Bölüm 44

3.1K 23 2
                                    

Can'ın bulduğu iş İzmir'deydi ve oraya taşınmaları gerekiyordu. Bu da mutlu mesut süren dörtlü ilişkilerinin kesintiye uğraması, hatta bitmesi demekti. Can ilk fırsatta İstanbul'a dönmek konusunda kararlıydı. Bengi ile Cem de her tatilde İzmir'e gelmeye söz vermişlerdi. ama Nalan bu maceranın bittiğini düşünüyordu. Bir daha böyle bir dörtlü ilişki yaşanamazdı. Hamileydi. Karnında Can'dan mı, Cem'den mi olduğunu bilmediği bir çocuk vardı. Amacı ona iyi bir anne olmaktı. Örnek bir anne olacak, iyi bir evlat nasıl yetişecekse öyle yetiştirecekti. İki babalı, iki anneli bir çocuk yetiştirmek istemiyordu ve İzmir'e taşınmalarını da bu yönde bir işaret olarak görüyordu.

O akşam bir veda yemeği yiyecekler, ertesi sabah Can ve Nalan yola koyulacaktı. O gece yemekte söz nasıl dönüp dolaştıysa Nalan'ın doğuracağı bebeğe, onu nasıl yetiştirileceğine gelmişti.

"Nasıl yetiştiği elbette önemli. Normal bir çocuk yetiştirmek istiyorum. Bir annesi ve bir babası olan" dedi Nalan. "Umarım Can size bunu söylemiştir. Artık kocamdan başkasıyla birlikte olmak istemiyorum. Kocamın da başka biriyle olmasını istemiyorum."

"Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Bengi. Nalan'ın sözleri onu şaşırtmıştı. Bebekle ilgili kendisinin de hayalleri vardı, hatta ona ikinci anne olmayı bile düşünüyordu. En azından cici anne olurum diyordu kendi kendine.

"Gerçekten ne istediğin hakkında daha iyi düşünmelisin" dedi Cem. "Yaptığımız hiçbir şeyde yanlış bir şey yok ama eğer bizimle birlikte çocuk büyütmek istemiyorsan buna karşı çıkamayız."

"İsteyip istemediğimi mi yoksa istememem gerektiğini mi hissettiğimi bilmiyorum. Durumu kafa karıştırıcı yapan da bu" diye cevap verdi Nalan. "Bu nedenle de İzmir'e taşınacak olmamızı ne yapmam gerektiğinin bir işareti olarak görüyorum."

"Sadece senin için doğru olanı yapmalısın Nalan" dedi Bengi.

"Ne istediğimi bilmiyorum" diye itiraf etti Nalan.

Bengi, "Birer kadeh şarap içelim ve bundan sonra ne olacağına karar verelim" diye önerdi.

"Bir karar verdim" dedi Nalan. "Bir gece daha istiyorum. Sadece bu gece. Bundan sonra sadece birer çiftiz, artık yok. Ama bu gece sorun çıkarmayacağım. Mutlu bir şekilde ayrılacağız."

"Senin için de uygun mu?" diye Can'a sordu Cem. Sanki olmaz, ayrılamayız desin istiyordu.

"Evet." Can'ın kesin kararlı bir şekilde cevap vermesi şaşırtmıştı Cem'i.

"Bundan emin misin?" diye bu kez Nalan'a sordu Cem. Nalan'la yalnız olacakları bir veda gecesi hayal etmişti çünkü.

"Yapmak istiyorum." Yanına gitti ve ona sarılıp öptü, sonra Can'a da aynı türden bir öpücük verdi.

Bengi kollarını ona doladı ve boynuna bir öpücük kondurdu. "İlk önce kimi istiyorsun, Nalan?"

"Seni" dedi Bengi'ye. Çünkü garip sorularla veda sevişmesinden vazgeçirmeye çalışması nedeniyle Cem'e kızmıştı.

Bengi Nalan'ın soyunmasına yardım etti. Bluzunu çıkardı, eteğini indirdi. Cem de utangaç bir ifadeyle yaklaşıp iç çamaşırını çıkardı. Tamamen çıplak olduğunda üçü de çevresini sarıp okşayıp öpmeye başladılar.

Bengi bir memesinden, Cem diğerinden tutmuş emerken Can da arkadan sarılmış ensesini, boynunu, yanağını öpüyordu. Üç çift el çıplak bedeninde dolaşıyor, en mahrem yerlerini keşfediyordu.

Cem Nalan'ı kanepeye yönlendirdi ve bacaklarının arasına diz çöktü. Can ve Bengi yanına uzanıp göğüsleriyle oynarken yüzünü, boynunu öpüyorlardı. Nalan o kadar iyi hissediyordu ki, yapabildiği tek şey gözlerini yumup kendini onlara bırakmak ve aldığı zevkle inlemekti. Birkaç dakikalık okşama ve öpme onu doruğa ulaştırmış ve hızlıca gelmesini sağlamıştı.

Dörtlü İlişki (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin