Artık renkler yok çocukluk arkadaşım gitti...🍂
çocukluğumu kaybettim annemle birlikte... Artık daha az konuşmaya başladım...
Doğu; Kalbim lütfen sus!! İnciyi kaybetmek istemiyorum...
İnci ; kısık sesle renkleri de unutmuşsun!? Beni unuttuğun gibi
İnci Doğu'nun ölümünde kendini sorumlu tutmuş. Doğu'nun ona olan aşkı İnci' yi derinden etkilemişti . Yıllardır yanı başında onu kendi canından vazgeçecek kadar seven bir adam olduğunu görmediği için kendine kızıyordu.
Balkonda oturmuş yıldızları izliyordu . Bu yaşadıklarını düşünüp duruyordu . Ayla elinde iki fincan kahveyle balkona geldi.
- Hadi kahveni soğutma İnci.
İnci gözleri dolmuş, hatırlıyor musun Ayla ben sen Doğu bu balkonda sabahlara kadar sohbet edip gelecek hayalleri kuruyorduk . İkisininde gözyaşları süzülmeye başladı . - Unutur muyum hiç! Dedi . Hüzünlü bir tebessümle İnci hıçkırarak ağlamaya başladı Doğu' nun yokluğu o kadar belli ki Ayla ben ne kadar körmüşüm o beni bu kadar severken benim ona çektirdiğim acı .
Ayla İnci'nin yüzünü ellerinin arasına alıp . - ne değişecekti İnci ? Sen yıllardır Denizden başkasını sevmeye fırsat bile vermedin . Doğu bunu biliyordu ve her seferinde Doğu 'yu mahvetti ama aşk işte insan kendine bazen engel olamuyor ne kadar olmaz bu imkansız bir aşk desende kalp vazgeçmiyor Doğu çok denedi olmadı işte bu senin suçun değil Aşk bu . Sil şu gözyaşlarını artık sen her ağladığında Doğu ne derdi hatırlıyor musun? Ayla ve inci gözyaşları içinde ; "Yapma bee kızım!! Saçtın yine incileri haa! " İkisi bir anda gülmeye başladı Doğu burdaymış gibi oldu . Ayla inci'ye sarıldı . - Doğu için bir daha ağlama seni üzgün görmek istemez .
Doğuyu kaybedeli bir aydan fazla olmuştu. İnci yavaşta olsa normal hayatına dönmeye çalışıyordu. Her ne kadar kolay olmasa da bunu Doğu için yapacaktı . En azıdan Doğu 'ya bunu borçluydu .
Ayla mutfakta kahvaltıyı hazırlıyordu Şarkılar mırıldanıp salataları doğuyordu. - İnci hadi kahvaltıya ! İnci çantasına kitapları sıkıştırarak dış kapıya koşuyordu . Ayakkabılarını giyinmeye çalışıyordu . -Ayla ben geç kaldım gidiyorum, dedi . İnci uzun zamandır bu kadar enerjik görmemişti. Uzun zamandır okula gitmemişti . Çocukları özlemiştir şimdi .
İnci elinde renkli balonlarla sınıfa girerek sürpriz!! Diye bağırdı. İnciyi gören çocuklar sevinç çığlıklarıyla . Öğretmenimmmm! Diyerek heyecanla inci'ye sarıldılar . İnci her birine sarılarak öpüp sarılmıştı . İnci çocukları görünce onlara sarılınca bütün dertlerinin yok olduğunu hisseder.
Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıştı son ders zili çalmıştı . Çocuklar eşyalarını toplayıp kapıya yönelmeye başladı . İnci çocuklar ödevlerinizi yapmayı unutmayın ha birde uçurtma şenliği için uçutmalarınız hazır mı dedi. Çocuklar hep bir ağızdan Hazır öğretmenimm dedi. İnci gülerek hadi bakalım şenlik gününde görüşürüz . Tüm öğrenciler çıktıktan sonra inci öğretmenler masasının üstünde oturup dinlenmeye başladı . Uzun zamandır bu tempodan uzak kalmıştı . İlk günden baya yorulmuştu.
- Yorulmuş öğretmen hanım dedi . Deniz kapının kenarına yaslanmış bir şekilde. İnci masadan kalkıp kitapları çantasına koymaya başladı . Gülümseyerek - evet uzun zaman oldu. Deniz İnci ' ye yaklaşarak ama mutlu görünüyorsun . Deniz İnci'nin elini tutarak seni böyle görmek çok güzel İnci. - inci gülümseyerek Deniz e bakıyordu . - Deniz çocukken babanla bir uçurtma yapmış ve bana hediye etmiştin. Hatırlıyor musun? Deniz ; hatırlıyorum İnci'nin gözlerine bakarak hatta o uçurtmayı birlikte uçuracağız söz demiştim . İnci gülümseyerek çocukken uçurtma şenliğinde uçuramadık ama yarın o sözü gerçekleştirelim mi ? Dedi . Deniz ; çok güzel olur . Sözleri tutma vakti artık . İnci'nin saçlarını okşayarak artık sözleri tutma vakti diyerek tekrarladı . Deniz hadi gel seni eve bırakim . İnci gülümseyerek tamam dedi .
İnci bütün kıyafetlerini yatağın üstüne sermiş . Yarın ne giyeceğine karar veremiyordu. Ayla odaya dikey girdi - kızım sen manyak mısın çık şu odadan sabahtan ne seçiyorsun!? - yarın uçurtma şenliği var dedi başını ellerinin arasına almış ne giyeceğini düşünüyordu - Ee yani alt tarafı bir şenlik işte . Dedi Ayla . - Değil ! Bu şenlikte Deniz de gelecek yıllar önce uçuramadığımız uçurmayı uçuracaz Ayla. Sevinçle yıllardır beklediğim gün geldi işte ama ne giyeceğimi bilmiyorum . Ayla gülümseyerek . Kızım ne giyersen giy Deniz sana bayılır .
- Aylanın koluna vurarak. Saçmalama Ayla şimdi ne yapıcam ben . Ayla kapıya doğru yönelip geçmez şimdi bu akşam sana . Öyleydi inci yarının heycanıyla bir türlü uyuyamadı . Yıllardır hep bu anın hayalini kurarak yaşamıştı . Sabah erkenden hazırlandı kırmızı çiçekli elbisesini giymiş boynuna fularını takmış hafif topuklu ayakkabısıyla . Masal prenseslerine dönüşmüştü . Hazırlanır hazırlanmaz hemen çıktı okula gittiğinde hazırlıklar başlamıştı çocuklar uçurtmalarıyla hazır bir şekilde bekliyorlardı. İnci elinde Denizin ona hediye ettiği uçurtmayla çocuklar gibi neşeyle bekliyordu sanki 7 yaşındaki o küçük heyecanlı inci'ye dönüştü .
Bir saat olmak üzeri ama Deniz hala ortalıkta yoktu . İnci sabırsızlıkla saatine bakıp . - üfff İnci ne sabırsızsın gelecek birazdan bekle biraz işi çıkmıştır herhalde. Saat biri geçiyordu. Deniz hala ortalıkta değildi . İnci yüzündeki hayalkırıklığıla yine gittin Deniz yine !! İnci okul kapısından çıkacakken Arkadan - Geç kaldığım için özür dilerim . İnci arkasını döndüğünde Denizle karşılaştı . Deniz ;Hadi yıllar önce iki çocuğun birbirine verdiği sözü tutalım . İnci dolu gözlerle Deniz'in elini tutarak . Tamam!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Deniz ve İnci yıllar önceki heyecan ve mutlulukla uçurtmayı birlikte uçurdular ... İnci hayranlıkla gökyüzündeki uçurtmaları izlerken Deniz İnci'nin kullağına eğilerek çok güzelsin çocukken olduğun gibi seni seviyorum çilli . Dedi gülümseyerek . İnci kıpkırmızı olmuştu .
