Bölüm 2: SİLİNMEMİŞ HATIRALAR.

890 513 733
                                    



Bölüm şarkısı : Deniz Tekin -Beni vur-

Keyifli okumalar arkadaşlar  :) Beğeni ve yorumlarını benden esirgemeyin :)

Keyifli okumalar arkadaşlar  :) Beğeni ve yorumlarını benden esirgemeyin :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Medyada Neva ve Baran var :)

Baran'ın bir sözü donup kalmama yetmişti. Beni özlediğini, bizi özlediğini söylüyordu. Aynı cümleyi defalarca içimden tekrarladım. Yanlış duymamıştım. Rüya değildi. Tamamen gerçekti! Sanki hiç ayrılmamışız gibi ellerimi tutuyordu. Sıcaklığı hala aynıydı. En sevdiğim gülüşüyle gülümsüyor, cevap bekleyen gözlerle bana bakıyordu. Sessizliğimden anlam çıkarmaya çalışıyordu. Dakikalar geçtikçe Baran'ın yüzündeki telaşı görebiliyordum. Telaşın yerini korkuya bırakışını...

Bir şeyler söylemem, eyleme geçmem gerekiyordu. Yıllardır beklediğim an değil miydi? Hayır hayır. Böyle olmaz. Olmamalıydı... Bu kadar kolay mıydı yani?! Onca acıya rağmen bir sözüne teslim mi olacaktım?..

Hızla ellerimi avuçlarından kurtarıp masanın üstünden çektim. Sandalyemin arkasına yaslanıp kollarımı göğsümde sıkıca birleştirmiştim. Bir nevi bedenimi ondan uzaklaştırma çabasıydı bu! Ne boş bir çaba ama... Sarsılmıştım bir kere... İçimdeki fırtınaya inat güçlü durmaya çabalıyordum. Beni etkilemesine izin veremezdim. Vermemeliydim!

Başımı diğer tarafa çevirdim ve boyası dökülmüş duvarı incelemeye başladım. Dağılan dikkatimi toparlamam gerekiyordu. Baran'ın gözlerinin maviliğinde boğulan Neva değildim artık. Dipsiz bir kuyuydu o gözler. Beni içine çekmesine mâni olmam gereken bir kuyu...

''Buraya avukatın olarak geldim. Başka bir anlam çıkarma...'' dedim istemsizce. Baran'a bakmadan konuşmaya çalışıyordum. Sanki onu değil, kendimi ikna ediyordum.

''Yine de geldin.'' dedi yumuşak bir sesle. Hayal kırıklığına uğradığını görebiliyordum. Sandığının aksine boynuna atlamamış, istediğini ona vermemiştim.

''Adam yaralamaktan tutuklanmışsın. Tabi sicilinin de etkisi var...''

''Neva gerçekten bunları mı konuşacağız?'' dedi. Sinirle lafımı kesmiş, nefes alış verişi hızlanmıştı. Artık sakinliğini koruyamıyordu. Baran'ın ruh halinin değişmesi işte bu kadar kolaydı.

''Ne istiyorsun Baran benden?!.. Çağırdın geldim. Başının dertte olduğunu düşündüm. Belli ki senin niyetin başkaymış!'' diyerek bağırmaya başladım. Ani tepkim karşısında henüz cevap vermemişti. Sessiz kalması beni daha da delirtiyordu. Ona gösterebileceğim tolerans gittikçe azalıyordu. Karşımda sakince otururken sinirlerime hâkim olamıyordum. Hızla nefes alıyor, gözlerimden resmen ateş çıkıyordu. Beni yakan acı onu da yaksın istiyordum. Çok öfkeliydim. Beni bırakmasına, görmek istemeyişine... Yıllarca merak etmemesine...

Bir süre odada derin bir sessizlik hâkim oldu. Sakinleşmem için beni bekliyordu. Yıllarca biriktirdiğim duyguların patlamasını yaşıyordum. ''İpleri eline al Neva! Sen güçlü bir kızsın'' diye kendime telkinlerde bulunurken, bedenlerimizin birbirine fazla yakın olduğunu fark ettim. Kavga ederken bile ondan uzaklaşamamış, soluğu burnunun dibinde almıştım. Aramızdaki çekim gözle görülür düzeye çıkmıştı. Sıcak nefesi yüzüme vuruyor, bünyemde sakinleştirici etki yaratıyordu. Bu kısa mesafe heyecanlanmama sebep oluyordu. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum. Boğazım kurumaya başlamıştı. Yavaşça yutkunmakla yetindim. Artık öfkem azalmış, yerini hızla merak doldurmuştu. Bu yakınlığı fırsat bilerek onu daha ayrıntılı incelemeye başladım. Yakışıklığını örten yaralara tek tek göz gezdirdim. Alnında iyileşmiş bir yara izi vardı. Daha önce olmayan bir izdi. Emindim. İçeride mi olmuştu acaba? Neden rahat durmuyordu ki?.. Baran böyleydi işte. Birlikte olmadığımız zamanlarda başını sürekli tehlikeye sokardı. Onu kavgadan  geri tutmak ne mümkün!...

BİRLİKTE MİYİZ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin