Dörtlü İlişki (Tamamlandı)

Bölüm 10

Nalan ne yapacağını düşünedursun Can ile Bengi'nin ilişkileri hızla gelişiyordu. Bunda en önemli etken Nalan'ın o gün AVM'de gördüklerini yorumlamasından sonra girdiği ruh hali, kocasına soğuk davranmasıydı.

Can Bengi'ye aşkla, tutkuyla yaklaşıyor, "birbirimize uzak duracağız" diye kararlaştırmalarına rağmen işyerinde koruyucu bir melek gibi her sıkıştığında yardımına koşuyordu. Bu kadar ilgiye alışık değildi Bengi ve alışmaya da cesaret edemiyordu. Tabii ki Can'ın ona bu kadar açık yaklaşması insanlarda şüphe duygusuna neden oluyordu.

Can iş yerinde birbirlerine karşı hislerini göstermemenin çok zor olduğu konusunda haklıydı. Ne zaman bir araya gelseler yüzlerindeki aptal aşık sırıtışlarını saklamak mümkün değildi.

Bu yoğun ilgiye karşılık hiçbir şey olmamış gibi davranmanın daha da zor olacağını düşünmeden edemiyordu. Çünkü Bengi de ona karşı güçlü bir çekim hissediyordu. Can kollarını açsa hemen koşar sarılıverirdi. Neyse ki Can ondan daha çok irade sahibiydi de böyle şeyler yapmıyordu. Ama yakın gelecekte böyle davranmayacağının garantisi yoktu.

Salı günü her zamanki rutinlerini sürdürmüşlerdi. Can Bengi'ye uzak durmaya çalışmış, Bengi'de işlere gömülüp Can'ı en azından bir süre kafasından uzaklaştırmaya çalışmıştı. Ama bir an bile başını bilgisayar ekranından kaldırsa, gözü Can'a doğru kaysa bir duygu fırtınası yaşıyordu. Her ne kadar işlerin nasıl gelişeceği konusunda endişelenmeden edemiyor olsa da, Can'la yakınlaşmasının sonunda Cem ile arasını tamamen bozabileceğini tahmin ediyordu. Cem ne kadar duyarsız görünse de eşini kıskanırdı, en azından Bengi öyle umuyordu. Bengi onun tepkisinin müthiş olacağını da tahmin ediyordu bu ilişkinin sonuçlarından ne kadar korksa da yine de Can'ı düşünmeden edemiyordu.

Bengi aklından geçenleri elbette işyerinde Can'a söyleyebilirdi ama başka birinin kulak misafiri olmasını kesinlikle istemezdi. İş arkadaşlarından herhangi biri söz konusu olduğunda kimseye güvenemeyeceğini biliyordu. Nedense burada kendini kimseye sevdirmeyi başaramamıştı.

"Sana bazı haberlerim var," diye ilk mesajını atmıştı.

"İyi ya da kötü?" diye hemen cevap verdi Can. Onun hâlâ işte olduğunu, yapması gereken işi olduğunu bilerek kendi kendine gülümsedi Bengi.

"İyi... Umarım. Bazı kararlar aldım. Sana danışmam gerekiyor."

"Ne danışacaksın?"

"Cem'den ayrılıyorum."

"Vay be! Çok şaşırdım!" Can bu cevabı yazarken Bengi'nin görüşme bahanesi yaratmak için böyle sözler yazdığını biliyordu. İlk yakınlaştıklarında da Cem'den boşanacağını söylemişti ama geçen gün AVM'de gördüğü kavgalı değil, normal bir çiftti. Hiç de ayrılacak gibi değillerdi. Tabii böyle şeyler dışarıdan bakarak bilinmezdi.

"Senin adına sevindim."

"Teşekkürler. Bir kez olsun ben de kendi adıma sevindim."

"Umarım çizgiyi aşmıyorumdur ama görünüşe göre hayatında iyi bir şeye ihtiyacın var."

"Çizgiyi aşan bir şey söylemedin... Ama hayatımda zaten iyi bir şey var. :)" Bengi bu mesajı göndermeden önce tereddüt etmişti ama flörtü sürdürmeye karar verdi.

":) Bunun bir parçası olmama izin verdiğin için teşekkürler. Kutlamalıyız. Boşanmanı kastediyorum. Bu tuhaf olur mu?" diye yazdı Can. O da oyuna katılmıştı.

"Hayır bu gece beni güzel bir yere götür ve ödeşelim."

"Anlaştık. İş çıkışı buluşuruz."