25.Bölüm

166 14 7
                                    

Bu kurguda ki hiç bir olay Türkiye hükümeti ve yönetmeliği ile ilgili değildir tamamen kurmacadır.



Meriç

Geceden sonra oldukça gerildiğini bildiğim için erkenden kalktım. Ona güzel bir kahvaltı hazırladım.

Odanın kapısına gittiğimde, kapının açık kalan kısmından uyanıp uyanmadığına baktım.

Daha uyanmadığını görünce odadan içeri girdim.
Yavaşça yanına ilerledim. Yanına geldiğimde dizlerimin üstüne çöktüm.

Yataktan sarkan elini elimin içine aldım.
Dudaklarımı avucunun içine bastırdım.
"Meriç. Sen ne zaman uyandın?"dedi uykulu bir ses tonuyla.
"Baya oldu. Kahvaltıyı hazırladım."

Yattığı yerden doğruldu.oturur bir hal aldı.

"Seni seviyorum Meriç."
"Bende seni yavrum. "Dedim ve birden onu kucağıma aldım.

Oda da ki banyoda yüzünü yıkadım. Sonra mutfaktaki masaya doğru geçtik.

İkimizede çay döktüm.
Beraber uyandığımız ilk sabahtı bizim bu.
"Evet balayına nereye gitmek istersin bakalım?"
"Meriç ben balayına gitmek istemiyorum."
"Neden yavrum?"
"Ya şimdi İnci'nin istemesi sözü olacak . Onu tek bırakmak istemiyorum.
Görevden sonra gideriz olur mu?"
"Tamam yavrum sen nasıl istersen."
"Bugün biraz dinlenmek ister misin?"
"Yok bugün işimiz var İnci ile yani ben ısrar ettim gitmek için söz nişan bir olacağı için elbise bakıcaz."
"Tamam o zaman. Bende Kaan'a gideyim."
"Aynen sende ona birşeyler aldır."
"Tamam yavrum o iş bende."

Kahvaltıyı bitirdikten sonra beraber mutfağı topladık. Evi topladık. Melis ütü yaparken bende evi süpürdüm.

Melis

Ütü bitince telefonu elime aldım ve İnci'yi aradım.
"Alo inci ne zaman çıkacaz evden?"
"Vallahi ben hazırım sen ne zaman istersen çıkalım."
"Tamam 10 dakika sonra kapıda buluşalım."
"Tamam canım."

Hemen üstüme yazlık bir elbise geçirdim .
Altına beyaz spor ayakkabımı giydim.
Çok hafif bir makyajla işi bitirdim çantamı telefonumu ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım.

İnci çoktan kapıya inmişti.
"Çok beklettim mi?"
"Yok yok bende şimdi geldim zaten."
"He iyi o zaman hadi geç gidelim."

Arabaya bindik ve benim gelinlik aldığım yere gitmek için arabayı sürmeye başladım.

"Ee İnci durumlar nasıl?"
"Nasıl olsun Kaan'ın annesi biraz istemiyor beni "benim torunum bile olmıyacak" mı diye bağırıyordu telefonda."
"Ay ne alaka her şey çocuktan mı ibaret. Töbe yarabbim."
"Öyle herhalde o kadına bakılırsa."
"Çok saçma sen onun için kafayı yorma. Siz birbirinizi seviyorsanız gerisini siktir et onlara ne."
"Öylede istemeden kafaya takıyorum Melis."
Öyle oluyor ama yapacak bişey yok maalesef."
"Aynen . Bakalım 2 hafta sonra neler olacak. Nişanı 2 hafta sonraya aldık. Göreve gidip geldikten sonra artık."
"Bizde balayını senin nişandan sonra yapıcaz."
"Görevden sonra güzel günler olacak yani!"
"Aynen."

Mağazaya geldiğimizde arabayı park ettim.
Mağaza girer girmez güler yüzle karşılanmıştık .
"Hoşgeldiniz nasıl yardımcı olabiliriz?"
"Biz hem söz hem de nişan için bir elbise bakıyoruz . Ancak kafamızda herhangi bir model yok."
"Tamam. Siz şöyle buyrun ben size modelleri getireyim."

Kadın bizde ayrıldı. Bende biraz yorgun olduğum için kenarda duran koltuğa oturdum.

"Melis seni de yordum. Kusura bakma ya ."
"Ya olur mu öyle şey İnci. Sen benim kardeşimsin nasıl gelmiyecem."
"Sağol Melis ya . iyi ki varsın"
"Sende. İyi ki varsın ."

hayatın gerçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin