ŞAHMARAN GELİNİ
İşkencenin her türlüsüne katiyen karşı olmakla birlikte, kendisine ilk geceden edilecek işkenceye de razı değildi. Hoş, razı olmasa ne faydası vardı. Hangi işkenceye kadar dayanabileceğini soran bir adamla karşı karşıyaydı. Rezan Şahmaran'ın elinden gelecek acıya kimse dayanamazdı ki, Mizgin güçlü durabilsin. Bu adamın karısı olarak nefes aldığı her an zulümden farksız olacaktı. Oturduğu yerde kendisine doğru gelen adama korkudan titreşen irisleriyle bakadurdu. Her adımı Mizgin'in nefesini kesiyordu. Yüzünü örten tülbentinin oyaları tehlikeyi durduramıyordu. Dilinin ucuna gelen cevabı ezip sustu. Susmasa işkence seviyesini katlar, adama istediği fırsatı verdi.
Rezan Şahmaran kaldığı dilemi nasıl çözeceğini bilmiyordu. Gitse bir dert, gitmese bir dertti. Bu gerdeğin olması gerekirdi, olmazsa da olmuyordu. Mizgin karısıydı ve nefret ettiği kızın koynuna bu gece girecekti. Ölüme baki adımları kızın önünde durdu. İçinde dalgalanan nefret onu boğazlamak istiyordu. Ancak bunun için yanlış zamandı. Rezan'ın etrafına takılan zincirler hareket kabiliyetini kısıtlıyordu.
"Kaldır kafanı!" Sert sesiyle bir emir daha dudaklarından döküldüğünde Mizgin kafasını yeniden kaldırmıştı. Usulca akan gözyaşları çekeceği acının kestiremediği korkusuydu.
Rezan böyle olmayacağını anlayınca, "Ayağa kalk!" diye öfkeyle homurdanarak kalkmasını istemişti. Kocasına itaat etmek düşünce yerinden güçlükle kalkmıştı. Ter içinde kalan kızı, bu adamın baskın varlığı cehennem ateşine kıyasla yakıyordu. Saçını örten tülbenti hızla çekip bir kenara fırlattı. Yüzünü tekrar gördüğü kadın, sabahki halinden daha beter görünüyordu. Gelinliğini kocasının çıkartması gerekiyordu. Eğer bir gelinlik giymiş olsaydı tabii! Üzerinde sadece beyaz renkli kıyafetleri vardı. Yine de onu soyacak kocasıydı. Gözlerini sımsıkı kapadı Mizgin. Buna henüz hatta hiçbir şekilde hazır değildi. Karısından nefret eden bir koca en fazla nasıl dokunurdu? Tiksinerek! Rezan titreyen ellerini yumruklara bürüdü. Onu kendi elleriyle soyması gerekti. Gömleğinin düğmelerini öfkeli çehresiyle açtı. Hızlı ve savrulan elleri Mizgin'i ayakta zor tutuyordu.
Aniden hatırladığı gerçekle irkilmişti Mizgin. Bunu kocası nasıl unutabilirdi?
"Na...namaz kılma..dın..."
Gömleğini çözen elleri durdu adamın. Bunu nasıl unutabilirdi? Genç kadını ayakta yarı soyulmuş haliyle bırakarak banyoya ilerledi.
Abdestini almasından namazını kılmasına kadar geçen süre Rezan Şahmaran'ın içindeki gerginliği yok ederek huzura kavuşturmuştu. Bütün sıkıntısını atabilmişti. Kendiyle baş başa kalıp beynini yoran bütün düşüncelerden kaçabilmişti.
Ne var ki namazdan kalktığında gördüğü suret an be an öfkeyi geri yüklemişti. Seccadeyi katlayıp kaldırmış, ciğerinden yükselen kızgın hırlamalarla kadına yeniden yürümüştü. Canını yakacaktı. Bu gece bu kadının işkenceleri başlayacaktı.
Dudaklarına ani bir sertlikle yapıştı. Canını yakarcasına öptüğü dudakları acemi kızı korkutmuş, yerine mıh gibi çakmıştı. Rezan durmak bilmedi. Mizgin'i öperken kendinden hızla uzaklaştırmış, yatağa doğru itmişti.
Acıyla yatağa yüzüstü düşmüştü. Üzerine çıkan kocasının devasa bedeni gözünü korkuttu. "Ne olur... Ne olur canımı yakma..." Yalvaran sesi içler acısıydı. Sevdiği adamdan gördüğü muamele yıllardır ona duyduğu saf aşka yakışıyor muydu? Onun hayalinde Rezan'ın kudretli sevgisi vardı.
Gömleğini çözen elleri yılların tecrübesini hazla yansıtıyordu. Atık hareketiyle sıyırdığı gömleği üzerinden çıkardı. Canını yakacaktı elbette. Ancak ona sahip olurken değil. O zaman çekeceği acı Rezan'a da yansıyacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
RomanceBir kadın, herkes için kendini feda edebilir miydi? Bir adam, kendini feda eden kadının canını acımasızca yakabilir miydi? Sevenler, sevdaları uğruna ailelerini ezip onlara sırtlarını dönebilir miydi? Kadın, kendini feda etti. Adam, kadının canını y...