedi gün dedim. Sorma artık.
- Okudum ben regl konusunu. Niloya ile konuştum. Gelecek ay seni görmek istiyor. Bazı testlerden geçeceksin. Evlenince kocan seni böyle nasıl sevecek yatakta ?
Beta Karen'in kahkahası ile alfa uyandı aşk uykusundan.
- Çık beta dışarıya. Yoksa haydut ile kafan sınırın orada gelen giden kişilere selam verir.
Beta Karen kumandayı bırakıp gidecekti ama ben engel oldum.
- Karen ile film izleyeceğiz. Fıstık ile çikolata getirdi mutfaktan. Şimdi keyif yapacaktık. Regl sancısı ile kocama kadar konuyu uçurtma ile getirdin bu noktaya. Öyle ise film gecesi borçlusun bize. Sinemaya götürür isen bizi ağlamam. Yoksa kadınları bilir Niloya. Regl döneminde hem duygusal hem depresyon modunda oluruz.
Alfa film biletlerini alıyordu. Beta Karen ile ben ise mısır patlaması için kuyruğa geçmiştik. Sinema için tam yedi kilometre gelmiştik. Üstelik geldiğimiz sinema salonu kurtlara özeldi. Kurt formunda açık alanda seyircileri görmüştüm. Bir tane bilet tam 1500 TL'den satılıyordu.
Üçümüz önce Beta October ile Spring izlediği Eleni adlı filme girdik. Eleni'nin posterini görünce okuduğum kitap gelmişti aklıma. Ve salona girer girmez en sevdiğim yazarın filminden esinlenerek beyaz perdeye aktarıldığı öğrendim.
Filme ara verildiğinde beta Karen uyuyordu. Beta October ile Spring'in onu böyle görmesini isterdim. Alfaya döndüm.
- Filmi ona Beta October ile Spring adlı arkadaşları önerdi. Onu uyurken çekip atar mısın ?
Eğilip Karen'e baktı alfa.
- Beta October ve eşi filmi sevmiştir elbette. Eleni'ye benzer şeyler yaşadı October. Spring, güzelliği ve dövüş sanatlarında aldığı madalyalarla her erkek kurt tarafından övülen bir dişidir.
Beta Karen filmin sonunda ancak uyandı. Alfa, arabayı kullanırken yolda yine horladı. Arabanın kapağını alfa açtı ve Karen uykulu şekilde bize bakıyordu. Ondan dolayı alfa ona bir gecelik izin verdi. Alfaya anladım dedi iki kez ama bence rüyada görüyordu ayakta. Sendeleyerek betaların kaldığı binaya gitti.
Alfa ile birlikte odama geldik. Sinemaya giderken giyinmiş olduğum kot pantolon ve bordo gömleği çıkarttım banyoda. Alfa ise ben banyoda iken bana ait olan mor renkli bir pijamayı giyinmişti.
- Seni gülerken görmek istemiyorum Olga.
Pijamanın önünde birbirini öpen iki tavşan vardı.
Yatağıma girdim ve alfa Alex'te uzandı diğer tarafa. Benden önce uykuya dalmıştı. Saçının bir teli sol kaşının üstüne düşmüştü. Uyurken yüzü çok sert bakıyordu. Sinirli ve agresif olduğunu sanki uykusu belli ediyordu.
- Alfa. Saçınız düşmüş kaşınıza. Saçların için jöle olmalı. Böylece kaşının üstüne düşmez. Jöle saçı döker diye duydum. Sen hiç jöle kullandın mı ?
Alex Monday gözlerini hafifçe aralayıp saçını eliyle geriye doğru attı.
- Dilin için jöle sipariş etmek isterdim. Beta Karen beşte odaya gelecektir. Bizi böyle görsün istemiyorum.
- Niye istemiyorsun ? Ama doğru. Pastel sürüsünün ileri gelenleri luna olarak istemez beni. Onları duydum alfa. Vera ölsün istemezdim. Oduncu gömleğini haydutlardan satın almasına kimsenin sesi çıkmadı.
Alfa, elini ağzıma götürüp yataktan başını kaldırdı.
- Regl döneminde sinirlenince sancın artıyor Olga. Magnezyum içmek istemiyorsun. Vera kalbimizde. Hem belki kızın olur. Arkadaşının ismini ona takarsın.
Alfaya yaklaşıp yanağına hafif bir öpücük kondurup öptüğüm noktayı parmaklarım ile sevdim.
- Bir kızım olur ise ona önce seni anlatacağım alfa. Benim kalbimi kızgın yağ ile şerbet dolu tencere arasında bırakıyorsun. Sancım olduğunda benim elimi tuttun. Kalbim günün birinde ağrıyor ise sargı bezi ile yine gel. Çünkü; yalnızlığım beni hırçın yapınca sen huzurlu bakmayı öğrettin gözlerime.
Alfa Alex'in beni yatağa çekmesi ile birlikte ikimiz sadece bakıyorduk birbirimize.
Gece gözlerimize siyah zif çektiğinde Alex'in bana karşı hassas davranmasından etkilendiğimi itiraf ettim kendime. Saat üçte kolunun ağırlığı ile uyandım. Elinin parmaklarına dokunup daha çok kendime çektim kolunu. Hava durumunu anlatan spiker ile gözlerim açıldı. Beta Karen televizyon izliyordu.
- Hanımefendi. Öğle haberleri bitti. Kahvaltı sonra erdi. Tavşanlı pijamayı niye katlayıp yatağına bıraktın? Kirli mi yoksa pijama?
Alfa giyinmişti pijamayı. Beta Karen'e ise kirlendi cevabını verdim. Karen kirli sepetine pijamayı atıp çamaşırları götürdü makineye. Böylece yakın korumam olan Karen ile başladı günüm. Hayaller aşk dolu alfa, gerçekler televizyon izleyen beta.
