8) Eski Dünyanın Yeni Oyunları ( Final )

10 2 19
                                    

Ve Ay her şeyi yok etti ( tekrar) dedi James. Üzerine atlayarak onu devirmiş ve büyük bir hışımla ona saldıran Aynacıları yok sayar iken. Hali hazır gözleri kırık dökük tavana dikilmiş denilebilirdi taki eğililerek ona doğru bakan Tomodachi olmasaydı.

Uzun ve devasa elleriyle şapkasını tuttu Tomodachi ve onu James'in yüzünü kapatacak şekilde yerleştirdi.

"3 gelir ve tek kişi çıkar."

"Ne kadar denesende Ay her zaman başarılı olacak James, bırakta bu daha çabuk bitsin. Bu şeyin içinde bizlerin anlayamayacağı kadar derin anlamlar var. Bizler onun için sadece bir dosyadan ibaretiz James, her an silinmeye hazır bir dosya."

"Gerçeklik gerçek değil."

"Ve Ay hep kazanacak, nede olsa 387.44 milyon kez yaşandı."

Etrafı kaplayan büyük bir beyaz ışık, uzun adam ve beraberinde her şeyi yutur iken uzun adamın gördüğü son şey basit bir yüz ifadesini takınmış bir insandı sadece.

"O sırıtıyor dedi."

...

Sim siyah bir odada gözlerini açtı James elinde bir silahla, yutkundu. Elleri titreyerekte olsa silahı yavaşça başına götürüyordu. Fakat bir şey onu tedirgin etti. Biri veya bir şey yavaşça onun arkasından gelerek kollarını James'in boynuna doladı.

Nazikçe sarılıyor gibiydi. Directress bir yandan James sarılır iken kafasını önde doğru uzattı ve ona baktı. James'in gözleri ona doğru dönmüş iken Directress bir eliyle James'in silah tutan elini sıkıca kavradı. Diğer eliylede onun boynunu sıkıca kavrayarak sıkmaya başladı.

Directress silahı James'in başından yavaşça uzaklaştırdı. James daha fazla direnmeyerek silahı yere bıraktı.

Kafasını omzuna koymuş olan Directress'e çevirdi gözlerini, Directress'in sağ gözünden kırmızı bir damla yavaşça yere süzülüyordu. James'in aynı şekilde sol gözünden bir damla yere süzüldü, Directress'in göz yaşı aksine normal bir damlaydı. James, Directress'in ağzı yavaşça oynar iken etrafında ki siyah boşlukta ortaya çıkan beyaz kelimelere çevirdu gözlerini.

"Acı..."

"Fazla belasın..."

"Acı..."

"Bu canımı yakıyor James..."

"Acı..."

"Neden savaşmayı sürdüyorsun . . ."

"Çok sevdiğin benle, Directress'le. Güzel bir hayat yaşayabilirsin."

"Sadece p- p- PES ET!"

"PES ETSEN YETER!"

Havada süzülen yazılara karşı James ağzından tek bir kelime çıktı.

"Hayır."

O sırada Directress'in yerini beyaz uzun saçlı, beyaz tenli erkeksi bir insansı aldı. Kollarıyla James in boynunu iyica sararak sıkmaya başladı. James ne kadar direnmeye çalışsada varlık çok güçlüydü.

Varlığın sırtından bir yandan beyaz bir kanat açıkır iken diğer taraftan beyaz tüyler sürekli etrafa saçılıyordu. Tek bir kanadı vardı ve ikincisinin olması gereken yerde ise sadece etrafa sıçrayan beyaz tüyler...

Varlığın ağzı açıldı ve sadece şu kelimeler döküldü.

"Öyle olsun James.", bunu der iken yüzünün bir kısmı hafiften bir ekran edasıyla karıncalanmıştı.

Sim siyah oda bir cam gibi parçalandı, varlık James'i bıraktı ve havada öylesine süzüldü. James iss hızla bem beyaz boşluktan aşağa düştü. Son gördüğü şey ise varlığın sırıtışı ve dalga geçermiş gibi bakan kısık gözleriydi sadece.

James aşağıya baktı ve sadece binlerce Directress'in ona dikmiş olduğu kırmızı gözlerini ve gülümsemelerini gördü. Hızla onların arasına doğru düşmekteydi.

-Son-

[ Final beni tatmin etmedi zaten sizide etmeyecek o yüzden kısa bir bilgilendirme bölümü atıp, hikayeyi sonlandıracağım. ]

Enigma [ Tamamlandı ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin