***Arkasında durduğu kapıyı açıp açmamak arasında kalmıştı. Ya Kamer onu gördüğünde daha büyük bir tepki verirse düşüncesi kararsız kalmasını sağlıyordu. Abisi Kamer'in deyimiyle ilk kez dirilmemişti ama Kamer bunun bir ilk olduğunu sanıyordu.
Can abiyi o kadar tembihlemeleri üzerine neden buraya gelmişti de berbat etmişti her şeyi anlamıyordu. Kumralının kaldıramayacağını biliyordu daha hastaneden çıkalı bir kaç gün olmuştu çok yeniydi yaşananlar.
İlk krizinde yanındaydı, Kamer ona tutunarak aşmıştı bu durumu ama şimdi Tansu istenmiyordu. Belki de Kamer'in nefret cümleleri gerçekti şu anlık ama takılmamaya çaşılıp ortamı yumuşatıyordu. Böyle görmezden gelirse daha az yaralanırdı.
Sadece bir kaç dakika içinde ne olduysa bir anda gürültülü bir şekilde kapı kapanma sesi duydu. Tekrar deliğe baktığında kapının önünde kimse yoktu kapıda kapanmıştı. Telaşla tuttuğu kapı kulpunu indirerek dışarı çıktı. Merdivenin ortasında öylece dikilen Can abiyi görmesi anlık durmasına sebep olmuştu.
O da yıkılmış görünüyordu ama susamıyordu, susmak istemiyordu "Niye geldin abi? Ben sana demedim mi biraz daha bekle diye?" gözleri dolan adamın üstündeki polis üniforması onun işten geldiğini gösteriyordu.
"Tutamadım kendimi. Ameliyattan beri göremiyorum onu delireceğim Tansu. Onun yanında olamamak eskisinden daha çok koyuyor." zorlukla nefes alıp veriyordu esmer çocuk, karşısındaki adam ha ağladı ha ağlayacaktı.
"Abi git bize annem evde zaten bekle ben gelene kadar." üstüne gitmek istemediği için ancak bu şekilde çözüm bulabilmişti. Can onu onaylayıp önündeki bir kaç merdiveni çıkarak açık olan kapıdan içeri girdi.
Tansu kapıyı çalsa bile açılmayacağını bile bile şansını denemişti. Neyse ki evin anahtarı ondada vardı. Sonuçta neredeyse tüm günü aynı evde geçirip beraber yaşıyorlardı.
Hızlı olmaya çalışarak Can'ın açık bıraktığı kapıdan içeri girip odasında Kamer'in ona verdiği tüm hediyeleri biriktirdiği kutuyu açıp içerisinden anahtarı aldı.
Koşarak vardığı daire kapısına anahtarı sokmaya çalışıyordu ama içeriden gelen kırılma sesleri ellerinin titremesine sebep oluyordu.
"Girsene amına koyayım gir işte." sinirle anahtarı yuvasına sokarak sonunda kapıyı açabildi. Anahtarı alma zahmetinde bulunmadan salona oradanda sesin geldiği odaya girdi.
Yıllardır abisine ait olan ve kilitli tuttuğu odada bir tane sağlam eşya kalmamıştı. Etraf cam kırıkları ve yere fırlatılan eşyalarla doluyken Tansu gözlerini odanın ortasında nefessizlikten zorlada olsa derin derin soluyan sevdiğine değdirdi.
İçindeki tüm duygular birbirine girmiş kalbinin sızladığını sıkışan göğsünden anlamıştı. Yeşil gözleri kıpkırmızı olan kumralına bakmayı attığı adımları görmesiyle kesmişti.
Sinirlendiğinde ne yapacağı belli olmuyordu Kamer'in, genelde yaptığı şeyden hemen pişman olurdu. Tansu, Kamer'in odanın hemen kenarında dikili vaziyette duran gitarlara ilerlediğini gördüğünde çivilendiği yerden kıpırdayarak Kamer'in önüne geçti.
"Orası olmaz Kamer." tek diyebildiği buydu. O gitarlara zarar vermemeliydi. Sonrasında çok üzüleceğini bildiğinden canını yaksa bile onlara dokunmasına izin vermezdi.
"Çekil şuradan! Nereden geldiysen geri siktir olup git." Tansu onun bu hallerini elbette biliyordu. Bağırdığı ya da ettiği iki küfür için çekip gitmeyecek kadar çok seviyordu sevgilisini.
"Kamer bana bak!" ona bakmamakta direten oğlanın ensesine iki elini kenetleyerek gözlerine bakmasını sağladı "Onlar senin için çok değerli güzelim. Pişman olacaksın, gerekiyorsa beni kır ama onlara dokunma."
Yeniden dolan gözlerini belli etmemek için kafasını kaldırdı. Bunu yapmasıyla damlayan yaşlar Tansu'nun parmaklarına süzülmüştü.
Titreyen dudaklarını durdurabilmek için dişleri arasına alarak ısırdı. Tansu'da aynı hareketi sinirlendiği zaman yapıyordu, Kamer'den kalan alışkanlıklardı bunlar.
Kamer kendini tutamayıp yere çöktüğünde esmer çocukta onunla birlikte yere oturdu. Dayanamıyordu Kamer'i böyle görmeye. Yaşadığı acıyı tahmin bile edemezdi ama bunu ikinci kez sanki ilk defa yaşıyormuş gibi döktüğü yaşlar en çok onun kalbine dokunuyordu.
"Aklımı yitireceğim. Nasıl yaşar anlayamıyorum. Dokuz yıl, koskoca dokuz yıldır ben onun öldüğünü sanıyordum!" Tansu kolları arasındaki büyük bedeni sanki bir çocukmuş gibi sardı "Sakin ol bebeğim. Nefes al düşünme bunları." yatıştırıcı sesi daha öncesinde işe yaramıştı o gün hangi kelimeleri kullandıysa unutmamış yine sarf etmişti bütün hepsini.
Duyduğu derin soluklar karşısında işe yaradığını anlamış kendi de aynı şekilde rahatlayarak kasılmış bedenini serbest bırakmıştı. Parmaklarını kumral gencin kısacık saçlarına sürterek onları okşadı. Aslında Kamer'in saçları ensesine kadar uzun ve yumuşacıktı.
Onları bir hafta önce ameliyat dolayısıyla kendi elleriyle kesmek zorunda kalmıştı. O gün bu gündür bir kere bile sevmeye doyamadığı saçlara dokunamamıştı. Şimdi ise Kamer'in sakinliğini fırsat bilerek parmaklarına batan kısa saçların tadını çıkartıyordu.
Göğsüne kafasını gömmüş olan Kamer'in gözünden akan yaşlar üstünü ıslatıyordu "Ölürüm oğlum senin o gözyaşlarına ağlama artık." beyaz tenli çocuğun ağladığı için yüzünün kızardığını tahmin edebiliyordu ama şu an kesinlikle yüzünü Tansu'ya göstermezdi.
Böyle zamanlarda genelde ağlamayı sevmez eğer kötü olursa da kimsenin onu görmesini istemezdi. Hele ki şu an yaşadıkları durumu göze alırsa kesinlikle Kamer'den dayak yerdi.
Kamer'e doladığı kollarının bir tanesini serbest bırakarak yeşil gözlüsünün yüzündeki yaşları avuç içiyle sildi. O an farketmişti Kamer'in bedeninin kaskatı kesildiğini.
Dudaklarını aralayarak açıklama yapacaktı ama kolları arasındaki beden kendini geri çekerek sanki burada neden olduğunu bilmeyen bir şekilde Tansu'ya baktı.
Esmer çocuk ne olduğunu anlamasa bile Kamer'in en güzel gözleri bile sollayacak o koyu yeşil gözbebeklerindeki tanıdık olan bakışları saniyelik olarak yakalamıştı.
Anlamsız bir heyecan kaplamıştı tüm bedenini ellerini yere kenetleyerek nefes almayı hatırlattı kendine. Gözlerini gözlerinden çekmekten korktu ilk defa, ya kaybolursa? O alıştığı duyguları uzun zaman sonra gözlerine geldiği gibi gitmesinden.
Tek bir kelime döküldü dudaklarından o da kendi adıydı zaten. Ses tonundan bile belli oluyordu o değişiklik belli ki hatırlamıştı bir şeyler.
"Tansu."
Sadece kulaklarına ulaşana kadar sürmüştü bu heyecan çünkü hemen sonra her şey yine eski haline büründü.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çemberdeki Duman (B×B)
Teen Fiction•Yarı texting (Gay) +18 Beynindeki kist sebebiyle ameliyat olan Kamer'in son bir yılını ve sevdiği adamı unutmasıyla başlayan, geçmişini hatırladıkça gerçeklerin açığa çıkmasıyla aslında kim olduğunun farkına varır.