Bölüm 40

3.4K 29 0
                                    

Koltuklara yayılıp Bengi'nin ikram ettiği şarapları yudumlamaya başlamışlardı, çeşitli peynirlerle dolu tabaktan arada peynirler alıyorlardı. Can kolunu Nalan'ın omzuna koydu ve "Bence çok eğlenceliydi" dedi. Der demez de aynı anda da Nalan'ı oturduğu yerden kaldırmaya çalıştı.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu Nalan.

"Tatlı zamanı."

"Neyin!"

Can cevap vermeden kadını sertçe çekip kaldırdı ve Nalan'ı masaya doğru çekti. Nalan'ın bornozunun eteğini kalçalarına kadar kaldırdı ve masaya doğru bastırdı.

"Lanet olsun sana!"

Kaçmasını diye sıkıca bastıran Can'ın arkadan sarıldığını sonra parmaklarını vadisine kaydırdığını hissetti. Ama bunlar istediği şeyler değildi. "Kalk üstümden," diye yalvardı.

Herkes onu izlerken bu şekilde sevilmek kendisini sürtük gibi hissetmesine ve huzursuzlanıp sinirlenmesine neden oluyordu. Zaten demin toplu halde yaptıkları şeyleri de şimdi düşününce kendinden utanıyordu. Birden diğerlerinin şehvetine kendini kaptırıvermişti. İstemediği, sonradan utanacağı şeyler yapmıştı.

Can, Nalan'ın yalvarmalarına aldırmadan kamasını tamamen içine soktu. Büyük ve sert kama vadisini doldurduğunda nefesi kesildi Nalan'ın.

"Yapma" dedi. "Bırak beni!"

Can derine doğru bir hamle yaparken "Bu kadına asla doyamayacağım" dedi. "Cem, istemiyormuş gibi yapmasına rağmen öyle ateşli ki senin de istemediğine inanamıyorum." Can hislerinde samimiydi, O kadar sevişmeden sonra hala istekli olması kendini de şaşırtıyordu.

Cem gülümseyerek, "Keşke benimle yapsaydı" dedi.

"O zaman onu kendine alabilirsin." Can bu fikirde de samimi görünüyordu.

Cem, "Hayır, onu paylaşmayı seviyorum" diye yanıtladı. "Peki ya sen Bengi? İki erkeğin seni paylaşması hoşuna gider mi?"

Bengi dürüstçe cevap verdi. Başını olumlu bir şekilde sallayarak "Evet hoşuma gider" dedi.

"Ama pek emin görünmüyorsun."

Bu lafı eden Cem'e baktı Can. Kaması elindeydi ve Can'ın Nalan'ı zorla sevmesini izlerken kendini okşuyordu. Nalan'ın direnmesi, istemediğini açıkça söylemesi de Can'ın ona aldırmayıp yapması da hoşuna gitmişti. Biraz hareket ve heyecanda fayda vardı.

"Farklı kamaları vadimde hissetmek hoşuma gidiyor" diye karşılık verdi Bengi.

Cem bedenini ona doğru kaydırdı. "Bu cevap biraz daha iyi ama yine de yeterince iyi değil."

"İkinizin de beni sevmesi hoşuma gidiyor!"

Ensesinden yüzünü masaya bastırdığı Nalan'ın arkasında hamlelerine devam eden Can, başını Bengi'ye doğru çevirip "İyi bir cevap ama yeterince iyi değil" dedi. "Bir daha söyle."

Bengi bu ısrarladan hoşlanmamıştı ve iki erkeğin kendiyle ilgili bir planları olduğunu hissediyordu. Aslında onların bir planları yoktu ama spontane şekilde bir kadın iki erkek sevişmeyi istemişti ikisi de.

"Ne düşünüyorsun Cem? Bu cevaba ne kadar inanılabilir?" diye sordu Can.

Cem, "Sanırım o gerçekten bizi istiyor" diye yanıtladı. "Tek yapması gereken doğru şeyi söylemek" diye ekledi.

Bengi, Cem'in artık kendisinden ne söylemesini istediğini biliyordu ama bunu söylemesinin hiçbir yolu yoktu. Ne hissederse hissetsin, o cümleyi asla söylemezdi. Çünkü söylemekten utanırdı.

Dörtlü İlişki (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin