Dyrebar

15 • Fare

Tehlike

Takip cihazından gelen sinyallerden sonra oraya bir ekip göndermeye karar vermiş ve sonucunda neler olduğunu öğrenmişti. Bu şey sandığından daha mükemmeldi.

"Jasper", diye seslendi Shan.
"Beni dinliyor musun?"

Jasper elindeki fotoğraf makinesinde oynayan görüntüyü başa sardı. İnanılmaz keyiflenmişti.

"Onu bana geri getirmelisin", dedi Shan her bir kelimeye vurgu yaparak.
Böylece Jasper'ın dikkatini kazandı. Solan gülümsemesiyle birlikte fotoğraf makinesini kapattı ve ona baktı soğukça.

"Joshua hala mükemmel değil ve eğitime ihtiyacı var. Eğer onu şimdi dışarda bırakırsan ortak hedefimizi yok etmek hayal olabilir."

Jasper yeniden gülerek "Ne", dedi.
"Sizin gibi adamlar deneylerine harf sayı kombinasyonu yapmıyor muydu, ona isim mi verdin."

Shan tek kelime etmeden ciddi bir ifadeyle ona bakmaya devam etti. Jasper ise onun endişeli gözlerini görünce başını sola eğdi hafifçe ve gülüşü tamamen kayboldu. Kollarını göğsünde birleştirmeden önce makineyi masaya attı.

"Metroyu bulmamız an meselesi. Vincent'ın böyle bir ölüm makinesine karşı yapabilecek hiçbir şeyi olmayacak. Bırak, zamanı gelene kadar tecrübe kazansın."

Shan bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Bu yüzden ona endişeyle bakmaya devam etti ancak söyleyecek bir şey bulamıyordu.
Jasper onun doktor önlüğünün yakasını düzeltti öylesine ve gözlerine bakarken gülümsedi.

"Joshua'ya güvenmen gerek Sevgili Shan."

Shan ondan uzaklaşan vampire arkasından bakmakla yetindi. Laboratuvarın kapısı kapanırken masasına döndü ve sıkıntılı bir nefes verdi.
Bu kıt beyinli vampirden de işine karışmasından da bıkmıştı. Hayatta kalabilmek ve çalışmalarına devam edebilmek için ona muhtaç olmak berbattı.
Joshua'nın son gittiği yer kesinlikle belirlediği menzilin dışındaydı. Bu iyi bir şey değildi. Ne görmüştü, ne olmuştu da söylenen yerin dışına çıkmıştı? Onca deney ve kontrole rağmen beynindeki bazı alanları yönetemiyor olması garip değildi tabi ancak bu durum başkaydı. Başka ve tehlikeliydi.

Masanın üstündeki makineyi açtı ve videoyu izledi Shan. Eski bir makine olduğundan görüntü kesiliyordu ancak ne olduğu belliydi. Joshua çığlığıyla diğer zombileri yönlendiriyor ve belli bir hedefe yönelmelerini sağlıyordu. Kendisi de peşlerinden gidiyordu.
Evet, amaç onu kullanarak birilerini hedef göstermekti. Başarılı olduğunu görüyordu ama hataları ve eksikleri vardı.
Joshua belirlenen alandan çıkmıştı. Belki de bu kısmen de olsa hala düşünebildiğini veya bilincinin bir şekilde aktif olduğunu gösteriyor olabilirdi.
Onu buraya getirip kontrolleri yapmak zorundaydı ama kalın kafalı vampirin buna izin vermeyeceği ortadaydı. En iyi çalışmasının ziyan olup gitmesini izleyemezdi. Bir şeyler yapmalıydı.

Öte yandan Jasper'ın keyfi yerindeydi. Bugün bir buluşması vardı, Linfa lideriyle. Onu bulmak çok zor olmuştu ve hakkını vermeliydi, Lilith zeki bir vampirdi.
Anabelle ona yetiştiğinde tek kelime konuşmadan metal merdivenleri çıktılar. En sonunda fabrikanın giriş kısmındaki ofis bölümüne geldiklerinde Jasper durdu ve Anabelle'e döndü.

"Sen burda bekle."

Anabelle fazla kararsız gözüktü ve "Efendim bu tehlikeli olur", dedi kendini tutamayarak.
Linfaların sahip olduğu güç, Morteleri bile bir yerde korkutuyordu.

Jasper gülümsedi hafifçe. Anabelle'in alnına düşen sarı renkli birkaç tutam saçı geriye attı.

"Etkilenmemek için elimden geleni yaparım, merak etme."