Alex Monday'ın Gözünden

16 10 6
                                    

Mayın tarlasında yürüyen kişinin üç şansı vardır. Hayatta kalmak, ölmek veya beklemek.
Benim artık bir şansım kaldı. Olga'nın beni öldürmesini beklemek.
Gece kulübü için babamın servetinin bir kısmını hibe etmiştim. Artan enflasyon rakamları biz sürüleri içinden çıkılmaz borç batağına çekmişti.
Salgın hastalıklar nedeniyle babam mecburen paranın bir kısmını sağlık sektöründe kullandı.

Giydiği elbisenin içinde sanki yürüyen bir şeyler pamuğu olmuştu Olga. Şeker pamuğu yapardı bizim sürünün yemekhanesi yıllar önce. Bazı alfalar ona pişmaniye adını veriyordu. Fakat ben onun şeker pamuğu olduğunu biliyordum. Annem, gıda boyası almıştı bizlere. Kulağımın içine sanki su kaçmıştı. Beta dahil omegaların sesini duyuyorum.
Arabanın gazına yüklendim. Pastel topraklarına arabam giriş yaptığında dumanları gördüm.
Dumanların arasından geçerken savaşan beta kurtları gördüm.

Siren sesleri ve nereden geldiği belli olmayan atların üstünde silahlı adamlar vardı. Sürekli onu düşünen beynim yüzünden arabamı park ettim. Beta komutanı ile görüşmek için binaya koştum. Fakat sığınaklarına gidenler yüzünden binaya ulaşım zordu. Kalbimde Olga'ya kötü şeyler oldu diye haber veren sanki horuz vardı.
- Olga.
Zihinsel bağlantı onunla değil beta komutanı ile kurdum ancak.
- Alfa Alex.
- Olga nerede ? Güvende mi ?
- Size iki kötü haberim var. Evde olmadığınız için spor salonunun önünde buluşmak için sizi bekliyorum.

Onun öldüğünü düşünmek istemedim. Fakat ayaklarım soğudu. Göğüs kafesimi motorla sanki birisi kesmeye başlamıştı. Kalbimin kan yerine öfkeye depolama alanı açtığını düşündüm.
- Komutan.
Olga'nın tatlı, sert, ekşi, cüretkar, inatçı hareketlerini beni baştan çıkartan şeyler arasındaydı.
- Alfa. Sürü üyeleri sığınaklara güvenli şekilde ilerleme sağlıyor. Fakat iki kişi Pastel topraklarında değil. Çok üzgünüm alfa size söylemek zorundayım. Evden ayrılan iki dişi kurttan birisini haydutlar öldürdü. Diğerinin durumu ise belirsiz. Bize cesaretini teslim etmek için kaçan dişinin çaldığı atı vermemizi söyledi onlar.
- Evde olmayan iki dişi kurt kim ?
- Vera ile Olga. Yemekten sonra evden gizlice ayrıldıklarını düşünüyorum.

Gözlerim masanın üzerinde bulunan aile fotoğrafımıza gitti. Beta komutanı birazdan bize saldıran haydut kurtla içeriye gelecekti. Ve cesetin kimliğini öğrenecektim. Alfa olarak ofiste bir haydut kurtla konuşmak açıkçası istemiyordum. Çekmecenin içinde tabanca vardı. Dişi kurtlar hatalı şekilde onların yaşadığı ormana mı gitmişti ? Kolumda bulunan saatin sesi odanın içinde tik tak şeklinde sanki dolaştı. Nihayet kapı açıldığında adının Yellow olduğunu söyleyen haydut karşımdaydı.
Başını öne eğen haydut kurt beni selamladı.
- Üzgünüm efendim. Size saldırmak istemezdim. Fakat at bizim değildi. İş yaptığımız ortaklara ait oldukça değerli bir hayvan. Hem o kız bizim pazarda çalışan arkadaşımızı atla öldürdü. Onu çiğneyip size sığındı.

Kaşlarımı kaldırıp haydut olan adamı inceledim.
- Sizin lafınız aynı böyle giysileriniz kadar yırtıktır. Sürüme ait bir dişi kurt öldü diye duydum.
- Evet. Cesedini satmak yerine size biz getirdik. Atı verin bize cesetinizi alırsınız. Kızı alfa artık istemiyorum.
- Beta komutanım ile yaptığın konuşmayı duydum. Adının Yellow olduğunu bağırıp söyledin. Yetmedi. Savaş için geldik dedin. Beni gördüğünde ise başka şeyler konuşmak için terliyorsun. Terleme Yellow. Atın parasını size ödeyeceğim. At artık benim.
- Tamam öyleyse alfa. Pastel sürüsü ile çatışma zaten yarar getirmez haydutlara. Dağınık yaşıyoruz. Pazar yerimizi sizden uzak bir dağa gece taşımak için izin istiyorum.
Çekmeceyi açtım.
- Atın fiyatını öğrenmek istiyorum Yellow.

Odamdan gelen tabanca sesiyle birlikte beta kurtlar geriye kalan kişileri öldürmüştü. Odamda haydut ölü şekilde yatarken beta komutanına sordum.
- Ceset kime ait ?
- Ay Tanrıçası ona huzurla baksın. Vera öldü efendim.
- Öyle ise atla kaçan Olga. Bir kişinin daha ölmesini istemiyorum. Atla birlikte nereye gitti ise al ve onu gel komutan. Cenaze ile ilgileneceğim.

Vera'nın cenazesi için tapınakta kurtlar toplandı. Hepsi bana bakıyordu.
- Vera iyi biriydi. Geceyi her ihtimale karşı hepiniz sığınakta geçirmeye gideceksiniz. Töreni kısa tutacağım. Ay Tanrıçası onu seviyor. Biz ona iyi bir ev olduk. Şimdi dağılın. Gerisi beta kurtların görevi.
Beta kurtlar Vera'ya ait kemikleri yaktı. Külleri ise vazoya koyup ölen kurtların tapınak içinde bulunan salonuna bıraktı.

Yapmaktan korktuğum şey alfa olarak kemikleri yakan ateşi bırakmaktı. Vera benim alfa olduğum topraklarda hayatını haydutlar yüzünden kayıp eden masum ilk kurttu. Ormanda Yellow'un iş yaptığı insanların Olga'yı bulup ona zarar verdiğini düşündükçe alfa olmakta istemedim. Başka birinin saçının teline dokunup onu ağlatıp cesedini bize bırakmasını karşısında ölürdüm.

Beta komutanı gece yarısında sürüye döndü. Atın veya Olga'nın izine rastlamadık alfa. Yağmur ve sis yüzünden geri döndük dedikten sonra Vera'ya son görev için tapınağa çekildi hepsi. Gece iki olduğunda sis görüş alanını azalttı daha fazla.
Fakat onu istiyor isem yağmurda engel olmamalı bana diye düşündüm.
Babam atların havuç çok sevdiğini söylerdi. Mutfağa gittim. Havuçlu bir çorba yaptım.
Havuç kokusu oldukça yoğundu. Elimde sos tenceresi ve bir metal kaşıkla birlikte Olga'yı aramaya gittim.

Giydiğim yağmurluk beni yağmurdan koruyordu. Yağmur zaten bardaktan boşalır şekilde değildi. Sos tenceresi içindeki havuçlu çorbayı karıştırdım. Böylece koku ormana dağıldı. At kişnemesi sesiyle birlikte onları bulduğumu düşünüp adımlarımı hızlandırdım.
Atın üstünde yarı baygın yatan Olga'yı çorba ile bulmuştum. Sabaha karşı dörtte sırtımda Olga ile eve dönüyordum. At mı ? Çorbayı yedikten sonra çöktü. Ormanda fazla kalmıştı. Yorgunluktan dolayı ayağa kalkmıyordu. Veteriner bulunması lazımdı. Beta komutanı ile iletişime geçmiştim.
- Olga'yı buldum. At için sabah beşte veteriner çağırın. Olga için ise doktor istiyorum.

Kendi odama Olga'yı götürüp bıraktım. Kollarında dalların yaptığını düşündüğüm hafif ama derin kesikler vardı. Bilinci kapalıydı. Doktor Suat geldiğinde ona durumu anlattım. Muayene etmek için odama gittiğinde kapının önünde bekliyordum. Ambulans istediğini söylediğinde kolundaki derin kesiklerden sandım.
- Alex onun pantolonun bir kısmında kan gördüm. Attan düşmüş değil ise başka şeyler olabilir. Sen onu sırtına aldığında hissetmedin mi ?
- Hayır.
Ellerime baktım ve kan yoktu.

Hastane odasını hiç sevmezdim. Kahverengi kapı açıldığında Suat'ın eşi Niloya'ya baktım.
- Olga. Cinsel bir saldıraya mı uğradı ?
Niloya kadın doğum uzmanı olarak Suat ile aynı hastanede çalışıyordu. Dolunay adlı sürüde iki yıl beta kurt olarak görev yapmıştı. İnsan olan sevgilisini bulunca sürüden feragat etmişti.
- Olga regl dönemi içinde. Onu bayıltan şey atın üstünde uzun süreli yaptığı seyahat olmalı. Suat'ta röntgen istedi. Sonuçları çıkar birazdan. Saat on olduğunda ikimiz uyanmasını bekliyoruz. Geçmiş olsun alfa.
- Sağol Niloya.

Olga'nın odasında bulunan siyah deri koltuğa geçtim. Yeşil bir elbise giyiniyordu Olga. Niloya onu giysilerini değiştirdi. Suat'a aslında onun benim eşim olmadığını anlattım ambulansta. Fakat Suat ise bizi yakıştırdı birbirimize.
- Oldukça güzel bir kıza benziyor Alex. Niloya ile beni biliyorsun. Acil serviste tanıştık. Beş yıllık evliyiz. İki çocuğumuz oldu. Birisi sizin gibi kurt adam. Diğeri ise tamamen insan. Benim gibi.
- Merak ediyorsun. Olga, dişi kurt. İnsan değil. Diğerleri ile yattım. Fakat onunla asla seks yapmadım. Niloya dışında kimsenin ona temas etmesini istemiyorum. Karına rica ediyorum gider gitmez ilet.
Gözlerim onu izlerken yeşil elbise içinde karnı burnunda düşündüm. Olga hamile olacaktı. Kurdum olmadığını için çocuklarım beni güçsüz baba görürdü. Ona yakışan bir koca değildim.



OlgaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin