hayatın gerçeği

9.Bölüm

Bu kurguda ki hiç bir olay Türkiye hükümeti ve yönetmeliği ile ilgili değildir tamamen kurmacadır.

Otel havalimanına çok yakın olduğu için hemen geldik zaten. Otel aşırı derecede büyük hoş bir oteldi.

Hızlı bir şekilde servisten inip bavullarımızı aldık.
İçeri doğru ilerlemeye başladık.
İnci'nin kolumu dürtüklemesi ile ona doğru döndüm.
"Kızım baksana bütün kızlar Meriç üsteğmenime deli gibi bakıyor."
Gerçekten öyleydi. Ona bakmaları beni ne kadar kızdırsada umrumda değilmiş gibi yaptım.
"Banane kızım beni ne alakadar eder ."
"Tamam canım ne kızıyorsun."
"Kızmıyorum beni ilgilendirmez diyorum sadece o kadar."
"Tamam" dedikten sonra önüne döndü. "
Biz ise resepsiyonun önüne gelmiş bulunduk.

Hepimiz kimliklerimizi çıkarıp resepsiyondaki kıza uzattık.

"Merhaba hoşgeldiniz. Rezervasyonunuz var mıydı?"
Soran kızın önündeki masada en yakın ben vardım birde Meriç vardı.
Sonra Meriç sözüne devam etti.
"Evet var.
10 kişilik bir rezervasyon "
"Tamam hemen bakıyorum."
Bir ya da iki dakika sonra kızdan ses geldi. "
"Evete odalarınız iki kişilik şekilde ayarlanmış Efendim."
"Hangi odada kim yatacak ona göre bizde yerleşelim."

"Mehmet Ceylan -Emre Kara
Ali keskin - Ercan çevik
Kaan yüce -yakup ışık
İnci özcan tek kalıcak gözüküyor
Meriç kurt - Melis Öztürk "

Meriç ve Melis aynı odadamı. Bir an kafam durmuş gibi olsada ne olduğunu anlayamadım.
Ve resepsiyondaki kıza yönelip."bir dakika bir yanlışlık olmalı biz ikimiz aynı odada olamayız."
"Efendim kayıt öyle yaptırılmış."
Ben itiraz ederken Meriç asla umursamıyordu bile.
Ben tekrardan sözüme devam ettim.
Peki benim odama inci özcan gelse. Onun odasına da Meriç kurt geçse, olur mu?"
"Efendim öyle bir şey mümkün değil. Herhangi bir olay durumunda oda numarasından hareket ediyoruz."
Meriç araya girip "tamam hanımefendi. Teşekkür ederiz."
Oda numaralarını alıp yukarı çıkmak için arkamı döndüğümde bütün tim bize bakıyor ve salak salak gülüyorlardı.
"Neye gülüyorsunuz ya sorabilir miyim?"
"Yok komutanım size öyle geldi"dedi kaan."

Ben ise sinirle bavulumu kaptığım gibi asansörün olduğu yere doğru yürümeye başladım.

Meriç:

Aynı oda mı? Aslında benim için güzel oldu çünkü onunla konuşmak istiyordum. Ama konuşamıyordum.

O sinirlenirken ben ona mutlu gözlerimle bakıyordum.
Ona karşı neden böyle hissettiğimi bilmiyorum.
Aşk desen değil daha büyük bir şekildi o benim için.
Bavulunu alıp odaya çıkmak için asansöre yöneldi. Bizden peşinden yürürken timden gelen kıkırdaşmalar onu delirttiğini fark edince time dönüp dik dik bakınca ne demek istediğimi anlamış olmalılar ki sustular. Odalarımız üçümüz yan yana iki kişinin odası karşıdaydı.
Kalabalık geldiğimiz için bize başka şehirden gelen turist sanmaları için hemen üstümüzü değiştirmemiz lazımdı. Çünkü hepimiz simsiyah giyinmiştik.

Odaya girdiğimizde Melis'in İnci ile konuştuğunu gördüm. Sonrasında o da çekimser bir şekilde odanın içine girdi.

Melis

Odada iki yatak görünce açıkçası dünyalar benim oldu sanki.
Üstümüzü değiştirecektik ve nasıl olacak diye düşünürken birden bir fikir attım öne.
"Ben banyoda giyineyim siz de burada . İşiniz bitince bana bağırınca bende banyodan çıkarım. Malum olanaklar kısıtlı."
"Tamam fark etmez istersen sen burda giyin ben banyoda giyineyim."
"Yok ben makyaj falan da yapıcam üsteğmenim."
"Tamam o zaman buyrun siz."

Ben bavulumu yatağın üstüne koyup içinden bir yazlık elbise beyaz spor ayakkabı aldım birde makyaj çantamı alıp banyoya geçtim.
Kalbim atmaktan patlamak üzereymiş gibi hissettim açıkçası. Banyonun içinde deli deli dolaşıyordum.
"Sevgili olan bir adamla aynı odadayım Allah'ım sen yardım et yarabbim" dedikten sonra üstümü çıkarıp elbisemi giydim. Basit bir elbiseydi hafif dekoltesi olan bir elbiseydi. Makyajımı yaptıktan sonra odandan çıktım. Meriç 'i görünce dilim tutulmuş resmen.