16.Kızarmış Yanaklar

913 113 9
                                    

Çok sevdiğim okurlarım, bu bölümü
If We Have Each Other- Alec Benjamin'den dinleyerek yazdım. Umarım beğenirsiniz...
_________________________________________
♡♡♡
Ateş'in bakış açısı

Annemin odasına açılan kapının önüne geldiğimizde "Tamamdır Vilma, ben bundan sonrasını hallederim."dedim ve  geri eşime dönüp yüzüne baktım. Heyecanlı ve kaygılı olduğunu hissedebiliyordum. Hatta kurdum onun bu duygularını yok etmek için dönüşmek istiyor, ona sarılmak ve onu güvende hissettirmek istiyordu.
Ben ise ona sarılmak yerine elini tuttum ve cesaretlendirmek amaçlı hafif gülümsedim.

Kapıyı açtığımda gözlerim ilk önce annemin yatakta uzattığı, şimdi yürümesini engelleyen incecik ayak bileklerini buldu. O kadar incelmişlerdi ki onlara bakarken annem için daha da üzülüyordum. Annem gözlerimin önünde eriyordu ve hiçbir şey yapamıyordum.

Annemin yeşil gözleri benim kahverengilerimi bulduğunda onun ne kadar çok yorulduğunu anladım. Yıllar onu yıpratmıştı, evet, ama onu en çok bu hale getiren babamın ölümüydü. Annem artık o canlı, nereye giderse gitsin mutluluk saçan o kadın değildi. Yerini, zayıf, hayattan bıkkın ve ölmeyi bekleyen bir kadın gelmişti.

Annem bizi görür görmez kocaman gülümsemesiyle "Hoşgeldiniz" dedi ve onunla sarılmam için kollarını açtı. Kısa bir süre sarıldıktan sonra,"Sen oğlumun sevgilisi olmalısın. Adın ne?" Annem bunu der demez ben Işık'a baktım ama o anneme bakmaya devam edip annemin söylediğini onaylarcasına kafasını aşağı yukarı salladı.

"İsmim Işık efendim, sizinle tanıştığıma çok memnun oldum."diyerek gülümsedi.

"Bana kesinlikle efendim demene gerek yok, kısaca Dolunay veya Anne diyebilirsin. Ve onun seni oğluma neden seçtiğini seninle tanışana kadar anlamamıştım, ana şimdi bakıyorumda gözlerindeki ışık ayın ışığı gibi... onun sönmesine izin verme tamam mı kızım?"

Işık bu duyduklarına şaşırmıştı ama belli etmiyordu. Anneme cevap olarak kısık sesle "Tamam"dedi, bende annemin bu konuyu devam ettirmemesi için boğazımı temizledim ve "Bugün nasılsın anne?"diye sordum.

Soruyu duyunca gözündeki mutluluğun birazı söndü ve "Nasıl olayım oğlum, iyi olmaya çalışıyorum. E benden konuşmayalım bugün, Işık kızımı da getirmişsin. Vilma bize kahve yapsın da biraz laflayalım."cevabını verince ben Işık'a baktım ama onun bana çoktan baktığını fark ettim. Bana gözlerini açıp kapatınca annemle kahve içmemizi onayladığını anladığım anda Vilmayı çağırdım ve bize üç sade kahve yapmasını istedim.

Kahveler gelene kadar annem ve sevdiğim kadın havadan sudan konuştular ama kahveler gelince annem,"Işık kızım, Ateş senin buraya ailenle yeni taşındığını söyledi, iyi yerleşebildiniz mi? Eğer yardım isterseniz bizim çocuklardan ayarlarız bir ihtiyacınız varsa hemen karşılarız."dedi.

"Anne, merak etme eğer bir ihtiyaçları olsa anında ben onlara yardımcı olurdum zaten."

"Tamam oğlum, senin de alfalığın tuttu bugün."diyerek kahkaha atınca kafamı panikle Işık'a çevirdim. Neyseki annemin söylediği alfa sözcüğüne pek takılmamıştı ve annemle birlikte gülmeye başladı.

Ah sanırım hayatımda en sevdiğim ses artık onun kahkahalarıydı. O bilmiyordu ama şimdi bana dünyanın öbür ucundan bir şey almamı istese hiç düşünmeden gidip alıp gelirdim. İşte onun benim üstümdeki gücü bu kadar fazlaydı. Bundan şikayetçi de değildim açıkçası, beni istediği gibi o minik parmağında oynatabilirdi.

"Anne biz artık kalkalım, zaten Işık'a kasabayı göstereceğim için haliyle çok yer gezeceğiz. Hem sen de biraz dinlen, ben seni tekrardan ziyarete gelirim."dediğim anda annemin yüzü biraz düşer gibi oldu ama hemen aklına bir fikir gelmişçesine anında geri gülümsedi.

"Tamam o zaman oğlum, birdahaki sefer Sürü evinde bir barbekü yapalım, Işık ve ailesini de davet edersin. Ben de bu dünyadan göçmeden Işık'ın ailesiyle tanışmış olurum."deyince bu fikrini hiç düşünmeden onayladım. Açıkçası Işık'ın ailesinin benim yanımda olmayı istediğinden pek emin değildim. Fakat şuan annemin endişelenmesini veya üzülmesini istemiyordum.

Ben oturduğum koltuktan kalkınca Işık da ayağa kalktı ve "Beni evinizde ağırladığınız için tekrardan çok teşekkür ederim. Sizi çok sevdim, umarım en yakın zamanda sizinle yine görüşürüm."deyip ona o milyon dolarlara bedel gülümsemesini bahşetti.

Bende yanına gidip elini tuttum ve el ele arabaya kadar geldik. Arabanın kapısını açtım ve onun girmesini bekledim ve arkasından kapıyı kapattım. Bende arabaya bindiğimde tekrardan anayola girdik ve onu ilk olarak götüreceğim belediye binasına, ofisime, doğru sürmeye başladım.

Işık'ın bakış açısı

Ateş'in annesi hayatımda tanıştığım en tatlı kadındı. O kadar güzeldi ve düşünceliydi ki onunla birlikte zaman geçirmek beni çokça mutlu etti. Şimdi Ateş'in bu kadar iyi kalpli olmasını anlayabiliyordum. Bu özelliğini annesinden aldığı çok belliydi.

Annesini İlk gördüğümde oldukça üzülmüştüm çünkü görünüşü kesinlikle sağlıklı bir insanı andırmıyordu. Sonra da konuşurken bu dünyadan göçmeden önce lafını duyunca ölümün onun için düşündüğümden de yakın olduğunu anladım. O hasta olmasına rağmen hayat doluydu ve daha bir gün tanıdığı kızın ailesiyle tanışmak için can atıyordu.

Ateş'in annesi beni onun sevgilisi olarak gördüğünde onu hiç bozmadım ve sevgili olduğumuzu onayladım. Neden mi? Ben de bilmiyorum. Belki de onunla gerçekten sevgili olmak istiyorumdur... Kim bilir?

Yoldayken Ateş bana arada sırada bakıp içtenlikle gülümsüyordu. Onun dışında gerçekten dikkatli bir şekilde arabayı sürüyordu. Ama en çok dikkatimi çeken şey karşıdan gelen arabaları her kim sürerse sürsün, bu yaşlı veya genç biri olabilir, hepsi Ateş'e ve özellikle bana selam vermeyi unutmuyordu.

"Radyoyu açmamı ister misin güzelim?"

"Olur, nereye gidiyoruz?"

"Belediye binasındaki ofisime geçmemiz lazım benim bir takım evrak imzalamam gerek, hem sen de belediye binasına görmüş olursun. Merak etme işimiz uzun sürmeyecek, ondan hemen sonra yemek yemeğe geçebiliriz istersen. Ne dersin?"

"Mükemmel olur derim!"diye yükselince ondan küçük bir kıpırtı geldi. Yavaşça kafamı ona doğru çevirdiğimde bana bakıp güldüğünü gördüm.

"Yanakların kızarmaya başlamış bile..."Diye mırıldandığında hemen  arabanın tavanında olan güneşliği açtım ve aynasından yüzüme bakmaya başladım. Hakikaten yanaklarım kızarmıştı.

Hızlı bir şekilde güneşliği kapattım ve arkama yaslandım, kollarımı birleştirdim ve o hala gülüyordu. "O kadar komik mi?"diye sinirle ona çıkıştığımda yüzüme baktı ve mutlu bir iç çekti.

"Sen kızgınken bile nasıl bu kadar güzel olmayı başarıyorsun? Hiç aklım almıyor."

Ne diyeceğimi bilemedim ve sessiz kaldım. Zaten kafamı kaldırdığımda kocaman, ihtişamlı bir binanın önüne gelmiştik bile. Kapım açıldığında Ateş'in sırıtan yüzüne baktım.

"Evet Işık hanım, belediye binasına gelmiş bulunmaktayız."deyince arabadan indim ve binaya doğru yürümeye başladım. Etrafta bir sürü insan vardı. Kimisi bana ve Ateş'e bakıyor, kimisi acele acele yanımızdan geçerken selamını da vermeyi unutmuyordu.

Ayaklarım büyük candan yapılmış bir kapının önünde durduğunda yanımdaki Ateş'e baktım.

"Hazır mısın?"

Neye hazır olduğumu sorduğunu bilmiyordum ama emin olduğum tek şey ona sonsuz güvendiğimdi.

"Hazırım."

_________________________________________
Evet canlarım, öncelikle yeni bir bölümün daha sonlarına geldik. Olumlu yorumlarınız için çok teşekkür ederim, hepsi benim için çok değerli. Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir. Bana göre  böyle Işık'ın Ateş ile başbaşa kalması çok daha ilgi çekici bir şey.
Bu bölüm okuyucularımdan @POPPty 'ye gelsin.
Sizleri çok öpüyorum, kendinize iyi bakın...

SINIR: 150 OY

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgili KurdumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin