7. Bölüm

750 52 11
                                    

Bu kurguda ki hiç bir olay Türkiye hükümeti ve yönetmeliği ile ilgili değildir tamamen kurmacadır.

Bir iki dakika boyunca hareketsiz kaldım. Sonra en sonunda yerimden kıpırdadım. Yüzüm asık bir şekilde eve girdim. İnci bana doğru gelerek "Melis ne oldu sana bembeyaz olmuşsun."
"Hiç birşey olmadı ya " diyerek onu geçiştirdikten sonra odama geçip kapıyı kapattım. Ve odanın balkonuna doğru ilerledim. Elime bir sigara aldım ve yaktım. Neye bu kadar üzüldüğümü anlamamıştım açıkçası. Kafam çok dağınık olduğu için kafandaki düşünceleri boşaltmak istedi.
10 dakika boyunca etrafa salak salak bakarak oturdum. Kapının aniden açılması ile irkildim.
"Bana bak Melis sana bişey olmuş sen durduk yere sigara içmezdin."
"Ya inan ki bir şey yok"
"Ya Melis ben senin 9 senelik arkadaşınım ben tanımıyacamda kim tanıyacak sen delirdin herhalde anlat hemen seni bu kadar üzen şey ne ?"
"İnci bak anlatıcam ama kimseye bir şey çaktırmıyacaksın."
"Ya tamam kime ne çaktırcam canım."
"İnci sen buraya gelmeden 2 ya da 3 gün önce rahatsızlandım . Beni kendi hastaneye götürdü. Gece benimle kaldı. Ateşlendim havale geçirmek üzereydim doktor eşinizin kıyafetini çıkarın dedi bende izin verdim o da çıkardı."
Derin bir nefes aldım.
"Kim kızım?"dedi İnci.
"Meriç üsteğmen."
"Hadi be şaka yapıyorsun . Benim neden senin hastalandığından haberim yok ya ?"
"Unuttum kızım."
"Neyse Melis sen devam et bakalım."
"Tamam ediyorum. Ben buna hastaneden sonra çok farklı görmeye başladım. O beni öyle görmedi ama olsun dedim. Ama az önce eve gelmeden önce kapısı açıktı. Bende ister istemez kulak misafiri oldum. Birine" aşkım" diyordu."
"Sevgilisi mi varmış yani?"
"Sanırsam evet bende kendi kendime neden bir kere bile bana bakmıyor diye düşünüyordum. Boşuna düşünmüşüm."
"Kızım belkide başka birisidir. Olamaz mı?"
"Yok ya kim olacak kim kime aşkım der ya."
"Neyse ya boşver sen daha iyilerine layıksın hem."
"Nasıl boşvericem ya ben kendimi ilk defa birine karşı bu kadar rahat, hoş, mutlu hissettim."derin bir of çekerken balkondan odama dolabın yanına gittim . Pijamaları mı giyip salona geçtim. Güzel bir çay dememişti İnci. Cay içtik, birşeyler atıştırdık. Ve televizyondan bir şeyler açıp izlemeye başladık.
İnci televizyonu izlerken kahkaha ile gülerken ben ise somurtkan bir şekilde boş boş televizyona bakarken eli ile beni dürttü."of Melis takma kafanı be kızım daha sevgilisi var mı yok mu onu bile bilmiyoruz ."
"Of ne biliyim. Çok kafaya taktım. "
"Takma. Neyse yatalım artık sabah erken kalkacaz. Bugünde çok yordum zaten."
"Tamam yatalım. Hadi iyi geceler."
"Sanada Melis'im çok düşünme tamam mı? Git güzelce uyu boşver."
"Düşünmeden durabilsem."
"Durusun."
Dedi ve hızlı adımlarla odasına geçti. Bende ışıkları kapatıp odama geçtim.
Yatakta bir müddet kendimi sorgulamak için oturdum.
"Ya ben niye böyle yapıyorum? Ya da neden böyle oluyorum? Neden bağlandığım insanlar neden herhangi bir nedenden yok oluyor?"
Bunları düşündüğüm sırada gözümden akan yaşla birlikte gözyaşlarım gece boyunca aktı . Sesizce ağlamanın zorluğunu yıllardır çekerdim gece boyu ağlayışı devam edeceği için yatağımın bir kısmına büzüldüm ve yattım. Bir yandan ağlıyorum bir yandan uyumaya çalışıyordum ağlarken sızmış uyumuşum. Ne kadar ağladığımı bilmiyordum bile.
Sabah ağıran başımla banyoya gittim . Banyo dolabından bir havku aldım hemen kenarına koydum. yüzümü yıkadım. Ben yüzümü yıkadığım zaman gözlerimi açamadığım için gözüm kapalı bir sekilde banyoda havluyu bulmak için ilerlerken açık bıraktığım dolabın kapağına sivri tarafına kafamı son süratle çarpınca hemen yere eğildim. Hemen inciye bağırdım."İnci koşşşs!"
"Kız Melis ne oldu ne yapıyon yerde?"
"İnci kafamı yardım sanırsam. Dolaba vurdum kafamı ya ."
"Cek bakayım elini."  Diyip yanıma diz çöktü.
"Of Melis sen şu gözünü açamama  olayını artık çöz."
"Ya boşver onu bunu çok kötü mü duruyor."
"Yani yok da istersen kendin bak."
"Of Allah'ım niye böyle oluyor ya ?"
Ayağa kalktım.Aynaya doğru ilerledim. Aynaya bakmamla bağırmam bir oldu.
"İnci hani o kadar kötü değildi. Şuna bak gözlerimin altı mosmor ve şiş. Kafam mosmor."
"Ya bişey olmaz ne olacak ya?"
"Ya İnci ben sendeki rahatlığı anlıyamıyorum gerçekten ya ."
Hızlı adımlarla odama gittim önce bir krem aldım. Asla ne kremi olduğunu bilmiyorum aklıma bakmak bile gelmediği için sürdüm üstüne fondöten sürdüm ama bana mısın demiyor. Yani bu kadar hızlı nasıl moradığını anlamadım bile.
"İnci gitmiyor ya ne yapacam şimdi ben ya?"
"Gel önce buz koyalım da belki şişi iner."
"Tamam geliyorum. "
Mutfakta harika bir kahvaltı sofrası vardı. İnci bana buzu verdi. Bir elimde buzu tutarken bir elimle yemek yiyordum.
Yemek denilince bende akan sular durur ne yapayım yani. Yemeği yedikten sonra buzu tekrar dolaba koydum . Sofrayı İnci kurduğu için ben kaldırdım. Sonra odaya geçtim üstümü giyindim.
Aynaya doğru korkak adımlarla ilerledim.
Sabahki halimden hiçbir farkı yoktu ve bi berbat bilseydi. "Bugün Albay ike toplantı var benim halime bak ya " diye Kendi kendime konuştum. Aynadan hemen geri çekildim. Kafam çok kötü durumdaydı.mosmor ve şiş .
Kapıya doğru ilerledim."
İnci hadi geç kalacaz bak Turan Albay ile toplantımız var."
"Tamam geliyorum."
Ben postallarımı giyerken o da geldi. Sonra evin kapısını kilitledim ve evden çıktık.
Hızlı adımlarla merdivenlerden inmeye başladık. Karargaha geldikten sonra ben odama geçtim. Melis işi olduğu için bir kaç evrak almaya gitti.
Albay saat 8.30 da toplantı odasında olun dedi 8.15 olunca bende ayaklandim. Yavaş adımlarla toplantı odasına ilerlemeye başladım. Aniden karşıma odadan çıkmakta bulunan bir Meriç çıktı.
Kafam eğik bir şekilde ilerlerken "günaydın Melis üsteğmenim. İyi misiniz siz?" Dedi Meriç.
"İyiyim üsteğmenim "
Soğuk cevabım ardından ilerlerken"Melis üsteğmenim size ne oldu böyle neden kafanız şiş ?"
"Bişey yok üsteğmenim sadece küçük bir kaza. "
Ben sinirli bir şekilde toplantı odasına geçtim . Herkes odaya gelince Turan Albay da odaya girdi. Hepimiz ayağa kalktık. "Rahat çocuklar. Oturun lütfen."
Turan Albay bize her zaman çocuğu gibi davranırdı. Yani ben geldiğimden beri hep öyleydi. Ama yanlışa tahammülü olmayan bir insandı.
"Evet çocuklar elimizde bir iki bilgi var. O yüzden bu bilgilerle daha çok bilgi bulucaz. Ve bunu çok hızlı bir şekilde yapıcaz . Önünüzdeki dosyalarda konu hakkında tüm bilgiler var yarına kadar herkes burda. Bende içine dahil bir ipucu bulmadan burdan çıkmak yok anlaşıldı mı?"
"Emredersiniz komutanım!" Diye odadan sesten sonra hepimiz çalışma yerlerine geçtik.
Yuvarlak bir masa. Masanın üstünde bulunan bilgisayarlar ve kağıtlar vardı. Saat 9.00 da araştırmaya başladık. Turan albay sorgudan bişey çıkmayanlari konuşturmak için tekrar sorgu odasına gitti.  Biz ise son hız araştırmaya devam ettik .

Tek bulabildiğim şey ülkenin en önemli şehirlerinde bir kişi ile silah kaçakçılığı yaptığı oldu. Diğer gruplar ne bulduğunu söyledikce karşımızda bulunan tahtaya yazdık.

Bu sırada Meriç üsteğmen ne kadar laf attıysa ya hepsine sert cevap verdim . Ya da cevap vermedim.

Ona karşı içimde farklı bir kırgınlık olduğunu biliyordum. Ama neden olduğunu bilmediğim bir şeydi.
Saat öğle 1.30 olunca içeri giren Turan Albay ile hepimiz yerimizden kalktık." Oturun çocuklar.".dedi Turan Albay. Bizde oturduk öğrendiği bir şey bile olsa bizim işimize yarayacak olduğu için sessizce onu dinledik.

"Evet çocuklar. Şehirin kuzeyindeki bir  limandan kaçakçılık yapıyorlarmış. Sigara , içki ,esrar , silah, tüfek adamlar akla ne geliyorsa sıfır hata ile 1 yıldır böyle bir ticaret oluşturmuşlar.
Söze ben devam ettim "Albayım bu bilgiyi hangisinde aldık."
"Arjin ve Azat'dan . Arjin Trabzon'dan sorunlu,Azat İstanbul'dan sorumlu."
Meriç devam etti."
Albayım kimle ticaret yaptığı belli mi?"
"Eskin  de(ütopik şehir ismimizdir)ki belli Ceyhun Atıf
Yabancı ülkede eğitim görmüş,iki sene önce gelmiş,48 Yaşında. Hangi limanda çalıştığı belli değil. Sadece Eskin limanında görülmüş."
"Albayım büyük ihtimalle o limandan yapıyorlar bu işi. Kalabalık olduğu için arada çok rahat kaynayabilirler." Dedi Meriç
"Doğru diyorsun bende öyle düşündüm. "
"Çocuklar göreve şehir dışına genelde doğu tarafına giderdiniz. Peki bir grubunuz kuzeyi bir tarafınız güneyi mi aramak istersiniz yoksa hep beraber mı ilerleyeceksiniz orayı size bıraktım. "

"Üsteğmenlerim , Albaylarım, biz bu yola girmeden önce yemin ettik. Bize yer zaman fark etmez. Bizim görev seçme hakkımız yok."dedi ve noktayı koydu. inci .
Turan Albay kısık bir gülüşle"aferin benim kızıma doğru söylüyor. "Size sormadım emrediyorum . Sabah herkes bavulu ile burda olsun. Havaalanından İstanbula gidiyorsunuz aslında ayrıcaktım sizi ama ayırmayacağım."
"Emredersiniz komutanım "dedik bir ağızdan. Eli ile kapıyı gösterince odadan çıktık. "Çocuklar şimdi eve gidin dinlenin yarından sonra iner inmez başlıyorsunuz. Dosyaları unutmayın sakın."

Hepimiz evlere dağılmak için çıkışa yöneldik ancak Turan Albay Meriç'i yanına çağırdı."Meriç ne oldu bu kıza böyle bu kız hep gülerdi. Hayırdır. "
"Albayım Sabah kendilerine sordum küçük bir kaza dedi sert bir şekilde."
"Bana bak bu kız sana çok sevecendi. Hayırdır ne yaptın kıza."
"Bir şey yapmadım Albayım."
"Tamam ne olduğunu öğrenince bana haber et evlat . Hadi şimdi git dinlen."
"Sağolun Albayım."
Meriçte evine çıktı.

Biz önce birşeyler yedik sonra mutfağı topladık. Kıyafetlerimizi makineye attık.
Ve makineden çıkar çıkmaz astık. Sonra bavullarımızı hazırlamaya geçtik.

Meriç Kurt

"Ya neden böyle yapıyor. Bundan iki gün öncesine kadar gayet samimiydik. Şimdi ne olmuş olabilir?"
Düşünmeye başladım ama Melis'in bana olan sorunun nedenini bulamadım . Ona karşı içim kalbim,beynim çok farklıydı ama neden böyle olduğunu bilmiyordum. Çantamı hazırladıktan sonra güzel bir yemek yedim kahvemi aldım ve oturdum. Düşünmeyi bıraktım mı? Hayır düşünmekten kahvemi unuttum.

sinirle kahveyi masaya bıraktım. Ve kendi kendime kızdım."bir kızın beni düşürdüğü hâle bak sadece ters konuşuyor diye düştüğüm hale bak ya"

Telefonuma alarmı koyup şarja taktım ve yattım. Ama uyumam düşünmeme engel olmuyordu. Uykuya dalmak için üstün bir başarı gösterip uyudum.

Bölümler kısa özür dilerim. Dediğim gibi geceden geceye yazmaya fırsat buluyorum. Hepiniz seviyorum yorumlarınızı bekliyorum.

hayatın gerçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin