(11) Gölgedeki Geçmiş

11 1 0
                                    

Sokağın başındaki gördüğüm gölge sayesinde kalbim tekliyordu.
Bayılmış bir küçük kız ve nerdeyse ölmek üzere olan bir adam.

Köşeyi dönen gölge gerçektende bu sokağa girdi.
Sokağa giren erkek gölgesi duraksadı.
Gözümü gölgeden çekip, gölgenin sahibine doğrulttum. Gördüğüm yüz tanıdıktı. Eskilerdendi lakin çok eskilerden değil.

Barlas!?

Gölgenin sahibi Barlas'tı.

"Gerçekten o kirli Dünyaya girmek istiyor musun?"

"Evet, istiyorum." Daha on dokuz yaşında, yetişkinliğe yeni girmiş bir genç kız.

"Neden istiyorsun ki? Hemde hukuk okuyan bir öğrencisin?"

"İstiyorum!! Hukuk okumamda o yer altı dünyasına girmemde istediğim gerçek adalet için." Kızın istediği tek şey vardı;
Yer altındaki ve yer yüzündeki iki adaletide kendi ellerine almak.

"Seni eğitmesi için neden beni seçtin?"

"İzgi!?" Kendi adımı duymam ile boş bakışlarımın yerini sert bakışlar aldı. Bir bu eksikti sikeyim!

"İzgi değilim ben." O olduğumu biliyordu, bende bildiğini biliyordum. Lakin salağa yatmayı tercih ettim.

"Vay canına be. Etrafında iki ceset ve tıpa tıp İzgi Kanlıcaya benzeyen bir kadın, İzgi Kanlıca değil öyle mi? Ne kadar şaşırtıcı." Benim yaptığım gibi o da beni la dalga geçti.

Tepki vermedim. Çömeldiğim yerde öylece durmaya devam ettim. Hâlâ ne yapacağım konusunda düşünüyordum çünkü Barlas'tan yardım almamak konusunda çok emindim.
Ondan yardım alacağıma kendi ellerimle polislere teslim olurum daha iyi.

"Sanırım bu ikisini nasıl halledeceğini düşünüyorsun? Yardım etmemi ister misin?" Sakince bana doğru ilerledi ve önümde çömeldi. "Hem aramızda ki sürtüşme hafifler?" Ne yapabilirim ki? Başka çarem mi var sanki. kabul edip etmemek arasında ki köprüde araftaydım. Kabul etsemde etmesemde aramızdaki sürtüşme hiçbir zaman hafiflemeyecekti.

"Barlas?"

"Efendim İzgi?"

"Benden nefret etmen için iki tane Koca nedenin varken, bana düşman kesilmek yerine yardım mı edeceksin!?"
Barlas'ın nefretini kazanmak için yaptığım ilk hareket verilen görevi yerine getirememdi. İkinci hareket ise...
Bu konuya girmeyelim.

"Evet koca iki nedenim var. Hemde biri koskoca bir neden. Ama gel gör ki sana kıyamıyorum." Barlas'ın ağzından dökülen kelimeler, bir bir içime nakışlandı.
"Benden nefret etmen gerek Barlas." sıkıntılı bir biçimde nefesimi verdim.

"Erkek kardeşimi öldürmüş olman senden nefret edeceğim anlamına mı geliyor."
Bu nasıl bir kafa yapısı ulan.

"Evet teknik olarak öyle olması gerekiyor ama sen yapmıyorsun. Ve şansına küs ki ben senden nefret ediyorum."

"Yapamam." Bunu yapamayacağını belirten kız titriyordu.

"İzgi yapmak zorundasın! Yapacaksın."
Kulaklıktan gelen eğitmeninin sesi onun daha da korkmasına sebep oldu.

"Yapamam! Ben o adama yaklaşamam." Aslında kız, adamı öldürebilirdi, korkuları onu esir almasaydı.

"O adamı öldürmeyi benden çok istiyorsun. Sık şu soktuğumun silahını."

Kızdan cevap gelmedi.

"İzgi!"

"Sikeyim, İzgi!"

ATEŞİN BIRAKTIĞI KÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin