Bölüm 12

308 22 16
                                    

"Önce bize vurulduklarını söylerler, bizsiz yaşayamadıklarını sonra bizi vururlar, bizi yaşatmazlar. Ölesiye sevdiklerini söylerler, aslında öldüresiye severler. Sahip olmanın hazzını aşk, kışkırtılmış arzularını tutku sanırlar. Yanılırlar. Onlar yanılır, biz yanarız. Bir keresinde abim bana demişti ki sabret boncuğum ama unutma, sabır boyun eğmek değildir. Mücadele etmenin bir şeklidir. Su taşı deler, delmesindeki sebep güç değildir. Koskoca kayaları deler, ama nasıl? Sabırla akmaya devam ederde ondan. Sabret, seni güzel günlere eriştirmesi için dua et ve inan. İnanıyorum, sabır ediyorum. Cılız bir ırmakta olsam akmaya devam edeceğim. Çünkü o günler gelecek biliyorum. Biliyorum ve bekliyorum."

Senin kollarında

Fethi'den

- Boncuğum dayan yalvarıyorum dayan. Benim için dayan. Bizim için dayan. Sakın bırakma sakın.

Vedat'tan

Lütfen ölme Süsen. Sen bana lazımsın lütfen ölme.

Fethi'den

Başımı çevirdiğimde yanımdaki arabayı gördüm. Arabayı kullanan adamı gördüğümde şaşırmıştım.

- Ulan şerefsiz

- Kızım nasıl? İyi mi?

- Kimmiş lan senin kızın o senin kızın değil şerefsiz!

Arabasına çarpmak istedim. Amma anladığı için geri çekildi.

- Ula sendin. Sen yaptın. Sen vurdun

Arabayı üstüne sürüp onu atlatmağa çalışıyordum. Sonunda başarmıştım. Atlatmıştım.

- Abi....

- Boncuğum aç gözünü. Aç gözünü hadi vazgeçme. Sakın kendinden vazgeçme. Dayan boncuğum dayan. Boncuğum gözünü seveyim bir şey söyle.

Son sürat arabayı kullanıyordum ve nihayet hastaneye varmıştık.

Arabadan indiğimde bağırdım.

- Haydi çabuk, sedye! çabuk

Sedye geldiğinde onu üstüne bıraktım.

- Ben buradayım boncuğum dayan. Dayan boncuğum.

Ameliyata girene kadar tek söylediğim buydu. Benim yüzümden olmuştu. Ben onu oraya götürmesem bu olmayacaktı. Benim yüzümden benim yüzümden......... Kafamı duvara vuruyordum. Telefonumu çıkarıp komutanımı aradım

- Komutanım

- Oğlum neredesin sen? Kafayı mı yedin? Ortalıktan kayıp olmak nedir?

- Komutanım Süsen vuruldu hastanedeyiz

Telefonu kulağımdan çekip yere çöküp ağlamağa başladım. Ben bunu azabıyla nasıl yaşardım. Onu korumak için bu yola girmiştim. Amma ne oldu? Koruyamadım onu.

Vedat'tan

Arabam ağaca çarpmıştı. Çalıştırmağa çalışıyordum. Bir işe yaramadığını anlayıp arabadan indim. Ormandan çıkmağa çalıştım. Koşarken ayağım bir kapata değdi. Bağırdım.

- Aaaaa..........

- SÜSEN ÖLME SAKIN ÖLME LAZIMSIN SEN BANA

ağlıyordum.

Yavuzdan (Fethin tim komutanı)

Hastaneye varmıştık. Çalışanlara yaklaşıp sordum

- Süsen Kılıç'ı getirmişler mi buraya?

Gizli aşk(Ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin