Alex'in Gözünden

7 7 0
                                    

Saçlarına sardığı mor havlusu ile birlikte yatağa uzanmış şekilde telefonuna bakan Olga geldiğimi elbette biliyordu. Fakat yarım saat önce bana zihinsel bağlantı yoluyla seslenmişti. Sırtını sabunla ovmadım diye yine kalbinden beni attığına yemin edebilirim.
Alfa toplantısını nasıl bölüp karımın sırtını yıkamaya gidecektim acaba ? Üstelik uyuzdan sonra daha büyük bir olay patlak verdi. Olga'ya konuyu açmak için bin dereden su getirmedim. Bazen karım öfkesinden nasıl davranması gerektiğini görmüyor. Yeni evliyiz ama bizden ibaret değiliz.

Pastel topraklarının hepsi babama aitti. Babam öldüğünde mirasçı olarak bana devir etme işini beta kurtlar halletti. Fakat arsanın değil ülkenin aldığı kararlar doğrultusunda hareket etmeye mecburiyetimiz hep var olacak. Uyuz salgının az görüldüğü sürüler önlem olarak kendi üyelerini öldürmek yerine kovdu. Babamın şimdi neden uyuz için bizi bırakıp gittiğini daha iyi anlıyorum.
Sürüden kovulan bu kurtlar şehire gitti. Elbette yattıkları kişilere uyuz bulaştı. Kurt adamların sorunu artık toplumun ilk konusunu oluşturuyor.

Kurt adamların varlığının somut kanıtları artık insanların elinde. Ve bizi istemeyen yasa tasarısı üzerinde görüşmeler gelecek hafta başlıyor. İnsanlara uyuz bulaştıran veya bulaştırma tehlikesi barındıran tüm sürüler uyutulacak. Şehire kaçan Simon ile Vesiras adlı iki erkek kurt dün gece uyuz hastalığı taşıdığı için yakalandı. Tedavi yerine uyutuldu. Olga'ya şimdi bizim sürünün uyuz ile ilgili geçmişte yaşadığı sıkıntıları anlatmak istemiyorum. Beta kurtlar ile birlikte göç etme fikrine sıcak bakıyoruz. Fakat bu çok pratik çözüm değil. Dolunay yaklaşıyor ve Yengeç burcunda Venüs olacak. Venüs ile birlikte kurt adamların çoğu aşık olacak. Ayrıca Yengeç burcunda yaşanacak tutulma biz kurtları yeme ve içme konusunda çok etkiliyor. Yiyecek için çadırda kalan her kurt avlanmaya gidecek.

Böylece yerimiz tüylerimiz yüzünden belli olur. Kokumuzu takip etmeleri zaten diğer konu.
Tüm bu sıkıntıların eşiğinde alfalar ile yaptığım görüşmeler durumu daha griye götürdü. Stresten dolayı bitlenme ve erken doğum vakalarında ciddi bir artış yaşanıyor.
- Karıcığım.
Olga'nın yanına uzanıp telefonunu elinden alıyorum.
- Karıcığım dedim.
Olga ise yorgun gözlerle bana bakıyor.
-  Duşta sırtımı yıkamaya gelme. Sonra karıcığım da karıcığım. Yok öyle olmaz Alex. İstemiyorum evli kalmayı seninle. Boşanmak istiyorum. Ayrıca telefonu ver bana.

Boşanmak istediğini söyleyip ardından telefonu istediği için dileğini yerine getirmek yerine ekrana bakıyorum.
- Benden daha önem verdiğin telefonu açıyorum.
Olga itiraz etmediği için kesinlikle kitap okuyordu. Gülümseyip ekranda yazan isme baktım.
- Yok artık aşkım. Olga'nın Alex'i mi ?
Karım, kitap yazmaya mı başlamıştı diye düşündüm. Fakat yazarı farklı bir isimdi. Telefonu eşime geri uzattım.
- Sevgilim, ciddi bir konu var. Aslında senden saklamayı isterdim. Fakat işler iyi ilerleme göstermiyor. Uyuz salgını geçti ve gitti diye düşünüyorduk. Fakat sürüden kovulan bazı kurtlar insanlarla temas etti.
Olga telefonu yatağa bırakıp saçında bulunan havluyu çözdü.
- İnsanlarda bizden şikayetçi mi oldu ?
Kalktım yataktan ve karımın hafif ıslak saçlarını topladım. Boynuna öpücük kondurdum.
- Tam olarak öyle. Uyutma kararı alınacak diye duyuyoruz. Simon ve Vesiras adlı iki kurt adam uyutuldu.
Eşim dönüp boynuma sarıldı.
- İnsanlarla temas etmeyiz. Bu kadar basit. Her sürü yetkililere güvence verir ise işimiz daha kolay olur. Kimse uyutulmaz. Gözlem altında kalmayız.
Sürülerin sürekli hareketsiz kalması için temin edilmesi gerekenleri düşündüm. Maddi olarak sürülerin bazıları borcun altında ezilirdi.
- Aslında komisyon kurmayı önerdi bize bazı yetkililer. Yarın ben görüşme için bize bildirilen New York'ta bulunan kurt ofisine gideceğim.

Olga, cevap olarak yanağıma öpücük kondurdu.
- Güle güle.
Kollarını çözdü ve saçını tarayıp kuruttu. Niye böyle davrandığını pek çözemedim. Telefonu alıp kaldığı yerden kitabını okumaya döndü. Odadan çıkarken karım güldüğü için sinirlendim.
- Ciddi ciddi güle güle mi dedin bana ?
- Evet. Alex rahat bırak beni. Kitabımı okuyorum. Yazarın ikinci bölümü iki milyon okundu. Benim en sevdiğim yazar kendisi.
- Ya Olga. İki milyondan daha fazla kurt uyutulma tehlikesi ile karşı karşıya. Sen kitaptan keyif almaya devam et. Tamam mı?
- Öyle yapacağım. Sırtımı yıkamaya gelmeyen adam.

Saat 15:30'da çalışma odamda iletişim dairesi başkanı ile canlı bir bağlantı gerçekleştirip Pastel olarak bizim topraklardan çıkış yapan bir üyemiz olmayacağını söyledim. Böylece New York'ta olmayacaktım. Yarın sabah yetkililerin bizi kontrol için geleceğini söyledi iletişim dairesinin başkanı. Odamdan çıktım taze patatesin kokusunu alıyordum. Olga, patates haşlıyordu. Telefondan müzik açılmıştı. Üzüm yaprağı elinde dolma sarmaya çalışıyordu.
- Döktürdün karıcığım.
- Alex, kiminle konuşuyordun ?
- Kocana ilgi vermez isen herkese yazar.
Nereden geldiğini bilmediğim tencerenin kapağı kafama bir çarptı ki alnım kanadı.
- Arkam dönük ama tam isabet. İlgi görmez isem sırtımı yıkamaya herhangi bir kurt gelsin. İster misin ?
Karımı sandalyesi ile havaya kaldırdım.
- Hadi in aşağıya.

Olga parmağı ile kanımı gösterdi. Gömleğime damlayan kan yüzünden biraz endişeli gözüküyordu.
- Bayılıyorum.
Sahiden sandalyeden üstüme düştü. Sürü doktoru bizim eve geldiğinde önce bana müdahale etmek istedi. Ama Olga'yı gösterdim. Sürü doktoru ise hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledi. Alnıma iki dikiş acilde atıldı. Olga ise serum takılı şekilde bekliyordu. Kendine gelmişti ama uykusu olduğunu söylüyordu. Beş dakika geçmeden zaten uyumuştu.
Sürünün doktoru, susuz kaldığını söyledi. Eve geldiğimizde uyanıp mutfağa yemeklerinin başına gitti. Patates haşlamasına beta kurtlar baktı diye trip attı. Bize yaptığı yemeği onlara verdi.
Dolmaları ise sarıp dolaba koydu.
- Nasıl ise yarın New York'ta olacaksın. Dolmaları ben yiyeceğim bir başıma.

Bayılma sırasında huyunu suyunu Olga'nın değiştirme şansım olmalıydı. Tam aklımdan bunlar geçerken evin kapısından içeriye Ay Tanrıçası girdi.
Olga zaten ondan aşırı nefret ediyordu. Pat diye ortaya çıkmasının sebebini daha ben sormadan karım konuştu.
- Uğursuz şeyler için mi geldin ?
Tanrıça gülümseyip elini Olga'ya doğrulttu. Olga olduğu yerde donmuştu sadece.
- Karıma ne yaptın ?
Ay Tanrıçası ise benim ona doğru yönelen vücudumu salonun tavanına yaklaştırdı.
- Alfa. Kudretli değilsin. Karşımda şansın yok. Karından çok şey saklamak istedin. Ama yine dayanamayıp ona anlattın. Tanrıça olarak sizi insanlardan korumak için bir plan yaptım.

Ay Tanrıçası, binlerce kurdun yardımına koşmuştu çok yıllar önce. Modern döngü içinde ise hiç iyi şeyler yaptığını gözlerim şahsen görmemişti.
- Karımı rahat bırakır isen mutlu olacağım. Geri kalan sorunları biz çözeriz.
Tanrıça beni salonda bulunan koltuğa savurdu. Ve karıma benzer donma olayını vücudumun büyük çoğunluğu yaşadı. Sadece başım donmuş değildi. Konuşmam için böyle yaptığını biliyordum.
- Alex, alfa olduğun geceye seni döndürüp Olga'yı davete göndereceğim. Aslında zamanı bükmek istemiyordum.
Geçmiş ile gelecek arasında seyahat eden kurtların hafızalarında büyük problemler yaşanıyordu. Kaç profesör kurt adamlara eski anılar yükleyip sonra uyandırdı diye düşündüm. Başarılı olan yoktu.
- İstemiyorum. Paralel evren yolculuğunu Tanrıça. Benim karım ile mutlu yuvamı kimse bozamaz.
- Alex. Seni öldürüp gitme gücü ellerimde. Hala mı Olga ?
Karım biraz coşkulu, huysuz, yemeklerine düşkün, öpücüğü ateşliydi ama benim göğsümde kocamandı.
- Olga benim ilk ve son kapım.
Tanrıça bizi normale çevirdi. Olga eline geçirdiği tezgahın üstünde bulunan tahtayı savurdu. Ay Tanrıçası kenara çekildi.
- Olga. Karnında ikiz bebeklerin seni cidden cadı yaptı yavrum. Anlaşılan iki oğlun baba kadar hareketli.
Olga'ya koşup sarıldım. Hamile miydi bilmiyorum ama iyiydi. Canlıydı. Evimiz yerinde duruyordu. Bunlar, tüm sorunları sildi benden.

OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin