Dörtlü İlişki (Tamamlandı)

Bölüm 9

Bengi gözlerini açtığında kocası Cem'i üzerine eğilmiş buldu. Bakışları kocasının şefkatli bakışlarıyla buluştu. Birbirlerine içtenlikle gülümsediler.

"O kadar huzurlu uyuyordun ki," derken kadının dağınık saçlarının bir kısmını geriye doğru düzeltti Cem.

"Sen nasıl uyudun?" Bengi merak ediyormuş gibi sormuştu. Oysa kocasının her zaman horul horul uyuduğunu düşünürdü. Çünkü birçok gece adamın horultusuyla uyanmıştı.

"Bunu sorman çok hoş. Sanırım aylardır uyuduğum en iyi uyku buydu."

Onu öpmek için eğilmişti Cem. Dudaklarını uzatıp kollarını kocasının boynuna dolarken "Senin güzel bir uyku uyumana yardımcı olabildiğime sevindim," diye şaka yaptı Bengi. Çok geçmeden, bir elin vücudunun yan tarafından çıplak bacaklarının yukarısına doğru ilerlediğini hissetti. Keşke yatarken pijama giymeseydim diye düşündü.

Sakin ama her defasında sıcaklığı ve içindeki arzu artan ve uzayan bir şekilde öpüşüyorlardı. Bu öpüşmeler sırasında Cem'in elleri karısının yumuşacık pamuklu pijamasının üzerinden yavaşça kayarak dizlerine, oradan daha yukarılara doğru ilerlemişti. Görünüşe göre Cem ona her dokunduğunda tenine aktarılan arzu ile Bengi'nin vücudu daha fazlasını istiyordu. Dokunmanın ve öpmenin durduğunu hisseden Bengi gözlerini açtı.

"Evet?" Bengi'nin sorusunu "Devam et!" diye anladı ve sevgisinin belirtmek için kadının yüzünün yanağını okşadı Cem. Eğilip onu tekrar öpmeden önce hafifçe başını salladı. "Acelen ne?" diye kızdı kendi kendine. Evlilikten sonra sevişmelerde gittikçe daha aceleci olmaya başlamıştı sanki. Oysa bugün uzun süre yatakta kalabilirlerdi. Sonuçta günlerden pazardı, yani birlikte geçirebilecekleri tek boş gün.

Birbirlerini ne kadar çok isteseler de, ikisi de işleri bitirmek için acele ediyordu birkaç yıldır. Hızlı ve sert sevişmeler oluyordu. Cem onun yerine bu kez dokunuşlardan, nazik okşamalardan ve bunların ruhunun derinliklerinde hissettiği duygulardan zevk almaya karar verdi.

Üzerindeki fanilayı sıyırıp atan Cem'in dudakları Bengi'nin gıdığına, boynuna kayarken eli de bacaklarının arasına ulaşmıştı. Bengi bacaklarını gevşetti, Cem'in eli yumuşak bacak içlerine dokunduktan sonra çoktan ıslanıp kabarmış olan vadiye yöneldi.

Cem'in eli pijamanın üzerinden de olsa vadisine ulaşıp onu avuçlayınca Bengi'nin inlemeler ve zevkle aldığı nefesleri normalde sessiz olan odayı doldurdu. Eli keşfedilmeyi bekleyen ıslak vadiyi yoğurur, parmaklar dudakların arasına bastırılıp basınç yaparken Bengi'nin kalçaları yavaşça dalgalanıyordu.

Cem, kadının pijamasının düğmelerini açtı. Bengi her zamanki gibi ince askılı, dekoltesinin kenarı dantelli ten rengi bir fanila giymişti. İstekli uçları kabarmış memeleri dikilmiş bir vaziyette fanilanın incecik kumaşı altında iyice belirgindi.

Cem yukarıdan bir bakışla hem o şahane dekoltenin gözler önüne serdiği dolgun memelerin çatalını hem de kumaşın altındaki uçların kabarıklığını görüp karısını havaya sokmanın keyfiyle gülümsedi.

Bu sırada Bengi pijamasının altıyla birlikte külotunu da sıyırmıştı. Sırtüstü uzanırken dizlerini karnına doğru çekip bacaklarını iyice açtı ve omuzlarından sardığı kocasını üzerine aldı.

Birlikte mutlulukla doruğa ulaşmadan hemen önce bir süre birbirlerine yumuşak öpücükler verdiler. Bengi artık onu içinde istiyordu. Uzanıp kocasının külotunu indirdi, kocaman kamayı tuttu, yukarı aşağı bir kaç kez sıvazladı. Elindeki şeyden duyduğu haz karşısında nefesi kesildi.

Onu hedefe doğru çekti, Cem de karısının ne yaptığını anladığı için kasıklarına doğru kaydı ve kama kaygan vadiye iyice yerleşti. Bu sırada tek duyulan ses Bengi'den çıkan "Ih!" sesiydi.