14.bölüm

651 33 15
                                    

Bu kurguda ki hiç bir olay Türkiye hükümeti ve yönetmeliği ile ilgili değildir tamamen kurmacadır.


Meriç

Onu ne kadar sevdiğimi bir ben bir Allah biliyordu resmen. Ama bu onu kabul etmiyordu.
Balkonda kendi kendine 2 saat oturdum. Sonra sakinleşince gidip yattım.

Sabah kapıya sertçe vurulunca uyandım.
Kapıyı açtığımda Melis'in olduğunu gördüm. Gözlerinin altı şişmiş ve bir o kadar morarmıştılar.

Melis

Bende onu ne kadar sevdiğimi bilin istiyorum ama korkuyorum. Ama bu korkuma yenik düşücem gibi geliyordu bana.
Ne kadar istemiyorum gibi yaşamda o kadar çok istiyordum onu.
"Çekilir misin Meriç üsteğmenin."
"Bak yapma bunu bana Melis. Özür dilerim dün gece yaptığımdan. Ama sende bana bunu yapma dayanamıyorum artık."
"Dayanma Meriç dayanma. "
"Bak Melis ben kimseye sana hissettiğim gibi bir şey hissetmedim. Neden beni anlamıyorsun."
Ben yine ağlamaya başladım. "Lanet olsun lan aşığım sana deli gibi hemde. Aşkım diye biriyle konuştun aklım gitti. Sen benden gideceksin diye. Delirdim lan delirdim. Çaresizliğin bin beterini yaşadım. Sabaha kadar ağladım. Kimsem yok sevdiğim adamın sevgilisi eşi çıkarsa onu elimden alacaklar diye,sabaha kadar ağladım ben Meriç. Sen neyden bahsediyorsun?"
"Özür dilerim. Ne olur şans verelim birbirimize. Yapma gel birbirimizin yaralarını beraber saralım. Bilmediklerimizi beraber öğrenelim."
"Ya olamassak ne olacak soylesen bana . Ben sensiz ne yapacam Meriç söyle bana ne olursun. "
"Bana bak Melis."
Elini yüzüme koyup kendisine bakmam için kaldırdı.
"Sana yemin ediyorum Allah ayırmadıkça seni benden kimse almıyacak bende senden gitmeyeceğim. Ölene kadar senin olacağım yanında kalıcam."
Beni kendine çekip sarıldı. Bende ona sarıldım ve ağlamaya devam etti."
"Korkuyorum Meriç çok korkuyorum."
"Korma Melis ne olursun ağlama ben dayanamıyorum. Sen ağladıkça kalbim küle dönüyor."
Sesizce dakikalarca kafam Meriç'in göğsünde yattım. O ise hiç kıpırdamadı. En sonunda ben kafamı göğsünden kaldırıpe."Meriç söz ver bana."
"Söz Melis söz."
Kollarının arasından çıkıp yatağıma geçtim.
"Melis hadi üstünü değiştirde gidelim güzel bir kahvaltı yapalım sonrada bugün odadan çıkmayalım."
Küçük bir sırıtma ardından"tamam olur."
Ben kıyafet alıp banyoya geçtim. Oda üstünü değiştirip yatağa oturup beni beklemeye başladı. Bende hemen hazırlanıp banyodan çıktım.
Aşağıya inmek için ayakkabılarımızı giyip çıktık.

Ben ona bakıp o da bana bakıp sürekli birbirimize gülümsedik.
Aşağıya inince çocukları gördük yanlarına gitmeye başladık.

Meriç

Ona artık kavuştum. Dünyanın en mutlu adamı ilan ettim kendimi.
Herkesin bilmesini istediğim için çocukların yanına giderken elini kavramak için hamle yaktım. O da elini hemen elimin arasına bıraktı.

Onun için canımı verirdim. Ama ona bişey olursa delilirdim.

Çocuklar bizi görünce oldukça şaşırdılar.
"Oooo komutanım hayırlı olsun." Dedi kaan.
"Lan oğlum kes sesini dedik ya sesini."
"Pardon abi."
Çocukların hepsi bizi tebrik etmeye başladı.

Mehmet ve Emre
"Abi hayırlı olsun. Yenge tebrik ederiz. Zaten çok yakışıyordunuz."
Melis devam etti."çocuklar olaylar çok hızlı gerçekleşti. Bizde böyle olur diye hiç düşünmedik."

Ali devam etti.
"Yenge Allah ayırmasın dedikleri gibi biz böyle bir şey olacağını düşünüyorduk. Çok yakıştınız."

İnci devam etti
"Vallahi ne diyeceğimi şaşırdım. Ne zamandır sevgilisiniz."

"Vallaha tam olarak 48 dakika kadar bişey oldu."
"Vay be tebrik ediyorum. Allah ayırmasın."
"Amin inşallah. Neyse çok teşekkür ederiz arkadaşları ben çok acıktım artık yemeği yiyelim."

hayatın gerçeği Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin