O sabah Amy sakatlanalı tam bir hafta oluyordu. Ağzındaki yara iyileşmeye başlamıştı ve karnındaki morluk geçmesine rağmen ara sıra ağrıyordu. Edward ise Amy'ye bunu yapanın Boris Brice olduğunu öğrenince buz gibi sesiyle onu kimsenin duyamayacağı bir şekilde tehdit etmişti. Aldığı tehditden sonra Boris, bir daha Amy'ye kötü davranmamıştı ve oldukça sessizleşmişti.
Öğle arasından önceki ders olan biçim değiştirme dersine müdür yardımcısı Klaus Brown giriyordu. Amy bu biçim değiştirme sınıfını çok seviyordu.
Sık aralıklarla yerleştirilmiş büyük pencereler, her derse girdiklerinde temiz olan tebeşirli tahta, rahat edebilsinler diye minderli sıralar, içeri girdiklerinde burunlarına çarpan elma kokusu ve duvarlardaki o posterler... Hepsi Amy'ye buraya ait olduğunu söylüyordu sanki.
Profesör Brown onlara geçen hafta öğrettiği uzuvların şekil değiştirmesi konusunda uygulamaya geçeceklerini söyledi. Bunu duyan Cordelia Clawthorne'un yüzü bembeyaz oldu. (Amy, kızı ilk geldiğinde eşleştirmelerde görmüştü)
Profesör Brown:
-Saf kan olmayanların şekil değiştirmesi daha zor olur. Eğer ilk denemelerinde başaramazlarsa üzülmesinler. Hadi başlayalım!
Dedi içten bir gülümsemeyle. İlk önce saf kanlar şekil değiştirdi. Darian Dawson kollarını kaslı ve tüylü goril kollarına dönüştürdü. Amy'nin tanımadığı birkaç saf kandan sonra sıra idama gidiyormuş gibi bir ifadesi olan Cordelia'ya geldi. Kız derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı.
Birkaç saniye sonra kızın sırt kısmında kıyafetlerini delip geçen iki kahverengi kanat ortaya çıktı. Kız panikle çığlık atarken Raine, Darian ve Amy dışında bütün sınıf kahkahalarla gülüyordu. Cordelia Koparmak istercesine kanatlarını çekiştiriyordu.
Profesör Brown otoriter bir şekilde:
-Sakin olun bayan Clawthorne!
Cordelia kendini toplamış gibi görünüyordu. En azından kanatlarını çekiştirmeyi bırakmıştı.
Profesör Brown sakin ve tane tane konuşarak:
-Şimdi gözlerinizi kapatın. Kanatlarınızın küçüldüğünü hayal edin. Evet çok iyi bayan Clawthorne! Küçülüyor, küçülüyor ve kayboluyor. Yapabilirsiniz.
Profesör Brown, Cordelia'ya cesaret verici kelimeler söylemeye devam etti. Gerçektende kızın kanatları küçüldü. ve en sonunda kayboldu. Cordelia daha fazla dayanamayarak küt diye sırasından düşerek bayıldı. Darian tam vaktinde kızın başı taş zemine çarpmadan elini Cordelia'nın başı ile taş zemin arasına koymayı başardı.
Profesör Brown:
-Lütfen bayan Clawthorne'u hastane kanadına götürün, bay Dawson.
Darian, Cordelia'yı kucakladı ve sınıftan çıktılar. Profesör herkesi serbest bırakınca sınıfı fısıldaşmalar sardı.
Raine:
-Kesin onu birliğin odasına götürüyor.
Diye kendi kendine fısıldadı. Fakat bu söylediğinin duyulduğunu fark etmemişti.
Amy merakla:
-Ne birliği?
Raine panikle:
-Efendim? Birlik mi, ne birliği?
Amy:
-Az önce dedin ya.
Raine.
-Ben öyle bir şey demedim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amy Morris ve Gölgeler Birliği
Fantasíaİleriki bölümlerden bir kesit: -Direkt konuya giriyoruz. Öyle mi sevgili kahin? Tamam, senden gölgeler birliği liderini bulup onu öldürmeni istiyorum. *** Amy şimdi ne yapacaktı? Kendini karanlığa mı bırakacaktı? yoksa uzaklardan gelen ışık hüzmesin...