Buğulu gözlerin etkisi altında olan ben ve iki gündür bir uzluvum halime gelen şaşkınlığım ne yapacağımızı bilemeden öylece duruyorduk.Kendimi çimdikleyip bu olanların bir halisülasyon olduğuna karar vermiştim ki Yankı'nın kolumu çekiştirmesiyle kendime geldim.
"O benim abim,Mete.Neden ona bakıyorsun ki ben ondan daha yakışıklı,daha karizmatik,daha tatlı,daha..."
"Ve daha ukala."Yankı annesinin söylediğine homurdanıp koltuğa tekrar oturdu.Ben hâlâ ayakta dikilmiş Meteye o ise hâlâ oturmamış bana bakıyordu.Annemin hafif öksürük sesiyle kendimi buğulu gözlerden kurtardım.
"Siz ikiniz tanışıyor musunuz?"
"Tanışmak ne kelime,anne.Biz ikimiz iki gün içerisinde bütün Yeşilçam klasiklerini yaşadık.Birazdan 'Mete senin hiç tanımadığın kardeşin' diyeceksin diye ödüm kopuyor. Mete bu söylediğime kahkaha atarken annemler anlamayan bakışlarla bizi süzüyorlardı.En sonunda bende güldüm.Daha ne kadar şaşıracak...Dur.Dur.Dur.En son bunu söylediğimde başıma gelmeyen kalmadı.En iyisi ağzımı kapatmak.
"Biriniz neler olduğunu anlatmazsa meraktan ortadan ikiye ayrılacağım ama."diyen annesine ve merakla bakan anneme her şeyi anlatmaya başladı Mete.Bende fırsattan istifade kendimi Yankı'nın yanına attım.Işıl ışıl gözlerini yüzüme dikince bende dikkatimi tümüyle karşımdaki kocaman gözlere verdim.
"Kaç yaşındasın sen?"
"17."
"Hımm."diyerek parmaklarıyla saymaya başlayınca ne olduğunu anlamayarak saymasını bitirmsesini bekledim.
Yan profilden bakınca ileride çok can yakacağına emin oldum.Düz kumral saçlarından belli belirsiz yayılan altın sarısı hareler çok güzeldi.Düz ve dik burnu kocaman ela gözleri iyice şirin gösteriyordu kendini.Bir an gözüm annemler ile konuşan Meteye kaydı.Tekrar Yankıya baktım.Mete'nin saçları siyahken Yankı'nın saçları sarıya yakın bir kumraldı.Mete'nin gözleri çok hafif çekik iken Yankı'nın gözleri kocamandı.Mete'nin sol yanağında ki belirsiz gamze insanın nefesini keserken Yankı'nın her iki yanağında da benim bile girebileceğim kadar büyük gamzeleri insanda yanaklarını sıkma istediği uyandırıyordu.Kardeş oldukları sadece birbirinin tıpa tıp aynısı olan düz ve dik burunlarından anlaşılabilirdi ancak.
"Kaç yaşında evleniliyor peki?"Yankı'nın sorduğu bu ilginç soruya gülecektim ki kendisinin çok ciddi olduğunu görünce durdum.
"18."
"Daha 12 yıl var ama benim 18 olmama."
"Amaan büyüyüp de ne yapacaksın be,yakışıklı."Yalandan kaşlarımı çattım ve devam ettim.
"Hem kimle evleneceksin bakayım sen?"
"Sen." dediği an tutamadığım kahkaham resmen salonu çınlattı.Bize dönen üç kafayı görmemle utançla başımı önüme eğdim.
"Neler oluyor orada bakayım?"Pelin teyzenin neşeli sesi kulaklarıma dolunca utangaçlığımı bir kenara bıraktım ve kafamı kaldırıp cevap verdim.
"Sanırım az önce bir evlenme teklifi aldım."
"Oğlum ben sana kaç kere demiyor muyum insanlara böyle şeyler yapma diye."Pelin teyzenin gülmemek için kendiyle verdiği savaş Yankı'nın cümlesiyle yerle bir oldu.
"Ama anne.Beri herkes değil ki.Ben Beriye aşık oldum.Sende babama aşıksın.Aşıksın değil mi,anne?Aşık olanlar evlenir değil mi,Beri?"
"Beri ne lan?Düzgün konuş o senin ablan yaşında.Çok pardon bayanlar 'lan' dedim ama.."Kafasına yediği şaplakla Meteye dönen Yankı rahat bir tavırla omuz silkti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIRI
ChickLitBilindik bir kurgu fakat her şeye aykırı bir karakter. "Dışı ne kadar sıradan görünsede içi bir o kadar aykırı. Bu kız sevilmek için mükemmel fakat aşık olmak için berbat bir seçim." "Anılar ile dolu eski bir sandıkda olabilirim,sonsuz bir hiçlikte...