Bölüm 52 - ikinci ameliyat

18 2 0
                                    

Sabahın ilk ışıklarıyla Vedat gözünü açmış, içinde nedenini bilmediği bir sıkıntıyla göğsünde yatan sevgilisinin saçlarını okşuyordu. Her an ameliyata çağıracaklar ya da Volkan'a bir şey olacak korkusu vardı ve bu korkuyla yaşamaktan da yorulmuştu.

Sabah çok erkendi ama uykusu çoktan kaçmıştı. Düşünüyordu. Volkan bu ameliyatı da atlatabilecek miydi?

Aklında bir sürü kötü senaryo  dolanıyor ve ne kadar istese de sonunu bir türlü iyi bitiremiyordu.

Kafasını geriye atıp elleriyle yüzünü kapattı ve derin bir of çekti. Her şeyin bir an önce bitmesini istiyordu. Tek istediği Volkan'la beraber yaşayıp mutlu olmaktı ama hayat sürekli önlerine bir engel koyuyordu.

Volkan'a sıkıca sarılıp saçlarını öptü. Ondan başkası da sakinleştiremezdi zaten Vedat'ı ki Volkan'da bu sefer başaramadı.

Vedat tekrardan ofladı ve yatakta oturur pozisyona geldi. Komidinin üstünde duran telefonunu alıp yavaşça ayağa kalktı. Yaz ayı olduğu için oda sıcaktı ve kalkıp camı açtı. Perdeyi önüne doğru çekti ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Mutfağa geçti ve mutfaktaki camı da açtı. Tezgahta duran sigarasını alıp dudaklarının arasına koydu. Sigarayı yaktıktan sonra eline telefonu alıp oyalanmaya başladı.

Başı ağrımaya başlayınca ağrı kesici içmek için ilaçların olduğu dolaba yöneldi. İçinden ağrı kesiciyi bulup çıkardı ve tam içinden bir tane alacakken karnının aç olduğunu farketti. 'Aç karna içsem bir şey olur mu acaba' diye düşündü ama sonra yemek yiyemeyeceğini farkedince 'bir şey olmaz bence' diyerek ilacı bir bardak suyla içti.

İçtiği ilaç ve su midesini bulandırsada önemsemedi ve yarım kalan sigarasına devam etti.

Mutfak camının önünde düşüncelere daldı. O kadar dalmıştı ki zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişti. Volkan girdi içeri.

"Günaydın" dedi gülümseyerek. Vedat'ta ona aynı gülümsemeyle karşılık verdi ve "Saat daha çok erken, yatsana." dedi.

"Erken mi? Saat on iki Vedat."

Vedat duyduğu saatle şaşırırken emin olmak için telefonuna baktı. Evet, saat gerçekten on iki olmuştu.

Vedat elindeki sigaraya bakarken sigarasını daha on dakika önce yaktığını düşünüyordu. Daha sonra boş paketle göz göze gelince saatlerdir bir paketi bitirdiğini farketti.

Tabii o tüm bunları düşünürken Volkan ona sarıldı daha sonra "sigara kokuyorsun Vedat. Ne yaptın yine, uyumayıp tüm paketi bitirdin mi?" dedi.

"Sanırım öyle yapmışım." dedi paketi çöpe atarken. Daha sonra üstündeki tişörte burnunu dayadı ve "çok mu kokuyorum?" diye sordu. Volkan yüzünü buruşturup "evet, hemde çok fazla." dedi.

Vedat Volkan'ın yanağından öpüp "madem öyle, ben duşa giriyorum." dedi.

Volkan güldü ve Vedat çıkmadan önce "şu sigarayı azalt biraz. Benim kalp işlevi yitirmeden senin akciğerlerin yitirecek." dedi gülerek.

Vedat'ta güldü ve "saçma sapan konuşma Volkan." dedi. Bornozunu alıp banyoya girdi ve düşüncelerine orada devam etti.

Volkan üzerindeki ameliyat korkusunu biraz olsa atmıştı. Bu yüzden kendisi sakindi ve bu konuyla ilgili espriler yapabiliyordu. Ama Vedat bu şakaları pek kaldıramıyordu aklında sürekli dönüp dolanan düşünceler, kötü sonlu senaryolar yüzünden.

~

Engin biraz erken gelmişti Vedat'ın evine çalışmadığı için. Şu anda yüksek lisans yapıyor olması nedeniyle hala okuyordu. Akşama doğru Fırat, Seda ve Müge işlerinden çıkıp Vedat'a gelmişti ve hepsi salonda oturup sohbet ediyorlardı.

Köy | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin