Dyrebar

17 • Fortid og Allianse

Geçmiş ve İttifak

"Bu ilk kullanılışım değil nasıl olsa."

Bryce son sözünü söyleyip ardına bakmadan odadan ayrıldı.
Morte Lideri bir görüşme talep etmişti ve Aaron basitinden bir önlem almıştı. Margot'nun söylediklerinden sonra böyle bir karar vermişti. Kendi yerine Bryce'ı Mortelere yolluyordu.
Miriam'ın fikri mantıklıydı çünkü. Linfa olsaydı, o da düşmanın liderini etki altına almayı düşünürdü. Aynı zamanda bir Linfa olarak asla Mortelerden yardım almazdı. Ancak durum öyle olmayabilirdi. Morteler intikam aldıktan sonra, bir de görüşmek için neden Viperaları ayağına çağıracaktı?

"Watre sein duccie di Nor Chester, fe maldi lanfe sei. Fe wertie'i, sei lenfi.*"

(*Bay Chester ile tartışmalarınız bir yana, bir tek size güveniyor. Sizi seviyor, biliyorsunuz.)

Aaron elindeki kalemle oyalanmayı bırakıp Margot'ya baktı. Margot onun her zamanki gibi yanındaydı. İhtiyacı olmadığını söylediğinde, onu uzaklaştırmaya çalıştığında bile. Vivian öldükten sonra da.

"Lenfi tesro. Tante bi detta kei fera baryelde fein wert.* Onu koruyacağıma söz verdim ama az önce yem olarak gönderdim."

(*Biliyorum evet. Sevgisine ihanet ediyormuş gibi hissediyorum sadece.)

Tamamen içinden geçeni söylediğinde bir süre sessizlik oldu. Margot böyle düşünmüyordu ve Aaron'ın da bu söylediklerine tamamen inandığını sanmıyordu.

"Olması gerekeni yapıyorsunuz diye kendinizi suçlamayın. Eminim o da suçlamıyordur. Nor Chester lenfi mene osse fera maste. Dimwe fe nonaffe sein zisolune.*"

(*Bay Chester ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyor. Bu yüzden kararınıza karşı çıkmadı.)

Gerçek buydu emindi Aaron. Sadece kötü bir koruma olduğunu kabullenmeliydi. Diğer yandan da tüm Viperaları düşünmeliydi. Yanlış bir şey yapmadığını biliyordu evet, Bryce'a bir şey olmayacağını bildiği gibi.

"Miriam'a bana halüsinasyonlarından bahsetme fikrini sen verdin değil mi."

Margot hafifçe gülümsedi ona. Aaron için her şey iyi olsun istiyordu ve bunun için ne gerekiyorsa yapardı. Tereddüt ettiği şey Miriam'ın insan olmasıydı. Ancak gördüğü kadarıyla sıradan bir insan değildi. Şimdi emin olması gereken şey Aaron'ın ne hissettiğiydi.

"Gerçeği bilmeye hakkı vardı. Umuyorum olumlu bir tepki almışsınızdır."

Aaron tek kelime söylemeden kalemle oynamaya devam etti. Margot onun bu davranışının ardında ne olduğunu tahmin edebiliyordu. İç çekti ve odanın kapısına ilerledi.

"Vivian mi ciet Aaron.* Artık hayatına devam etmen gerekiyor. Arkadaşın olarak tavsiyem, karşına çıkan fırsatı değerlendir."

(*Vivian öldü Aaron.)

O odadan çıkınca kalemi masaya bırakıp öylece durdu Aaron. Belki de ilk defa acı çektiğini hissettiği anı doluştu zihnine. Ailesinin zoruyla kabul etmek zorunda kaldığı bir birliktelikten, güzel bir ilişkiye...

*

Vivian, Vipera Soyu'ndan gelen belki de en güzel, en yetenekli kadındı. Birçoğu onunla birlikte olmak için hayaller kurar ve statü yetersizliğinden bu hayaller hep hayal olarak kalırdı.
Viperaların lideri Malcolm Chester, kızı Vivian için en iyisini düşünürdü. Onun hiçbir Vipera Vampirine aşık olmayacağı ortadaydı çünkü Vivian hem savaşçı hem de yönetici vasfı yüksek bir vampirdi. Bu sebeple babası Malcolm, Viperalar içindeki kendinden sonra en yüksek statüye sahip Kennedy Ailesi'nin tek çocuğu Aaron'ı uygun bulmuştu. Vivian ancak en az kendi kadar onurlu, savaşçı ve zeki biriyle olabilirdi. Aaron Kennedy de Vipera Vampirlerinin sadık koruyucularından biriydi.