Plan basitti. Jade'in biçimine girmiş kurt-şekil değiştiren melezi birini ağır yaralıyacaktı. Amy bunun sayesinde kendini daha az suçlu hissediyordu. Ama bu birine zarar vermesi gerektiğini değiştirmiyordu.
Daha önce kimseye isteyerek zarar vermemişti. Düşünceleri, karşısında beliren silüetle sona erdi. Siyahlar içindeki bu kişi Şüphesiz Harlow'un adamıydı. Izin almadan Amy'nin kolunu tuttu ve durdukları Sokak ayaklarının altından kayboldu.
Tüm sesler sustu. Bu sefer bir çalışma masası, büyük bir kütüphane ve 2 tane karşılıklı tekli koltuk olan bir odadaydı. Yine aynı boğucu renkler... Harlow tekli koltuklardan birine oturmuş,Amy'ye bakıyordu.
Yüzünde ciddi bir ifade ile, Amy'ye karşısındaki koltuğa oturmasını işaret ettiği sırada siyahlar içindeki adam gitmişti. Amy'nin şaşırdığı şey: bu sefer işareti acımamıştı. Neden?
O sırada Harlow:
- artık zihnini göremiyorum! Neden Comte?!
Diye bağırdı. Bu haliyle oldukça korkutucu görünüyordu. Amy'nin içi titresede de belli etmedi.
Hatta gayet sakin bir şekilde:
-benim Zihnim sizin bahçeniz değil. Istediğiniz gibi göremezsiniz.
Bunun üzerine Harlow daha da sinirlendi. Kendisine hakim olmak için büyük bir çaba sarfediyormuş gibiydi. Sessiz geçen birkaç dakikanın ardından
Harlow konuyu değiştirdi:
- Görev nasıl gidiyor?
Dedi, alayla.
Amy ise Jade ile kurdukları plana sadık kalarak:
-Yakında onu ölmüş bil. Fakat benimde bir şartım var.
Son cümleyi tamamen doğaçlama kurmuştu.
Harlow kendinden emin bir şekilde:
-En fazla ne isteyebilirsin ki?
Diye dudak büktü. Amy'nin sakin gözüken yüzüne büyük bir gülümseme yayıldı. Harlow, kesinlikle Amy'yi fazla küçümsüyordu.
Bu yüzden Harlow'u şoka sokacak bir şey söyledi:
-Ella Morris'i bulup bana vermeni istiyorum.
Harlow öfkeyle:
-Sen onu nerden tanıyorsun?!
Alaycı davranma sırası şimdi Amy'deydi:
-Cidden mi? Ben bir kahinim. Unuttun mu? Hem Ella ile Soyadlarımız aynı Ve muhtemelen akrabayız.
Son cümlede yalan söylemişti. "Nasıl iletişime geçtiğimizi bilmesine gerek yok" diye düşündü.
Siyahlı silüetlerden biri Amy'yi evine ışınladı. Esta yine ortalıkta yoktu. " O bir cerrah. Yoğun olması çok normal" dedi içinden. Benimle daha önemli bir sorunu vardı: acıkmıştı. Hiç yabani hayvan olmadığı için çaresizce Buzdolabını açtı. Esta insan- güç taşıyıcısı olduğu için buzdolabında yemekler vardı.
"İyi ki yarı vampirim" dedi. Yoksa susuzluktan kururdu. Melez olduğu için yemek yiyebiliyordu. Buzdolabından bir elma aldı ve yemeğe başladı.
***
Her şeyin belli olacağı o Kurşuni gece gelip çatmıştı. Plan gereği Amy, sahte Jade'in bulunduğu eve ulaşmış ve içeri girmişti. Amy, vampir görünümüne dönüştü. Saçlarının uçları ve gözleri kıpkırmızı, teni ise Kağıt beyazı olmuştu.
Uzun zamandır gizlediği vampir dişlerini ortaya çıkardı. Sahte Jade odasında uyuyordu. Amy yutkundu Ve karşısındaki şekil değiştireni ağır yaraladı. Sonra sağ Kolundaki işarete bastırdı. Birkaç saniye içinde Harlow karşısında belirdi.
Bir Amy'ye bir de yatakta ölü gibi yatan yaralı Jade'e baktı.
Neşeli bir kahkaha attı:
-Aferin, Kahin! Şimdi sözüm tutma sırası bende.
Amy'nin kolundan tuttu ve onunla sadece yatak bulunan bir odaya ışınlandı. Yatakta yatan kişi Ella Morris'di. Amy bunu anlar anlamaz yatağa doğru koştu. Ella oldukça bitkin bir şekilde yatıyordu. Amy'yi fark edince oturmayı başardı ve anne -kız birbirine sarıldılar
Harlow onları Amy'nin Esta ile kaldığı eve ışınladı. Harlow gidince, Amy kendine hakim olamadı. "anne" dedi ve ağlayarak Ella'ya sarıldı.
Ella:
- artık buradaki işimiz bitti, kızım.b Biz kendi zamanımıza döneceğiz ve Jade ise Harlow'u yenecek.
Amy gözyaşları arasında gülümsedi...
Akşam Esta eve geldiğinde Ella'yı görünce Sevinç çığlığı atıp ona sarıldı. Sonra Ella'yı bırakıp Amy'ye sarıldı.
Esta kendine geldiğinde:
-Çok mutlu oldum! Nihayet annene kavuştun, Amy. Siz kendi zamanınıza dönmeden önce, Sizden bir şey isteyeceğim. Lütfen Coraline'e yaşadığımı söylemeyin.
Dedi buruk bir şekilde.
Amy merakla:
-Neden?
Esta ise:
- Ben bir daha oraya Dönemem. Eminim sebebini Coraline anlatmıştır.
Dedin. Amy hüzünle başını salladı.
(3 yıl sonra)
Bu 3 yılda her şey çok değişmişti. Harlow yenilmiş, Amy ve annesi Ella sonsuzluk ülkesinde yeni Bir hayat kurmuştu. Amy'nin annesi sonsuzluk Ülkesi Bakanlığı'nda Kahin olmuştu.
Amy ise yeni ilgi alanı olan şifacılığı öğreniyordu.
Esta adını ve görünüşünü değiştirip İngiltere'deki Londra'ya taşınmış ve yazar olmuştu.
Herkes sonsuza kadar mutlu yaşadı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amy Morris ve Gölgeler Birliği
Fantasyİleriki bölümlerden bir kesit: -Direkt konuya giriyoruz. Öyle mi sevgili kahin? Tamam, senden gölgeler birliği liderini bulup onu öldürmeni istiyorum. *** Amy şimdi ne yapacaktı? Kendini karanlığa mı bırakacaktı? yoksa uzaklardan gelen ışık hüzmesin...