Salı günkü dersler olaysız geçti. Kontrol eğitimi dersini veren, düz siyah saçlı, kahverengi gözlü melez vampir Agatha Shadow, onlara kana susadıklarında kendilerini nasıl kontrol edebileceklerini anlattı ve not aldırdı.
Amy bu dersi almayı gereksiz buldu. Sonuçta sağ bileğindeki kırmızı bileklik onu bir tasma gibi tutuyordu.
Ders bitmeden profesör, Amy'nin kalp atışlarını hızlandıran bir şey söyledi:
-Dönem sonunda gireceğim sınav için bakanlıktan onay aldım. Yapacağım sınav şu: Seni normal insanların yaşadığı yerde bir gün geçirmekle imtihan edeceğim. Yanınızda seçtiğiniz bir arkadaşınız olacak.
Amy'nin fırsatı ayağına gelmişti. Eğer Coraline'le beraber giderse belki kızın annesini bulabilirlerdi. Coraline bunu duyduğunda belki Amy'nin istediği soruları da cevaplayacaktı.
Profesör Shadow'un iki saatlik dersinin ardından bir sonraki ders biçim değiştirmeydi. Amy, Cordelia'yı dünden beri ilk görüşüydü. Beyaz derisi solgundu ve ölü balık gibi bakıyordu. Amy bir ara Cordelia'yla konuşmaya karar verdi.
Amy ondan şüpheleniyordu. Kız gölgeler birliğinin bir üyesi olabilirdi. Bir şeyler biliyor olabilirdi. Ders boyunca not alırken, iki sıra önünde oturan Darian ve Cordelia'nın ne konuştuklarını dinlemeye çalıştı. Ama çok sessiz konuştukları için hiçbir şey duyamadı.
Sonunda dinlemeye çalışmaktan vazgeçti. Öğle yemeği sırasında Edward'ı atlatıp Coraline'in yanına nasıl gidebileceğini düşünmeye başladı. Sonunda yemek yememeye ve doğrudan yatakhanesine gitmeye karar verdi. Kız kesinlikle orada olacaktı.
Öğle yemeği molası zili koridorlarda yankılanırken Amy yatakhanesine koştu. Kapıyı açtı ve odada göz gezdirdi. Coraline'i yatağında kitap okurken gördü. Kız kapının açıldığını duyunca kitabından başını kaldırıp kimin geldiğine baktı. Amy'yi görünce gülümseyerek "Hoş geldin" dedi.
Amy biraz heyecanla çantasını yatağın üzerine attı ve Coraline'in yanına oturdu. Profesör Shadow'un sınavı nasıl yapacağını ve dün gece kütüphanede bulduğu isimsiz kitabı hızlıca anlattı.
Parıldayan gözlerle Coraline:
-Seninle gelmemi mi istiyorsun? Tabii ki gelirim!
Amy, isimsiz kitabı çantasından çıkardığında Coraline:
-Bunu nereden buldun?
dedi sevinç ve şaşkınlık karışımı bir sesle. Sonra kitabı Amy'nin elinden kaptı. Sayfaları karıştırmaya başladı.
Amy yumuşak bir sesle şöyle dedi:
-Şimdi bana bildiğin her şeyi anlatabilir misin, Coraline?
Kız kitabı göğsüne bastırdı ve şöyle dedi:
-Ama bu bende kalacak... Çünkü bu annemin günlüğüydü.
Amy gözlerini kocaman açtı. Bunu beklemiyordu. Eğer bu kitabı Coraline'in annesine aitse kütüphanede ne işi vardı? Fakat bilgi edinmek istiyorsa bunu sormamalıydı.
Amy teşvik eden bir sesle:
-Hadi söyle bana Coraline. Bu okulda neler oluyor?
Koralin:
-Maalesef Amy, şu anda sana bir şey söyleyemem.
Amy sinirle nefes verdi. Israr etmenin bir faydası olmayacaktı. Odada oluşan derin sessizliği kapının gıcırtısı bozdu. İçeri Polaris Quinn girdi. Bu yüz Amy'ye tanıdık gelsede tanıyamadı. Polaris tepeden bakan bir ifadeyle kendini tanıttı. Amy'ye, Edward'ın onu vampir tarihi sınıfına çağırdığını söyledi. Sonra pis pis gülümseyip kapıyı çararak gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amy Morris ve Gölgeler Birliği
Fantasyİleriki bölümlerden bir kesit: -Direkt konuya giriyoruz. Öyle mi sevgili kahin? Tamam, senden gölgeler birliği liderini bulup onu öldürmeni istiyorum. *** Amy şimdi ne yapacaktı? Kendini karanlığa mı bırakacaktı? yoksa uzaklardan gelen ışık hüzmesin...