TANIŞMA

560 42 11
                                    

Yoğun güneşin yüzüme çarpması ile yatakta doğruldum pencereye baktığımda gökyüzünde hâlen pembe bulutlar vardı bu manzaraya gülümseyip perdeleri tamamen açtığımda güneş tüm odaya ev sahipliği yapmıştı.

Telefonumu komodinin üzerinden alıp saate baktım yine bugün alarmdan önce uyanmıştım aslında bu benim için iyi birşey daha fazla zamanım oluyordu telefonu geri koyarak banyoya yöneldim.
Üzerimdekiler den kurtulup kendimi ılık bir duş un içerisine bıraktım gerçekten dün ki nöbetten sonra bu çok iyi gelmişti.

Duşta biraz oyalandıktan sonra bornozu giyinip banyodan çıktım dolaba yönelip bugün giyeceğim kıyafetleri seçtim beyaz bir gömlek altıma da mavi kumaş bir pantolon aldıktan sonra hemen giyinip alt kata indim.

Mutfakta küçük bir sandiviç hazırladıktan sonra tezgaha yaslanarak bir yandan sandiviçimi bir yandan da doldurduğum sütü içiyordum.Bugün istemsiz bir huzursuzluk vardı içimde neden diye düşünmeme bile gerek yoktu ev arkadaşım Taehyung dün bir kaç günlüğüne ailesinin yanına dönmüştü onunla hastanede staj yaparken tanışmıştım.

İlk başlarda aramız biraz kötü olsada zamanla alışmıştım zaten düşündüğüm gibi biri çıkmamıştı benim düşündüğüm soğuk,ruh gibi bir adam düşünmüştüm ama tam tersi tanıdıkça ne kadar sıcak kanlı ve iyi niyetli biri olduğunu anladım öylece birbirimize alıştık.

Ama o birkaç günlüğüne ailesinin yanına dönmüştü dediğine göre ailesinde ufak sorunlar çıkmıştı bu yüzden gitmişti.

Alarmın sesi ile ceplerimi yokladım telfon cebimde yoktu tezgaha baktığımda orada da yoktu.Aklıma gelince avuç içimi alnıma koyarak yukarı çıktım odamdan telefonu aldığımda saat çoktan sekiz olmak üzereydi bu yüzden aşağı inerek askılık tan mavi ceketimi alıp evden çıktım kolidorda Seojun'u görüp ona selam vermek için yanına ilerledim oda beni gördüğünde gülümseyip karşılık verdi.

"Merhaba Seojun " aynı onu gibi gülümseyerek konuşmuştum "Merhaba Jimin n'oldu? Bugün erkencisin"

Dediğinde bende aynı soruyu ona yönelttim "Sende bugün erkencisin" kafasını sallayarak
gülümsedi "Evet öyle " elindeki telefonun ekranına bakıp tekrar bana döndü "Neyse görüşürüz şimdilik yoksa geç kalacağım" sonuna doğru güldüğünde bende onun bu şaşkın hallerine güldüm"Görüşürüz" diyerek ikimizde el salladıktan sonra yanından ayrıldım.

Seojun'dan ayrılıp otoparkın yolunu tuttum.

Telefonu iki parmağımın arasında sallayarak merdivenleri adım adım inerken bir yandan da merdivenleri sayıyordum.

Otoparka girdiğimde sensörlü lambalar yürüdükçe yanmaya başladı etrafta anlamadığım türden bir his vardı.

Arabamın yanına gittiğimde anahtarları cebimden çıkarıp kapıları açtım sürücü koltuğuna yerleşip kapımı kapatıktan sonra üzerimdeki ceketi çıkarıp yan koltuğa bıraktım.

Otoparktan çıktığımda radyoyu açarak bugün ki haberleri dinlemeye başladım genellikle böyle değilimdir Taehyung olmadığı için konuşacak kimse de olmuyordu bu yüzden haberleri dinlemenin iyi bir şey olacağını düşünürken telefonumu çaldığını farkedip cevapladım.

"Efendim" dediğimde karşımdaki gülen kişi ile bıkkın bir nefes verdim "Bana efendin demen çok hoş Jimin-shii" telefonu hoparlöre alarak kulağımdan uzaklaştırdım "Ne oldu Jin hastanede önemli birşeymi var?" Bıkkın bir nefes duyduğumda "Tanrı aşkına Jimin eğer öyle birşey olsa seninle böyle dalga geçerek konuşur muydum?" Onun dediğine karışı ağzımdan bir kıkırtı döküldü Jin bölümümdeki en pozitif kişilerden di ayrıca en neşeli ikinci kişide denebilirdi onu fazla bekletmeyerek "Tamam tamam niye aradın peki?" kırmızı ışıkta durduğumda diğer yandan da Jin'in sızlanarak konuşmasını dinliyordum "Jimin-shiii çok sıkıldım.Hiç kimse daha gelmedi seni özledim çabuk gel" dediğinde bu sefer gülmeme engel olamayarak konuştum "Ahh Jin cidden bunun için mi sızlanıyorsun?"

The Biggest Love |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin