Olga'nın Gözünden

14 11 0
                                    

Bavul ile alfanın topraklarından ayrılır isem diğerleri beni görüp koşa koşa ona haber verirdi. Yatakta uyuyan biri sanki vardı. Öyle bir düzenleme verdiğim yatağa baktım. Artık odadan ayrılmak gerekiyordur. Kapıyı açtım.Beta kurtların nöbet saatlerini öğrenmiştim. Akşam çöker çökmez sınır bölgesinde bulunan betalar değişim için eve dönüyordu. Bir grup gelmeden diğerleri sınıra asla gitmiyordu. Kaçmak için boşluğu bulur bulmaz kurt formuna dönüştüm.

Alfanın topraklarından çıkıp evime kadar koşmak patilerimi yorgun bırakmıştı. Akşam saatlerinde evimin kapısından içeriye girdim.Kimsenin burada olduğumu anlamasını istemiyordum. Alfa bozuntusu beni aramaya gelsin hiç istemedim. Zihinsel bağlantıyı kapatıp anahtarı saksının altına düzgünce yerleştirdim.
Evde bugün ikinci günüm. Ne gelen var ne de beni arayan alfa. Hazırlanıp dışarıya çıkmayı istemiyorum. Kitap uygulamasını güncelleme sonrası nedense açılmadı.
Dolapta kaşar peyniri bitmişti. Yumurta yoktu. Bal dışında kahvaltıda hiçbir şey evde kalmamıştı. Tam tahıllı, annemin ekmekleri vardı. Buzdolabından onları çıkardım. Fakat onlarda çabucak küf tuttu.

Sefil hayatımın serpme kahvaltısı böyleydi. Öğle olduğunda bolca su içiyordum. Karnımdan gur gur sesler gelmişti yine. Annem ile babamın odasına gittim. Çekmeceyi çektim. Bir miktar para aldım yanıma. Odama geçtim. Saçlarımı topuz yaptım. Yeşil bir pantolon giyindim. Beyaz bir gömlek çıkardım dolaptan. Ütü yapmadım. Çünkü; giydiğim gibi kırış kırış oluyordu.
Tüm giysilerimi alfanın topraklarına götürmüştüm. Eski giysilerimi iyi ki çöpe atmamıştım.

Alışveriş merkezi evimize uzaktı. Otobüs durağına doğru yürüdüm. Otobüs geldiğinde cam kenarında oturan kızı tanıdım. Beta kurtlarla nöbet tuttuğum gece ateşin başında bize mısır getirmişti. Jake ona Vera diye seslenmişti.Beni görür görmez yanında bulunan boş koltuğu işaret etti.
- Jake senden bana söz etmişti. Alfanın sürükleyip götürdüğü güzeller güzeli Olga.
Bana böyle Vera'nın iltifat etmesine karşılık teşekkür yerine başka şeyler çıktı ağzımdan.
- Jake ile kaç yıldır arkadaşlık yapıyorsun Vera ? Jake cidden kızlarla yatıyor mu ?

Gevşek bir lastikti çenem artık. Alex Monday haksız çıksın istiyordum.
- Jake kızlarla vakit geçirmeyi seven en sosyal erkek betadır.
Vera'nın yüzü kızardı.
- Fakat onun kızlarla yattığını duymadım. Kurt adamları bilirsin. Onların azgınlığı fazla olur. Eşini bulmadan önce tutku ile kızların peşinden alfa dahi koşar.
Alex Monday sürüde bulunan kızların peşinden koşmuş muydu ? Alfayı konuya karıştırmadan üzeri kapalı sordum.
- Senin bildiğin en iyi sürüde aşk hikayesi kime ait ?
Vera biraz düşündü.
- Alfanın ölen arkadaşına aitti. Zavallı çocuk. Alfa için hayatından oldu. Uyuz kurt onu öldürdü. Çocukluk aşkı Selena ile evlenmek istiyordu. Selena ölüm haberiyle birlikte Pastel topraklarını terk etti. Kızıl saçları Selena'nın beline kadar geliyordu. Mavi gözleri herkese denizi hatırlıyordu.
Vera, iki durak sonra indi. Sürüde bulunan yavru kurtlar için resim defteri ve boya kalemi alacağını söyledi bana.

Alışveriş merkezinin önünde bulunan durakta otobüsten indim. Benimle birlikte çok sayıda yolcu otobüsten alışveriş merkezine doğru yol almaya başlamıştı. Güvenlik görevlisine çantamı uzattım. Kolay gelsin dedikten sonra çantamı tekrar aldım elime. Market, alt katta bulunuyordu. Danışma yazan kısmın hemen arkasında ara sıra dondurma reyonu açık olurdu.
Şanslı isem dondurma reyonunda birileri vardır diye düşündüm. Çocuklar, yaşlılar, gençler hep kuyruk olmuştu. En son sırada yer alıyordum. Önümde siyah saçlı bir kız vardı. Şapka takıyordu. Kulağında yuvarlak iki küpe vardı. Şapkası kırmızıydı. Dondurma sırası bana nihayet geliyordu. Son üç kişi kalmıştı. Dondurmayı daima yaz ve kış alışveriş merkezine gelir gelmez almaya giderdim.
Siyah saçlı kızın dirseği aniden arkasında bulunan benim göğsüme çarptı. Dondurmasını düşürdü. Niye böyle hareket ettiğine önce anlam veremedim.
Özür bekledim ondan. Acı ile sağ göğsüme gitti elim. Fakat kızın ses tonu ürkütücü çıktı.
- Size vanilyalı değil kakaolu istediğimi söylemiştim. Yere düştü dondurma.
Satıcı adam ise aynı fikirde değildi.
- Bilerek dondurmayı yere attınız. Ondan sonra benden yenisini talep edemezsiniz. Maliyetler arttı.
- Öyle mi ? Ucuz dondurman aynı senin gibi kalitesiz.
Adam ona cevap vermedi.

Böyle söyleyip zeminde bulunan dondurmanın üstüne bastı. Mavi dondurma kabı kırıldı. Dondurma yayıldı. Sorunlu tiplerin şovunu sevmiyordum. Müziğin sesinden adam belki yanlış duydu. Kibarca değişir misiniz diye talepte bulunmak yerine nimete basmak mı ? Annem, israf etme ve nimetin üzerinden geçme diye konuşur benimle. Dondurmanın yerde bulunan görüntüsüne baktım. İştahım kapandı. Marketin yolunu tuttum. Marketten paketli ürünler, kahvaltı için peynir ve zeytin ayrıca un alacaktım. Ondan dolayı market arabası istemedim.

Kucağıma aldığım ürünlerle tam kasaya gidecektim. Reyonu dönerken biri bana çarptı. Çarpma çok şiddetliydi. Çarpan kişinin kafası alnıma değdi. Ürünlerim yere saçıldı. Un paketi patladı. Zeytin kavanozu ise kırıldı. Peynir kutusunun kapağı çıktı yerinden. Burnumdan, gömleğime kan damladı. İnsanlar bana yardımcı olmak için telaşla geldi. Bana çarpan kişiyi görmek için bakınca kırmızı şapkalı kız olduğunu anladım.
- Şeker kız. Yazık gömleğin kan gölüne döndü. Sana yardımcı olmak isterim.
Çok çok özür dilerim.
Bana doğru yürüyüp saçımı çekmeye başladı. Markette bulunan kişiler araya girdiğinde saçımın bir telini elinde tutuyordu.
- Dondurmayı yere attım. Saçın gibi.
- Senin kafanın tahtaları hep kaymış aşağıya. Tedavi ol.
Böyle söyleyip lavaboya doğru gidecektim. Fakat onun beni takip ettiğini hissedince alışveriş merkezinden çıktım.
Arkamda yoktu diye derin bir nefes aldım. Otobüsle evime döndüm. Durakta inip eve doğru yürürken bir korna sesi duydum.
Mavi bir spor arabanın kapağı açıldı. Kırmızı şapkasını kafasından çıkarmış, psikopat kız bana gülüyordu.
- Nerede oturuyorsun ? Gece misafirin olmaya geldim.
- Bas git. Ben dişine göre değilim.
Kurdum artık sinirleniyordu. Gözlerimin rengi değişeceği sırada siyah bir araba dikkatimi çekti. Kızın arabasının tam önünde park etti. Arabanın kapağı açıldı ve Alex Monday'ın yüzünü gördüm. Bir o eksikti.
Bana selam vermeden kızın arabasının kapağını açtı.
- Selena. Aşağıya iner misin ? Alışveriş merkezinin içinde neler yaptığını öğrendim.
- Büyük zevkle Alex.
Alfanın arkadaşı, pisi pisine ölmüştü. Selena aşağıya iner inmez Alex'in kemerini yakaladı. Aralarında sadece arkadaşlık yoktu.
- Yakacaksın tüm ışıkları benim için değil mi sevgilim ?
İkisinin sokağın ortasında birbirini yiyor olması ilgimi çekmedi. Zaten arkama bakmadım ama arabaların gittiğini seslerinden anladım. Eve elim boş ve yaralı dönmüştüm. Gömleğimi yıkayıp asmak için bahçeye çıktığım sırada pat diye bir ses duydum. Annemin sevdiği sardunya çiçeğini Selena saksı ile birlikte kırdı. Çiçeğin üstüne yine bastı.
- Görüyor musun ? Ölen, öldü. Kalan sağlar bizimdir. Alex, senden uzak kalmam gerektiğini söyledi. Baban sana beyaz çiçek yerine artık ölü çiçeğim diye hitap eder.
Koşarak bana vurmak için hamle yaptığında cidden onu uzaklaştırmak için babamın mangalını alıp atmıştım. Mangal sertçe başına çarptı. Elleriyle kendini savunmasını beklerdim. Fakat ellerini kullanmayıp babamın bahçe için kullandığı araç ve gereçlerinin olduğu kovanın üstüne düştü.
- İyi misin ?
Cevap vermiyordu. Onun kadar tehlikeli bir kızın numara yaptığını düşündüm önce.
- Sana söylüyorum.
Kafasında mangaldan kalma bir sıyrık vardı. Sıyrık ile ölmüş olmazdı. Derin değildi yarası. Basket atmıştım sanki. Kovaya düşmesine güldüm.
- Hadi ama uyan artık.
Kürek onun sırtına geçmişti. Görüntü karşısında hatırladığım şey odama koşup ambulansı aramak olmuştu. Acil serviste yapılan tüm müdahaleye rağmen Selena ölmüştü. Polis ifadeye çağırdı beni. Mangal atmayı hakim meşru müdafaa saymıştı. Fakat çıkışta yüzüme inen tokat hepsinden daha acıydı.
- Sen bir katilsin varoş kız.
Elimi sağ yanağıma götürdüm.
- Katil isem alfa bil ki yatak odana bir kaltak gibi geleceğim. Yargısız infaz yapıyorsun.
İki beta arabadan çıktı.
- Asi ve inatçı olan Olga'yı hapishaneye götürün. Altı ay dolduğunda ancak çıkacak. Gabriel ve Helen için utanç eserisin.
İki beta koluma girdiğinde gülümsedim.
- Ölen arkadaşının kız arkadaşıyla yatan sen, orospu çocuğu olamazsın. Siktir git. Karaktersiz ve şerefsiz. Gücün ancak kadınlara yönelik psikolojik şiddetten geliyor. Basiretin yok. Senin cinsel organının işi bitmiş. Ayağa kalkmıyordur. Ondan dolayı ateşimin kor parçası olamazsın.
İki beta beni arabaya bindirdi. Yolda alfanın regl olduğunu söyleyip onları güldürmeyi başardım.

OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin