- Kıllı aşkım benim.
Böyle cümle ile nişanlısını seven Arel'in bana sunduğu teklifi düşündükçe odamdan çıkmayı doğru bulmuyorum. Saat üçte Arel bizi yatakta bastı. Alfa ile uyuyorduk sadece. Ama Arel aldığı parfüm şişesini hediye paketinden çıkartıp alfaya fırlattı.
Cam şişe köşede parçalara ayrıldı. Yataktan kalkıp odama gitmek konusunda hızlı davranmama Arel izin vermedi.
- Nişanlım ile yattığına göre üçlü seks yapacağız sürtük.
Alex'in konuya açıklama getirmek yerine kedi yavrusu misali diz çökmesi ayrı bir olay. Koca alfa doğruyu anlatmadı nişanlısına. Ona başımdan geçenleri kısaca özet geçtim. İnanmıyor isen geçmişi göstermesi için kar tanesini çağırdım.
Kurdum Arel'e yatak sahnesini gösterdi. Arel ikna olmuştu.
- Şimdi sizi yalnız bırakacağım.
Sürünün bahçesinde bulunan kalabalık grubu tanımıyordum. Fakat hepsi Arel'in boğazında gördüğüm kolyeden takıyordu. Karnımdan çıkan seslerle yemekhanenin yolunu tuttum. Vera beni görünce elinde bulunan tepsiyi bırakıp boynuma atladı.
- Seni özledik. Doktor Brook seni deney faresi olarak kullanmaya çalıştı mı cidden ? Yeni Ay sürüsünden adamları gördün mü ? Arel ve ordusunu pek seven yoktur bizim sürüde.
Makarna, yoğurt ve biraz irmik helvası aldım tabağıma. Vera'dan al haberi adlı program olmalıydı.
- Alfamız, Arel ile nişanlı olduğunu daima gizledi.
- Ben nişanlı olduğunu bugün öğrendim.
Vera tabağında bulunan kabak tatlısından ağzına attı.
- Arel'e alfa sarhoş iken evlilik sözü verdi. Arel kurnaz kız. Başkasından hamile kaldı. Çocuğun alfaya ait olduğunu söyledi. Oysa ormanda dolaşan siyah kurt var. Ondan bebek sahibi olmasına rağmen Pastel'in topraklarına geldi.
- Alex'in çocuğu nerede ?
Vera parmağını sus şeklinde bana gösterdi.
- Çocuk doğdu ama yaşamadı. Üstelik yapılan testte alfa bebeğin babası çıkmadı. Arel ise iddiaları kabul etmedi. Doktor, lohusalık bunalımı tanısı koydu. Kafası esince geliyor sürüye. Alfa diz çöküyor önünde. Eğer böyle yapmaz ise Arel gitmiyor. Siyah kurt onu ormanda tuzağa çekince insan formuna dönüşmüş.
- Vera. Kabak tatlısının şerbeti damladı eteğine.
Vera eteğini temizlemek için kalktığında odama kaçtım. Arel veya Alex'in ilişkisi değildi konu. Siyah kurt acaba ormanda kozalak fırlatan kişi miydi ?
Odamın kapısını açtım ve yatakta oturan Jake'yi buldum. Elinde kitaplarım ve telefonum vardı.
- Alfa gönderdi Olga.
- Sağol. Arel ile tanışıyor musun ?
Jake yatağımdan kalktı ve üşüyen ellerimi tuttu.
- Bugün 16 Mayıs ve Vera'nın doğum günü için partiye gideceğiz. Bizimle gelmek ister misin ? Arel'den söz etmek istemiyorum.
Vera'ya hediye almamıştım.
- Benim hediyem yok.
Jake ellerimi okşadı ve eğilip parmaklarımı öptü.
- Seni güvenli şekilde hapishaneye gönderdim. Başına vurdum ama iyiliğini istedim. Vera seni kız kardeşi olarak gördü. Hediye olmadan gelebilirsin.
Hediye olmadan doğum gününe kimsenin gitmeye cesaret göstermem. Kitaplarımdan birini paketleyip ona verecektim.
- Tamam öyle ise geleceğim Jake.
- Vera'ya haber vereceğim. Seni araba ile alır. Gece kulübünün sana adresini mesaj olarak atarım.
- Ama telefon numaramı bilmiyorsun.
- Alfa, telefonunu bana verdiğinde çoktan numaranı almıştım.
Jake gittiğinde evime telefonu getiren kişinin o olduğuna karar verdim.
Banyoya girdim ve yüzüme bolca sabun sürdüm. İçtiğim ilaçtan dolayı yüzümde çok sayıda sivilce çıkıyordu.
Duştan çıkınca yatağın üzerinde iki paket buldum. Kimin getirdiği merak etmiştim. Uzun ve siyah olan paketin içinden toz pembe bir elbise çıktı. Küçük olan kırmızı paketten ise krem rengi iç çamaşırı ve krem bir kolye vardı. Kolyenin ucunda J harfini gördüm. Kitaplarımın yanında ise yeşil bir zarf duruyordu. Zarfı açtım.
- Geceye hazırlanmana yardımcı olmak istedim Olga. Vera'ya doğum gününe gidiyoruz diye anlatma. Gece kulübünün açılış partisi olduğunu söyledim.
Jake'nin seçtiği toz pembe elbiseyi ve iç çamaşırlarını giyindim. Saçlarımı tarayıp hafif uçları havlu ile kuruladım. Bir süre sonra saçlarım kendiliğinden kurumuş olacaktı. Eşyalarımı tekrar dolapta bulduğum için yanıma siyah çantamı ve beyaz tokayı aldım. Şeftali rengi allık ile çilekli bir nemlendirici dudağıma sürdüm. Ten çorabımı ararken Vera odamın kapısını açmıştı.
- Jake, bizi açılış partisine davet etti. Ay Tanrıçası şahitlik etsin bana. Olga elbisenin içinde tam luna oldun.
- Luna mı ?
Toz pembesi elbisemin tek kolu vardı. Tüllerle motifleri aşırı iyi dikilmişti. Omzumu saran kolun üstünde sanki mini bir çiçek açmıştı. Ne çok büyüktü çiçek ne küçük. Böylece hem kolu hem çiçeği ortaya koyuyordu. Tüller yatay veya dikey uzanmış değildi. Paketlenmiş hediye kutusuna benzemedim kısacası.
Tüller, elbisenin dekolteli bölgeleri sarmıştı. El işçiliği öne çıkıyordu böylece. Elbisenin belden aşağıya olan kısmında fazla kabarıklık yoktu. Böylece adım atarken zorluk hiç yaşamadım.
Vera ile asansörden inerken bolca selfie çekildik. Vera hemen resimleri düzenleyip arabaya giderken çoktan sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
Alfanın topraklarından bizi çıkaran şoförün adı Karen. Aynadan onu iç çekip Vera süzdü. Fakat beta kurtlardan olduğunu söyleyen Karen hiç ona pas vermeden yola bakıyordu.
- Karen senin burcun Oğlak mı?
- Evet.
Soruma evet dedikten sonra konuşmayı bıraktı. Vera, telefonunu çıkartıp bana ekranını gösterdi.
- Olga resmimiz güzel mi ?
Ekranda resim yoktu.
- Karen konuşmaz. Onun ağzı bize değil Arel'e açılır. Arel ile bir ara sevgili olmak için beş tane pizza yarışına katıldı.
Karen'in arabayı otoparka park etmesiyle yolculuk bitmişti. Otoparkta kalabalık olunca Vera arabanın inerken pat diye kapağı açtı. Hızla giden araba bizim kapağı uçurdu. Vera iyiydi ama kapak gitmişti. Maddi hasarlı trafik kazası sonrası Karen sakince aşağıya indi.
- Siz iyisiniz. Arabanın kapağını alıp geliyorum.
Otoparkta çıkan sorun aslında yaşanacak gecenin önizlemesi olacaktı.
- Vera canını sıkma. Senin hatan değil.
Karen ise tamirci bulacağını söyleyip gaza bastı ve bizi bıraktı. Otoparktan ileriye doğru yürüyüp güvenliği bulduk. Tamam rahat beş kez otoparkı gezdik. Güvenliğin zemin katta olduğunu düşündük. Oysa otopark üç kattan oluşuyordu. Güvenlik üçüncü katta olup bizden bilet istedi.
Gece kulübü için düşündük. Adam ise arabanız yok mu dedi bize. Vera ile beni yarım saat güvenlik kulübesinde bekletti. Kamera kayıtlarına baktı. Karen arabayı alıp gidiyordu. Ona rağmen dönüşte yer olmaz dedi bize. Siz yerinizi önceden ayırtın diye ekledi.
Karen ile geri dönmeyi düşünmüyoruz dedim. Adam, paragöz olarak doğmuştu. Ben ise leblebici. Beni çarpmak isteyen önce elektrik kablosunu bağlamalı dedim Vera'nın kulağına. İkimiz gülümseyip ikinci sorunu çözdük. Köşede kırmızı bir tabela vardı. Çıkış B yazıyordu. Anlaşılan gece kulübünün birden fazla çıkışı vardı. Kapıyı bize güvenlik görevlisi açtı.
- Hoşgeldin. Beta Jake sizi bekliyor. Açılış partisi için geldiniz değil mi ? Vera ve Olga olmalısınız. Beta Jake bize sizin toz pembesi elbise giyinecek olduğunuzu söylemişti. Sizi tanıdım. İyi eğlenceler efendim.
Gece kulübünün renkli ışıkları açıktı. Loş bir ortam vardı. Kırmızı halı serilmişti. Önümü zor görüyordum. Müziğin olduğu bölüme gidecektik. Vera bana tuvaletinin geldiğini söyledi.
- Elbise güzel gözüksün diye çorap giyinmedim. Arabada üşüdüm. Şimdi biter işim Olga.
- Tuvalette konuşulmaz. Yap işte. Ben bekliyorum. Sorun değil. Saçımı toplayacağım zaten.
Vera tuvaletini yaparken dağınık bir topuz yaptım. İki tutam saçı sağ ve sol tarafıma bıraktım. Vera ile tuvaletten çıkmadan önce Jake aradı. Hoparlör açıktı.
- Vera. Nerdesiniz ?
- Tuvalette. Jake geliyoruz aşağıya.
Tuvalet gece kulübünün üst katındaydı.
- Tamam, bekliyorum sizi. Merdivenin dibinde olacağım.
