12-「Halef Selef」

27 2 3
                                    

     Sonrasında Almanya bu garip rüyadan uyanmıştı. Sersemlemiş, yorganla cebelleşmiş bir halde tavana bakıyordu. Bu sefer rüyada gördüklerini birebir hatırlıyordu. Babasının garip hareketlerini, büyükbabasının büyükannesiyle olan tanışma hikâyesini ve büyük büyükbabasının hiç konuşmayışını hatırlıyordu. Sanki gerçek hayatta yaşamış gibi hatırlıyordu. Ama gerçek hayatta yaşamamıştı işte. Bir şey daha fark etmişti: Artık rüyalarını kontrol edebiliyordu. Zaten yıllardır bunu denemeye çalışıyordu, yavaş yavaş işe yarıyordu. Eğer biraz daha rüyalara odaklanırsa, rüyalarında gerçek hayatta davrandığı gibi davranabilecekti.

     "Bu gördüklerim neyin nesiydi?" diye mırıldandı kendi kendine. "Çok garip rüyalar gördüm ama, bu kadar garibini de görmemiştim. Ayrıca rüyadaki her detayı hatırlıyorum. Sanki gerçek hayatta yaşadım. Belki rahmetli babam bana bir mesaj vermeye çalışıyordur. Belki de bana rüyalardan ulaşmaya çalışıyordur. Sadece babam değil, tüm sülale bana ulaşmaya çalışıyor sanki. Ayrıca büyükbabamın anlattığının da gerçek hayatta yaşandığını düşünüyorum, her ne kadar babam bana bunun hakkında bir şey anlatmamış olsa da."

     Sonra yataktan kalktı, yatmadan önce yere fırlattığı çorapları alıp giydi ve öz babasından kalma terlikleri giyerek (evet, Berlin'e taşındığı sırada üşenmeden eski evlerine gidip öz babasının terliklerini almıştı) elini yüzünü yıkamak üzere odadan çıktı.

     Banyoya giderken yine "Gördüğüm rüyalar hiç boş verilecek bir şey değil." diye mırıldandı. "Hatta zaten rüyalar aslında anlamlıdır. Sadece olay örgüleri saçma olduğu için kimse ciddiye almıyor."

     Banyoya geldiği sırada, lavabonun önüne dikilip aynadan kendi yüzüne baktı. Saçları dağınıktı, ama aynı zamanda hoştu. Almanya bir süre aynaya baktı. "Babamın bana 'Sen yakında bizim soyumuzu gururlandıracaksın.' dediğini hatırlıyorum. Neden özellikle ben? Kardeşim falan olamaz mıydı mesela? Babam ölmeden önce de bana böyle davranıyordu. Neden ki? Beni kardeşimden ayıran özelliğim ne?"

     Musluğu açtı. Eline sabunu alıp suyun altında ellerini sabunlamaya başladı. "Babamın bana 'En iyi insanlar delidir, bu ülkeler için de geçerlidir.' dediğini de hatırlıyorum. 'Biz Alman ülkeleri biraz manyağız.' demişti ondan önce. Böyle diyerek ne demeye çalıştı? 'Biz Alman ailesi olarak en iyisiyiz çünkü biz deliyiz.' mi? Yoksa 'Biz Alman ailesi olarak deli olduğumuz için iyiyiz ve iyi olduğumuz için sen Almanya, soyumuzu gururlandıracaksın.' mı?"

     Sabunla ellerini sabunladıktan sonra sabunu yerine koydu ve ellerini durulamaya başladı. "Belki de dediklerim tutmuştur. Umarım geceleyin tekrar onları görürüm de cevap verirler."

     Ellerini durulayıp havluyla kuruladıktan sonra oturma odasına gitti. Burası doğuya bakıyordu. Yani güneş buradan doğuyordu. "İşte güneş geliyor. Umarım bu sefer bir şeyler nasihat verir. Çünkü güneşin doğuşu genellikle bir şeyler nasihat eder. Gerçi neyin nasihati gerekliyse."

____________________________________

15 Ağustos 1961

     Almanya tahmin ettiği gibi, yine rüyasında ailesini gördü. Hem de aynı kişileri. Sanki onları daha önceden terk etmiş de onlar geri gelmeleri için Almanya'yı bekliyorlarmış gibi.

     Nazi Almanyası "Eğer aşk hikâyeni anlatmayı bitirdiysen baba, oğlumu bir konuda aydınlatacağım." diye Alman İmparatorluğu'na tiksinçle baktı. Alman İmparatorluğu ise ona sadece tiksinç bir bakışla baktı. Anlaşılan bitmişti. Sonrasında Nazi, çok sevdiği oğluna dönerek "Dediklerimden bir şey anladın mı?" diye sordu.

「Genetik」 - 『Countryhumans』Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin