20 - her parça yerine düştü düşecek

96 21 45
                                    

Odağımı çocuklara geri çekerek üçüncü, beşinci, dokuzuncu şarkıyı geride bıraktığımızda gözlerim tamamen kapıya yerleşmeye başlamıştı. Artık giren çıkan kalmamıştı. Mark gelemeyecek miydi acaba? Arkada, kulisteki telefonumda mesajlar hayal ettim. 'Üzgünüm, gelemiyorum' benzeri şeyler. Nefes nefese hâyâl ettim, koşarak otobüsten inip yetişmeye çalıştığını. Belki saatin farkında ve o kadar geciktiğinin farkında değildi ama bir şarkı daha kaçırırsa yarısını görmemiş olacaktı. Neyse ki benim seçtiğim şarkı sondan ikinciydi. Şarkıyı seçen kişi öne çıkıyor, üzerinde daha parlak bir ışıkla diğerlerine öncülük ediyordu. Ben öne geçtiğimde burada olmazsa... Çok üzülürdüm.

Ama bunu daha çok düşünmeme gerek kalmadı. Onuncu şarkının sonlarına doğru salonun arkasındaki kapı aralandı ve içeri sızıp -çünkü gerçekten gizlice girer gibiydi, ses çıkarmamak adına- daha sahneye bile bakmadan koltuk numaralarını gözden geçirip yerine oturdu. Kıpkırmızı yüzüyle Renjun'e selam verecekken diğer tarafındaki Jaemin ile göz göze geldi, dondu ve hiçbir şey demeden önüne dönüp gözlerimle karşılaştı. O sırada şarkı bitti, o da daha ne olduğunu bile anlamadığı şeyi şakşaklamaya başladı. Kıkırdadım kendi kendime on birinci şarkıya geçene kadar.

Yüzünün kızarıklığı yavaştan geçerken Renjun'e dönüp sonunda selamını verdi, Jaemin'e de bir kelime bir şey söyledi ve sonrasında çocukların tepkilerini izledi. Bazen arkasına bile dönüp baktı daha çok tepki görebilmek için. Yanında olsam ensesinden tutup düz durmasını söylerdim ama Renjun kılını kıpırdatmıyordu. Çocuklar Mark'la konuşmaya başladığında daha da sevimli oldu her şey. Ne konuştuklarını buradan göremiyordum, ama yine de sevimliydi. Şarkıdan şarkıya geçerken çocuklarla birbirimize gülümsemeye devam ettik. Birkaç tanesi tamamen beni izlemeye odaklanmıştı. Diğerlerinin başka favorileri vardı. Minik hayranlarımla sonrasında konuşmayı aklımın kenarına not ettim kendi şarkım yaklaştıkça.

Kimseye söylememiştim şarkıların neler olduğunu. Mark bayağı darlamış, özellikle benim hangi şarkıyı seçtiğimi duymak istemişti ama ağzımı sıkı tutmuştum. Şimdiyse bir adım öne çıkıp öndeki sandalyeye oturdum. Parlak ışığın üzerime geldiğini hissederken kalbim güm güm atıyordu. Mark duruşunu dikleştirdi, Jaemin ve Renjun aralarında fısıldaştılar. Mark'a söylememiştim, daha o buraya taşınalı bir ay geçmiş geçmemişken bana bir şarkı seçmem söylendiğinde gidip kendi en sevdiğim şarkıcı Michael Jackson'dan değil, onun en sevdiği Justin Bieber'dan bir şarkı seçtiğimi. O zaman söyleseydim çok garip olurdu. Sonra söyleseydim dilinden düşmezdi. Şimdilerde söyleseydim de aramızdaki garip hava daha da kalınlaşırdı. Söylememiştim bu yüzden. Changes enstrümentali çalmaya başladı. Mark'ın gözlerinin büyüdüğünü buradan bile gördüm.

Bir an bile gözlerini ayırmadan yanındaki Renjun'e bir şeyler söyledi, Renjun eminim ki yine çok bilmiş -ve eminim ki aslında doğru- bir şeyle cevap verdi, Jaemin de katıldı onlara ve beni izleyerek aralarında muhtemelen şarkı seçimimi tartıştılar. Yerlerine yerleşmeden önce Mark bir daha izleyicilerin nasıl tepkiler verdiğine baktı, sonrasında gözleri bana geri döndü. Önümdeki mikrofondan ötürü koronun seslerinin arasından en yüksek benimki geliyordu bu şarkıda ve sözlerin çevirisine defalarca bakmış olmama rağmen yanlış bir şey söylemiyor olmak için dua ediyordum. Keşke daha yakında otursaydı. Jest ve mimik inceleyememekten bu kadar rahatsız olduğumu şu an öğreniyordum.

Diğer şarkılar fazlasıyla uzun gelmişken bu kısacık sürmüş gibiydi. Yerime geri geçerken Mark salağı ayağa kalkıp alkışlamış, Renjun sonunda devreye girip oturtmuştu. Jaemin kahkaha atmaktan ağlayacak gibiydi. Gülsem mi ağlasam mı bilemeden onlara bakıp iç çektim. Hyunjin ve Jisung da burada olsaydı bütün arkadaşlarım yanımda olacaktı. Jaemin'i aylardır bu kadar çok gülerken görmemiştim. Renjun nedense daha hafif görünüyordu ve Mark... Mark da Mark'tı. Ağzım kulaklarımda, son şarkıyı da sergiledim.

dudaklarından dökülmeyecek kelimeler ve bir avuç papatya | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin