15.Tanışma

1K 106 22
                                    

"Tamam kızım, gidin siz." Dedi ve son kez Ateş'e baktı. "Söylediklerimi unutma Ateş." Dediğinde biz çoktan evden çıkmıştık ve babam da kapıyı kapatmıştı.

Basamaklardan inip Ateş'in arabasına doğru yürüdük. Ön koltuğun kapısını açınca ona teşekkür ettim ve sessizce arabaya bindim. O da hemen arkamdan çok hızlı bir şekilde arabaya bindi. Evden çıktığımızdan beri bana konuşmadığı için aramızdaki sessizliği bozdum.
"Babamı çok kafaya takma, sadece bilirsin tüm babalar böyledir..."deyince hemen yoldaki kahverengi gözlerini bana çevirdi ve sanki içimi okuyabiliyorum gibi baktı.

"Emin ol, babanı anlayabiliyorum. Benimde kızım olsa ben de aynı şekilde, hatta daha da tembihleyerek bırakırdım. Ve sohbeti nasıl açacağıma karar veremediğim için sana konuşmamıştım. Eğer aklını kurcalayan buysa rahat ol."deyip hafif gülümsedi. Gülümseyişinde kayboluyordum.

"Bu arada ayağın nasıl? İyileşebildin mi?"diye sorunca ilk önce girdiğim transtan çıktım ve ona kendi tebessümümle cevap verdim. "Evet, doktor bir sürü ilaç yazdı, hepsi de ayağımın üzerinde çok etkiliydi."

"Hah, bu arada bu kasabaya yeni geldi şimdiki doktorum. Belki tanışmışsındır. İsmi Demir..."

"Yeni mi taşındı? Emin misin güzelim?"

Güzelim deyince kalp atışlarım hızlandı ama belli de etmek istemedim. "Evet eminim Ateş. Kendisi söylemişti. Belki de ben yanılıyorumdur..."

"Merak etme ben soruştururum, ben  de yanılmış olabilirim."

"Tamam, o zaman şimdi nereye gidiyoruz?"dedim heyecanlı bir şekilde.

"Seni götürmek istediğim restorandan önce benim için çok önemli bir yere gideceğiz. Seni tanıştırmak istediğim biri var. Tabi eğer senin için de uygunsa."deyip yüzüme baktı.

"Bana uyar." Deyince önüne döndü ve dikkatini yola vermeye devam etti. Ben ise bir yandan camdan dışarıya bakıyor, bir yandan da belli etmeden Ateş'in cama yansımasından onu izliyordum. Aslında karşıma hiç böyle bir adam çıkmamıştı. Yanında huzurlu, mutlu ve güvende hissettiğim tek adam babamdı ama şimdi  bakıyorumda bu hislerin kat kat fazlasını onunlayken hissediyordum.

Ateş'in bakış açısı
Onu kapının önünde benim için hazırlanmış bir biçimde görünce ona daha da hayran oldum. Evet, karşı cinsten her zaman ilgi aldım, ama bir kurdun eşinin onun için bir şey yapması çok önemliydi.

Ruh eşimin yüzünden gergin olduğunu okuyabiliyordum. Onu rahatlatmak için babasıyla konuşup, kızını sağsağlim evine götüreceğimi söyleyince çok daha rahattı çünkü babası onun benimle randevuya çıkmasını istemiyordu.

Ama onun içi üzgünüm, o istese de istemesede Işık benimdi. Benim.

Işığımı ilk önce annem ile tanışması için sadece annemin kaldığı eve götürecektim. Ev ormanın girişinde olduğu için yolculuğumuz çok uzun sürmeyecekti.

Bu düşüncelerimden çıktım ve gözlerimi eşime çevirdim. Her zamanki gibi nefes kesici görünüyordu ve günler geçtikçe kontrolümü kaybetmemek zorlaşıyordu çünkü onun benim yanımda, benim yatağımda uyuması gerekiyordu. Eğer ona gerçekleri anlatmaya daha da gecikirsem ikimizde acı çekmeye başlayacaktık.

Onu ben daha da incelerken yaslandığı camdan doğruldu ve

"Burada ne zamandan beri yaşıyorsun?"dedi.

"Doğduğumdan beri ben buradayım güzelim. Neden sordun bu soruyu?"

"Sadece merak ettim. Eee daha ne kadar kaldı senin şu sürpriz yere gitmeye?"

"Sadece bir kaç dakika..." deyince kafasını salladı ve telefonunu eline aldı. 
Annemin evinin önüne geldiğimizde Işık'a baktım ve kendimi gülmekten alamadım. Bir alfa olarak uzun zamandır gülmeyen ben meleğimin yanında ağzımdan kahkahalar çıkıyordu. Kendisi annemin büyük evinden etkilenmiş olması gerek ki gözleri fal taşı gibi açılmış bir şekilde eve hayranlıkla bakıyordu.
Bir gün onun da şuan bizim ailemiz için yaptırdığım eve böyle bakmasını istiyordum.

Arabadan indim, ve seri bir şekilde Işık'ın kapısını açtım. Bana bakıp gülümseyince gülüşünü dünyadan saklamak istedim, çünkü bu gülümseyiş tüm adamları onun önünde diz çöktürebilecek bir gülüştü.

"Seni annem ile tanıştırmak istedim. Kendisi seninle tanışmayı çok istedi, ben de onu kıramadım."dediğimde yüzünde ufacık bir panik gördüm.

"Merak etme, annemle çok vakit geçiremeyeceğiz, o biraz hasta, o nedenle dinlenmesi gerek."dedim ve kendi kahvelerimle onun mavi gözlerine baktım. O ise bana üzgün bir bakış attı ve beni anlıyormuşçasına kafasını aşağı yukarı hafifçe salladı.

Kapının önüne geldiğimizde kapıyı çalmadan Vilma açtı. Vilma annemin bakıcılığını yapıyordu ona güvenim sonsuzdu çünkü onu küçüklüğümden beri tanıyordum.

"Hoşgeldiniz Al-" sözünü bitirmeden "Hoşbulduk"dedim ve içeriye girdik.

"Işık, bu Vilma, kendisi anneme bakıyor."dediğimde Işık "tanıştığıma çok memnun oldum Vilma abla."deyince Vilma küçük bir kahkaha attı.

"Güzel kızım bana abla demene gerek yok, bana herkes Vilma der. Aramızda kalsın, bu kendimi daha genç hissetmemi sağlıyor."deyip tekrardan bir kahkaha attı. Işık ise gülümseyerek "Tamam o zaman Vilma."dedi.

"Sizi hemen Yelda hanıma götüreyim."deyince ikimizde onun arkasından gittik.

Annemin odasına açılan kapının önüne geldiğimizde "Tamamdır Vilma, ben bundan sonrasını hallederim."dedim ve  geri eşime dönüp yüzüne baktım. Heyecanlı ve kaygılı olduğunu hissedebiliyordum. Hatta kurdum onun bu duygularını yok etmek için dönüşmek istiyor, ona sarılmak ve onu güvende hissettirmek istiyordu.
Ben ise ona sarılmak yerine elini tuttum ve cesaretlendirmek amaçlı hafif gülümsedim.
_________________________________________
Evet biliyorum uzun bir bölüm değildi, fakat emin olun daha uzun bölümler gelecek.
Desteğinizi eksik etmeyin lütfen, tt den de kitabı desteklerseniz çok mutlu olurum, benim de bir tt hesabım var onu da takip edebilirsiniz.

Bugünkü sınır 75 olsun.
Sizleri çok öpüyorum, kendinize çok iyi bakın💙💙💙

Sevgili KurdumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin