Bouquet

60 8 5
                                    

(Bundan sonra texting sahnelerinde birbirlerini kaydettikleri şekilde yazacak.💖💖💖)

Odamda ki çiçeklere hülyalı bir şekilde bakıyordum.Jungkook bu kez çok ince düşünmüştü normalde de öyleydi ama bu daha bir önemli gibiydi.Elbette onun yaptığı herşey benim için çok değerli bunu hiç birşey değiştiremez.

Güllerin renklerini bile özenle seçmişti ama hepsinin anlamını sormak istiyordum ğöğsündeki sıcaklık ta mayışırken.

Acaba nasıl seçti  veya neye göre seçti? hepsini merak ediyorum ancak öncelikle son randevulu hastayı beklemeliydim.Tahminen birazdan burada olurdu.Eğer işim çabucak biterse Jungkook'a çabucak kavuşabilirdim.Gerçekten çok  özlemiştim.

Hava yavaş yavaş kızıllaşıyordu bu günlerde güneş erken batıyordu belki mevsim değişimi olduğu için olabilirdi.Ama her halükarda güneş batarken daima muazzam  bir görüntü ortaya çıkarıyordu. Özellikle günün bu saatlerinde Jungkook ile beraber olduğum zamanlar paha biçilmezdi.Jungkook yanımdayken hep sakin bir tavır takınıyor zaten tanıdığım günden beri daima toleranslıydı bana karşı. Eh hoşuma gitmiyor desem çok pis yalan söylemiş olurum.

Ama Jungkook'un asıl mesleğini neyle ilgilendiğini öğrendiğim andan beri cidden diğer insanlarla aramdaki farkı daha iyi anladım.

Evin etrafındaki korumalar dahi Jungkook'tan delicesine korkuyordular zavallılar korkudan ne onun yanına ne de benim yanıma yaklaşıyordular.Halbuki benim yanında nasıl uslu olduğunu görmeleri lazım.Eh,bu da imkansız gibi.

Yüzündeki anlamsız sırıtmışımla gülerken kapı çaldı.Oturuşumu düzeltip ellerimi masaya sabitledim.Kapı açıldığında içeri Do-Yun girdi.Tekrar sandalyeye yaslanıp karşımdaki bedene sorgularca baktım neden bilmiyorum ama sanki biraz çekiniyordu.

"Şey...Jimin Bey"
Konuşmasından da belliydi zaten. Tahminim doğruydu"Efendim, ayrıca 'bey' derken biz bu konuda anlaştığımızı sanıyordum?"Biraz daha yaklaşıp elleri ile oynamaya başladı"Biliyorum ama şuan iş yerinde olduğumuz için söyledim yoksa unutmadım merak etmeyin"

Yüzüme sıcak bir gülümseme yerleştirip "Baş başa olduğumuz sürece sorun yok"Kafasıyla anladım dercesine bir hareket yapıp durdu.

Ortama tekrar bir sessizlik çöktüğünde neden bu kadar tuhaf olduğunu daha da merka ettim "Sorun ne?" İçli bir nefes bırakıp konuşmaya karar vermiş bir şekilde baktı "Bugünlük seninle çalışsam?" Dediğiyle sorgular bir tonda konuştum "Neden?"Gözlerini zemindeki çizgilere dikip öylece duruyordu.Birşeyleri kafasında ölçüp tarttıyordu galiba.Donuk bakışlarından pek birşey çıkaramadığım için sessizce onu bekledim.

"Hatta ben her zaman seninle çalışsam?"Duymayı beklediğim bu değildi elbette yüzümdeki şaşkınlık ile ona bakarken konuştum "Kafayı yedin galiba Daehyun varya"

Yüzü kasıldığında gözlerimi kısıp "Yoksa-"

"O artık yok!Onunla çalışmak istemiyorum artık."Anı çıkışı ile afallayarak neyi yanlış söylediğimi düşündüm.Kim bu çocuğu bu dereceye getirdi pamuk gibi çocuktu.

"Ondan nefret ediyorum!"Benim duyamayacağım bir tonda birşeyler mırıldanıyordu."N'oldu?"Mırıldanma-ları kesip ciddi yüzümü inceledi.Ne gördü bilmiyorum ama kafasını eğip az önce çirkefleşen o değilmiş gibi masumca konuştu " Kusura bakma bağırdım"Sesinde masum bir tını ve tuhaf birşey vardı.

Gözlerini kapatarak durdu.Söyleyeceği şey için zemin hazırlıyordu.Hiç bir şey söylemeden konuşmasını bekliyordum Jungkook'u beklemekten daha zordu resmen.Ay yine aklıma geldi yüzünü yaladığım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: a day ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Biggest Love |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin