~ XIX ~

384 46 17
                                    

Bir hafta sonra

"Git sen ya, hep benimle dalga geçiyorsun."

Kollarımı önümde bağlayıp başımı çevirdiğimde Minho sırıtmış ve belime sarılmıştı.

"Son zamanlarda çok triplisin sanki bebeğim, hmm?"

Karşımızda oturan ve gülerek bizi izleyen Jennie'yle Jisoo'ya göz ucuyla baktım ve hâlâ anlamadıklarını görünce rahatlamış bir şekilde hafifçe Minho'nun omzuna vurdum.

"Sussana sen, trip yemeyi hak ediyorsun bir kere. O yüzden atıyorumdur."

Hâlâ kaşlarım çatılıyken Minho'nun sıcak nefesini aniden kulağımın altında hissetmemle tüylerim diken diken olmuştu.

"Bugün çalışanlar testi getirecek, minik bebeğimizin varlığını kesin olarak görebiliriz bitanem."

Minho'nun fısıldadığı şey hafifçe yutkunmamı sağlarken kızgın yüz ifademin yerini şaşkınlık almıştı bile. Yavaşça başımı salladığımda Jennie'nin isyanı kulaklarıma doldu.

"Hadi ama, siz çocuklar kirli konuşmalarınızı odanızda yapabilirsiniz!"

Karşımızda sarmaş dolaş oturan çiftin bize sahte bir kızgınlıkla bakması gözlerimi devirmemi sağlarken yavaşça Minho'dan uzaklaştım.

"Biz kirli konuşmuyorduk bir kere."

Kaşlarım çatılı bir şekilde konuştuğumda Jisoo ve Jennie bana inanmazca bakıyorlardı.

"Ya hepsi bu sapık Minho yüzünden."

Aniden topu Minho'ya attığımda şaşkın bir ifadeyle bana dönmesi bir olmuştu.

"Ama yavrum yine ne yaptım ben?"

Tatlı tatlı somurtması herşeyi unutmamı sağlarken gülümsedim ve tek elimi yanağına yerleştirip dudaklarının kenarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Sen hep beni yoldan çıkarıyorsun, yalan mı?"

Bizi dikkatle dinleyen jensoo çifti de Minho'ya odaklanmış, vereceği cevabı beklerken söylediği şeyle hepimizin gözleri açılmıştı.

"Ama geçen gece yoldan çıkaran kişi ben değildim, yalan mı?"

Kaşlarım bir kez daha çatılırken diğerlerinin gülmesi sinirimi bozmuştu. Yumruk yaptığım ellerimi Minho'nun göğüslerine doğru savururken kollarının belime sarıldığını ve beni engellemeye çalıştığını hissedebiliyordum.

"Hey hey, şaka yaptım hayatım! Vurma ama..."

"Çok kötüsün Lee Minho, çok kötü!!"

Vurmaya devam ederken aniden gelen mide bulantısıyla duraksadım. Kusacağımın farkına vardığım an ise Minho'nun kollarından sıyrılıp koşarak saraya girmiştim.

Arkadan bana seslendiklerini ve peşimden geldiklerini duysam da ne dediklerini anlayamayacak kadar değişik bir haldeydim.

Banyoya girdiğim gibi kapıyı kitledim ve lavaboya eğildim. Sabahtan beri yediğim her şeyi boşaltırken karnıma giren sancı işleri zorlaştırıyordu. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında nefes nefese kalmış bir şekilde karnımı tuttum ve yere çöktüm.

Başım dönüyor, alnımdan soğuk terler akıyordu. Mide bulantım biraz daha geçinceye kadar ne yerimden kıpırdadım, ne de kapının arkasındakilere cevap verdim.

Biraz daha iyi hissettiğimde yavaşça lavabonun kenarına tutunarak ayağa kalktım ve elimi yüzümü hızlıca yıkayıp kapının kilidini çevirdim.

Kapının açılmasıyla içeri giren Minho'nun endişesi yüz ifadesinden çok net bir şekilde okunabiliyordu. Direkt olarak kollarını bedenime sardığında karşılık olarak başımı göğsüne yasladım.

"Bebeğim iyi misin? Neden kapıyı açmadın?"

Tek eliyle saçlarımı okşarken sorduğu sorulara yanıt veremeyecek kadar yorgundum.

"Minho lütfen yatak odasına gidelim..."

Sessizce söylediğim şeyle başını sallamış, beni dikkatlice kucağına alıp banyodan çıkmıştı.

Kollarımı Minho'nun omuzlarına sardığımda çoktan yatak odasına gelmiştik. Beni yavaşça yatağa yatırıp yanıma oturdu ve saçlarımı okşamaya devam etti. O kadar iyi hissettiriyordu ki karnımın sancısını unutmama yetmişti.

"Biraz daha iyi misin bitanem?"

Şefkatli bir ses tonuyla sorduğu soruya karşılık başımı salladım ve gülümsedim.

"Yanımda olduğun için iyiyim."

O da karşılık olarak gülümsedi ve saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurdu.

"Miden mi bulandı bebeğim?"

Sorusuna karşılık yavaşça başımı salladım ve elimi karnıma koyup ovuşturmaya başladım.

Bununla Minho'nun yüzüne büyük bir gülümseme yerleşmişti. Ben de ona gülümseyerek baktığımda elini karnıma koyup okşadı.

"Sanırım artık iki tane beynin var."

Söylediği şeyle kahkaha attım ve hafifçe eline vurdum.

"Çok şapşalsın kocacığım."

Yavaşça yanıma yanaşıp yattığında ve yanağımı öpüp belime sarıldığında ona gülümseyerek bakmaya devam ettim.

"Sadece senin şapşalınım karıcığım."

Bakışları karnıma döndü ve tekrar hafifçe okşadı.

"Bir de bebeğimizin."

~•~

Selamlar! Son zamanlarda instagram hesabıma attığım neredeyse hiçbir video keşfete düşmüyor... Çok emek verdiğim için üzülüyorum, acaba aranızda bana destek çıkıp keşfetimi açmama yardım edebilecek birileri var mı? Gerçekten sanırım artık biraz desteğinize ve yardımlarınıza ihtiyacım var 😭 Hesabımı bilmeyenler için @/obsessedwith2min

Destek çıkacak herkese şimdiden çok teşekkür ederim bebeklerim, her şey gönlünüzce olsun. Bir aksilik olmadığı sürece yb gelmeye devam edecek merak etmeyin final yapmadan bu fici bırakmam ♡

Welcome to Royalty // 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin